Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, Ukrayna krizi nedeni ile Rusya’ya uygulanan yaptırımların 2018’e kadar sürebileceğini söyledi.

Nabiullina, “Bizim tahminlerimize göre, 2018’e kadar mali alandaki yaptırımlar uygulamada kalabilir.” dedi.

Kiev’de gerçekleşen yönetim değişikliğinin ardından Kırım, Rusya’ya bağlanmış ve doğu Ukrayna’da da iç savaş başlamıştı. ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri olayların arkasında Rusya’nın bulunduğu gerekçesi ile Mart 2014’de yaptırım kararı aldı. Rusya’ya ileri teknoloji transferi yasaklanırken, Rus bankalarının uluslar arası finans kurumlarından uzun vadeli borçlanmaları engellendi.

Avrupa Birliği 31 Temmuz 2014’de 1 yıl süre ile uygulama koyduğu petrol ve savunma sektörünü de kapsayan yaptırımları 2015 Temmuz sonunda yeniden uzatmayı planlıyor. Ukrayna krizinde dahli olduğu iddia edilen Rus üst düzey yöneticilerin Batılı ülkelere girişi engellenirken, Rusya da Kiev’de yönetim değişikliğinde etkili olan Batılı isimleri “kara listeye” aldı.

Rusya yaptırımlara karşılık Batılı ülkelerden gıda alımını da durdurdu. Yaptırımların kaldırılması yönünde herhangi bir girişimde bulunmayan Moskova, yerli üretimi teşvik ederek ithal ikame modeline geçilmesini planlıyor.

Yaptırımların Rusya ve AB ekonomilerinde 200-300 milyar dolar civarında kayıplara neden olduğu belirtiliyor. Rusya’dan nakit çıkışı hızlanırken, AB ülkelerinin Rusya’ya ihracatları yüzde 40-100 civarında azalmış durumda. Rusya’nın AB ülkeleri ile toplam ticaret hacmi 2013’de 400 milyar doları aşmıştı.

Ukrayna krizi nedeni ile yaptırım ve ambargoların uygulandığı Avrupa Birliği ülkeleri ile Rusya’nın toplam ticaret hacmi yılın ilk çeyreğinde yüzde 36,3 azalarak 60 milyar dolara düştü. AB ülkelerine yüzde 33,1 azalan ihracat 44 milyar dolara, yüzde 43,9 azalan ithalat da 15,5 milyar dolara geriledi.