Saadet Partisi(SP) Karaman milletvekili adayı Ali Çiftçi, asgari ücretin en azından yoksulluk sınırına yakın düzeyde olmasının bir mecburiyet olduğunu bildirdi.

SP adayı Çiftçi, yazılı açıklamasında, asgari ücretle çalışan insanların kira, elektrik, su gibi temel ve sabit harcamalarını yaptıktan sonra elinde mutfak, eğitim gibi giderleri için 250-300 TL gibi bir para kalmakta ve bu para ile de bu bu ihtiyaçlarını gideremediğine dikkatleri çekerek "Eğer bir de bankalara borcu varsa bu kardeşimizin hayatı çekilmez hale gelmektedir. Asgari ücretle çalışan kardeşimiz hemen hemen tüm ihtiyaçlarından kısmak zorunda kaldığından ekonominin çarklarının dönmesi için piyasaya yeterli para aktaramıyor, ekonomimizin can damarlarından olan esnafımızda bu sebepten bazı günler siftah yapmadan kepenk kapatıyor, değil ailesinin rızkını dükkanının masraflarını dahi temin edemediği aylar oluyor. Esnafımız satış yapamadığı için üretici, üretim kapasitesinin tamamını kullanmıyor, teknolojik gelişimi ve üretim imkanlarını büyütmek için kaynak ayıramıyor. Bu da hem işsizliği tetikliyor hem de Ülkemizin reel olarak büyümesine engel oluyor." ifadelerini kullandı.

Çiftçi, bu sebeplerden dolayı hükümetin 2015 yılı için belirlediği asgari ücreti, asgari ücretli açısından, esnaf açısından, üretici açısından yetersiz bulduğunu ifade edip şu görüşleri dile getirdi: "Ülkemizin kalkınması ve reel olarak büyümesinin önünde bir engel olarak görüyoruz. Asgari ücretin hiç değilse yoksulluk sınırına yakın seviyede olması, ekonomimizin güçlenmesi, sanayiinin büyümesi ve çeşitliliğinin artması, Türkiye’mizin Dünya’da söz sahibi olması için zaruridir. 'Türkiye’nin güç kazanmasını kim istemez?' Diye sorsak cevabı sanırım Siyonist, Kapitalist, Batılı güçler olur. Burada şu sorular da aklımıza geliyor. 'Piyasada neden para yok?' 'Piyasada para olsa ne olur?' 'Türkiye’yi kim yönetiyor?' Hatırlanacağı üzere 1996-1997 yıllarında 11 aylık Milli Görüş iktidarında Asgari ücret yüzde 130 oranında artırılmıştı. Bu 11 aylık dönemde Türkiye’nin reel olarak yüzde 11 büyümesi sağlanmıştı. Ancak bu durum Türkiye’nin büyümesini istemeyen güçleri korkutmuştu. Bu güçler Milli Görüş iktidarının yıkılması ve kendileri ile uyumlu çalışabilecek yönetimlerin işbaşına getirilmesinin zeminini hazırlamışlardı. Milli Görüş yeniden iktidarında asgari ücret olması gereken seviyeye çıkartılacaktır. Bu bir vaat değil ülkemizin büyümesi, söz sahibi olması için mecburiyettir.”