Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ceylan, beyaz et üretiminde tavuk, piliç ve hindi etinde, büyüklüklerine bakılarak bunlar 'hormonlu' söylentilerinin yalan sözler olduğunu söyledi.

3. Uluslararası Beyaz Et Kongresi, Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Kızılağaç Turizm Bölgesi'nde (KTB) Starlight Convention Spa Hotel'de yapılıyor. Kongreye, yerli ve yabancı 100 akademisyen katıldı. Aynı zamanda 3. Uluslararası Beyaz Et Kongresi başkanlığını yapan ve Türkiye'de beyaz et üretimi konusunda söz sahibi olan Ceylan, konu ile ilgisi olmayan kişilerin tavuk, piliç ve hindi eti büyüklüklerine bakarak 'bu beyaz ette hormon var' açıklamalarının sektörü olumsuz etkilediğini açıkladı.

Açılış konuşması sonrası otel lobisinde kongreye katılan basın mensuplarına, beyaz ette hormon olup olmadığına dair açıklama yapan Ceylan, geçmişte de günümüzde de piyasaya sürülen piliç ve hindi etlerinde hormonun olmadığını, olmasının mümkün olmadığını söyledi. Gerek ülkede gerek dünyada bilim ve teknolojinin en yüksek düzeyde kullandığı sektörün birinin tavukçuluk olduğunun altını çizen Ceylan, teknolojik olarak da satışa sunulan piliçlerde hormon kullanılmasının imkansız olduğunu kaydetti.

Anne ve baba seçimine bağlı hibritleme yöntemiyle elde edilen Broiler (et tavuğu) özel beslenme yöntemiyle 42 günde 2,7 ile 2,8 kilogram gelerek kesime hazır hale geldiklerini anlatan Ceylan, "42 günde kesime hazır hale gelen Broiler (et tavukları) kümeslerde özel beslenme yöntemiyle bu kiloya ulaşıyor. Beslenmeleri tamamen doğal yem oluyor. Tabi bu tavukların erken büyümeleriyle anne ve babaları tespit edilerek hipritlemeyle kombinazyonla oluşturuluyor. Hayvan doğal, başka bir modifikasyon yok. En hızlı büyüyen anne ve baba tespit edilmesine bağlı çiftleştirilerek broiler elde ediliyor. Piliçlerin 42 günde 2,7 kiloya ulaşarak kesime hazır hale gelmesi tamamen düzenli beslenmeye bağlı. Tıpkı astronotların beslenmesi gibi özel besleniyor. Tavuklar çiftliklerde diyetisyen gözetiminde beslenen hastalar gibi özel koşullarda besleniyor. Özel koşullarda beslenen tavukları köy koşullarında kümese koysanız 42 günde ulaştığı kiloya ulaşamaz. Tavukların günlük ne kadar yem yiyecekleri belli olduğu için 42 gün sonra kesime hazır hale geliyorlar. Bir kişi diyetisyenin verdiği beslenme şartlarını aksatabilir, fakat özel koşullarda yetiştirilen tavuklarda bu durum yok. Bir astronotun düzenli beslenme hassasiyetiyle beslendikleri için 42 günde kesime hazır hale geliyorlar. Onun için kırmızı ette hormon diye bir durum yok. Olması da imkansız. Beyaz ette hormon kullanılıyor sözleri tamamen yalan ve uydurma." diye konuştu.

Özel şartlarda yetiştirilen tavukların beslenmelerinin de toksitlerden ve ağırmetallerden arındırılmış şekilde yapıldığını dile getiren Ceylan, özel koşullarda beslenen tavukların, dışarıdan gelebilecek hastalıklara karşı tüm önlemler alındığı için köy ortamında gelişigüzel beslenen köy tavuğuna göre daha hijyen olduğunu kaydetti. Konusunda uzman olmayan insanların tavukla ilgili gelişigüzel sözler söylemesinin üzüntü verici olduğunu dile getiren Ceylan, 30 yıldır tavukçuluk ve beyaz et üzerine çalışması olan bir akademisyen olduğunu, kendisinin nasılki bir kanser üzerine açıklama yapması abesle iştigal ve etik değilse, konuyla ilgisi olmayan kişilerin, beyaz et büyüklüğüne bakarak 'bunlar hormonlu' demesinin komik ve insafsızca bir durum olduğunu ifade etti. Ceylan, kamuoyunun bu tür söylentilere ve konuyla ilgili görüş bildiren kişilerin açıklamalarına itibar göstermemesini istedi.