Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon ve cari açığın makro problemler olarak ortada durduğunu belirtti. Şimşek, bu problemlerin temelinde mikro sorunların bulunduğunu ifade etti.

Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde yapısal reformlara değindi. Şimşek, “Geçen sene Türkiye seçim ile meşgul iken biz, Sayın Ali Babacan ile, bakan ve bürokrat arkadaşlarla yoğun çalışma dönemi geçirdik. Kapsamlı bir reform programı ortaya koyduk. “ dedi. Yapısal sorunların hemen tamamını belirlediklerini anlatan Şimşek, “Türkiye’nin performansı son 10-12 senede iyi ama daha kat etmemiz gereken çok yol var. Burada sorunları aşmak için 25 alanı bulunan bir reform programı ortaya koyduk. Bu reform programı mikro nitelikli, daha evvelkiler makro nitelikli idi. “ ifadelerini kullandı.


Maliye Bakanı, şöyle devam etti:



“Ama makro sorunlarımız bitti mi? Elbette hayır. Türkiye’de cari açık var, makro problem. Ama bu problemin temelinde mikro sorunlar var. Düşük verimlilik, düşük tasarruflar, global katma değer zincirinde aşağılarda olmamız, düşük enerji verimliliğimiz bu sorunlardan. Aslında cari açık bir anlamda endüstri seviyesi ile mikro sorunların yansıması. O nedenle bizim bu mikro reform programımız uygun.


Tabii enflasyon oranı da yüksek bulunabilir. Başka bölgelerde deflasyon ile mücadele varken, Türkiye’de enflasyon yüzde 7 üzerinde. Doğru bu da makro problem. Bu, para duruşu ile ilgili olsa da kısmen rekabetin önündeki engellerden kaynaklanıyor. Herhangi bir ürün düşünün, tarlada 45 kuruşa mal olan bir kilogram portakal yani markette birkaç liradan satılıyor. Niye? Orada ulaştırmada mı sorun var, başka konularda mı sorun var, lojistik anlamda mı sorun var, rekabet anlamında mı sorun var? Enflasyonun yüzde 5’i n üzerinde katı durması, yani aşağı doğru indirilmesinde zorlanmamızın temel sebebi yine mikro sebeplerdir. İşte bu program bu mantıkla ortaya koyulmuştur. Bu program önemlidir. Seçimi aradan çıkardıktan sonra önümüzde 4 yıl var. Bu 4 yılda ne mahalli seçim ne Cumhurbaşkanlığı seçimi ne de parlamento seçimi var, önümüzde 4 yıl var. Gelin bunu iyi değerlendirelim; 2000 ‘lerin başında olduğu gibi çok güçlü reform programı uygulayalım.”

Mehmet Şimşek, ayrıca yüzde 3 büyüme ile orta gelir tuzağından kurtulmanın mümkün olmadığını savundu; “Büyümede yüzde 5’e ve üstüne çıkmalıyız. Tabii bu büyüme oranı, bu küresel konjonktürde kolay değil. O zaman büyüme potansiyelini arttıracak reform yapmalıyız. İşte bu mikro reform programımızla amacımız bu, yani yüksek büyüme patikasına oturmak.” dedi.