Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, "Dolar konusunda 'Toto oynanıyor." sözüne hak verdi. Symes, "Hepimiz şunu biliyoruz aslında, küresel krizden sonra dolara olan güven hala tesis edilemedi. Aslında bunu biraz bu toplantının başına bağlamak lazım. Bütün bu tartıştığımız konular aslında, nitekim sayın Babacan çok haklı olarak 'toto oynuyoruz' dedi. Yani her an her şey olabilir." dedi. Symes, büyüme konusunda ise, "Artık yüksek de büyüseniz, kesintisiz de büyüseniz, dışarıda bıraktığınız kesimler varsa, bu büyüme maalesef refahı getirmiyor." ifadelerini kullandı.

Symes, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin 'Liderin Sürdürülebilirlik Ajandası' konulu oturumda konuştu. TÜSİAD'ın 44 yıllık bir sivil toplum örgütü olduğuna dikkat çeken Symes, şunları dile getirdi:


"44 yıldır ne yapıyoruz da hala etkili bir sivil toplum örgütü olarak ayaktayız. 1971'de kurulmuş ve gönüllü, iş dünyasının sesini bağımsız olarak duyuran bir örgüt. 600 üyesi var. Burada 4 üyemizi görüyorsunuz. Bunların arkasındaki dev üyeler grubunu, kurumları düşünebilirsiniz. Böyle bir sorumluluğu olan bir örgütün, üyelerine bir hizmet verebilmesi için çok daha geniş kapsamdan bakması lazım. TÜSİAD bunu nasıl yapıyor, TÜSİAD uluslar arası ağları da çok iyi kullanıyor. 5 tane dünyanın kalbi olan merkezde ofisi var. Yani dünyada neler oluyor, global ajanda, bunları getirip iş dünyasına yol gösterici olarak bu birikimleri getirmemiz lazım. Burada aslında bir ikinci ayağı da bunun nasıl yapmak gerektiği konusu önemli. Burada bütün araştırmalar başarılı liderlerin ilham verici, sorgulayan, yol gösterici, başkalarının da hareket geçmesini sağlayan, bunları her seviyede yapmayı başaran, yani biz lider sivil toplum örgütü diyorsak bunları yapmamız gerekiyor. Sorgulayan, sorgulaması, eğitim sistemimizden zor olan bir toplumuz dolayısıyla sorgulayan bir toplum olacaksınız. Dolayısıyla sürdürebilir lider ve kurum olmak için bunlar olmazsa olmaz."

"BÜYÜME REFAHI GETİRMİYOR"

Bugün liderleri en fazla meşgul eden konulara bakıldığında 4 başlığın ortaya çıktığını ifade eden Symes, şöyle devam etti:

"4 tane öne çıkan konu var. Bir tanesi bence son derece önemli. Gelir dağılımı eşitsizliği ve kapsayıcı büyüme. Aslına dünden beri oturumlarda gündeme geldi. 2012'den beri dünya ekonomik forumunun küresel riskler listesinde bir numara. Son derece önemli bir konu. İkinci çok önemli konu dijital ekonomi ve bunun getirdiği değişim, sürdürülebilirlik açısından. Üçüncüsü iklim değişikliği. Belki de bütün bunların hepsinin tepesine yerleştirmemiz gereken konu küresel yönetişim. Bugün biliyoruz ki yaşadığımız bütün bu sıkıntılar da aslında geçmişten gelen ama bugünkü dünyada sorgulanan bir çok durum var. Kapsayıcı büyümede hemen biraz ele alırsam, TÜSİAD olarak neler yaptık ve neler yapmamız lazım. Bir kere şunu bilmek lazım. İş dünyası müthiş bir büyüme motivasyonu ile çalışır, çok doğrudur. Dün sayın babacan büyüme tahminlerimizi, ileriye dönük istenen reformları yaparsak, büyümeyi daha ileriye taşıyabileceğimizi söyledi. Burada bir şeyi hep birlikte fark ettik galiba. Artık yüksek de büyüseniz, kesintisiz de büyüseniz, dışarıda bıraktığınız kesimler varsa, bu büyüme maalesef refahı getirmiyor. Dolayısıyla kimseyi dışarıda bırakmayacağız."


Basınla ilk temasının 8 Mart kadınlar günü dolayısıyla olduğunu hatırlatan Symes, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben TÜSİAD'ın 15 yıllık geçmişine dönüp baktım. Şu anda Türkiye'de kadınların sorunları ile ilgili her şeyi raporlarımızda ele almışız. İstihdam olsun, iş gücündeki konumu, her boyutu ile ele almışız. Hatta bunun tek başına erkek değil kadın problemi olduğunu, tek kanatlı uçulamaz diye de çok güzel bir slogan geliştirilmiş. Demek ki konumuz lider olarak ajandaya alıyoruz ama bunun daha çok sahiplendirilmesi, belki de olana kadar daha çok seslendirmemiz gerekiyor. Benim raporlardan çıkardığım mesajım bu. Gelir dağılımına da çok farklı optiklerden bakmışız. Bu sene KOBİ'ler niye büyüyemiyor' başlığı altında yapılan çalışmaları bir başka perspektiften ele almışız. Sizlerle keyifle paylaşacağım bir başka şey ise, bütün bu tartıştığımız konulara, bence sürdürülebilirlik ajandası çok önemli. Biz aslında daha sonraki nesiller için çaba sarf ediyoruz. Biz TÜSİAD olarak üniversitelerimizdeki gençlik kulüpleri ile, biliyorsunuz geleceğin lideri olan müthiş kulüpler var. Biz bunların hepsini mümkün olduğunca TÜSİAD'a entegre etmek istiyoruz. Önümüzdeki çalışmalarda gençler, sürdürülebilir bir yaşam, sürdürülebilir ülke ve sürdürülebilir sivil toplumlar için, bağımsız kalan sürdürülebilir sivil toplumlar için de onlarla besleneceğiz. Biz aslında sürdürülebilirlik kavramında girişimciliğin gençlerle beslenmesi için son derece güzel bir proje yapmıştık. Bu gençlikte iş var projesi, devam edecek. Bence sürdürülebilirlik diyorsak ekonomik anlamda, girişimciliği çok daha akıllıca, kaynakları israf etmeden daha doğru alanlarda çalışması lazım."

"2015 yılı küresel ölçekte geleceğimizi şekillendirecek kritik kararların alınacağı bir yıl" diyen Symes, "Dolayısıyla TÜSİAD olarak biz de buradaki kararlılığı bir çok platformda bıkmadan tekrarlayacağız. Dolayısıyla iklim değişikliği TÜSİAD'ın ajandasında devam ediyor. Sürdürülebilir kalkınmayı konuşuyoruz. Bir araştırmayı paylaşmak istiyorum. Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre, CEO'ların yüzde 43'ü iş dünyasının katkısı olmadan sürdürülebilir bir dünya oluşturmanın mümkün olmayacağını söylüyor. Ancak yüzde 33'ü farklı söylüyor. Demek ki TÜSİAD olarak önümüzde son derece yapacak işimiz var." ifadelerini kullandı.

"BABACAN ÇOK HAKLI OLARAK 'TOTO OYNUYORUZ' DEDİ"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, dolar için sarf ettiği "Toto oynanıyor." sözlerini hatırlatan Symes, şunları söyledi:

"Hepimiz şunu biliyoruz aslında, küresel krizden sonra dolara olan güven hala tesis edilemedi. Aslında bunu biraz bu toplantının başına bağlamak lazım. Bütün bu tartıştığımız konular aslında, nitekim sayın Babacan çok haklı olarak 'toto oynuyoruz' dedi. Yani her an her şey olabilir. Küresel koordinasyon bir çok konuda zor. Sanırım şöyle bir şey oluyor, hani eski öldü, yeni doğmadı söylemindeki yeninin doğması geciktikçe eskinin de ölmesi bir o kadar gecikiyor, geriye gidiş çözümü eski araçlarla arama riski gün geçtikçe artıyor. Oysa bugün ihtiyacımız olan, iş birliği ve koordinasyon. Açıkçası sadece suçu belli kurumlara yıkmadan iş dünyası olarak işbirliği ve koordinasyonu ne kadar yapıyoruz diye de kendimize biraz pay çıkarmakta fayda var."

Türkiye'nin G20 başkanlığını çok önemsediklerini belirten Symes, "Biraz gerçekten dün sayın Ali Babacan da bahsetti, burada Türkiye özellikle hayata geçmesi konusunda ortak akıl almış konuların hayata geçmesi konusunda bir liderlik yapıyor. Burada şunu belirtmek isterim, Türkiye'nin 2015 dönem başkanlığı önerileri konusunda TÜSİAD olarak bir çalışma yaptık. Burada öne çıkarttığımız kapsayıcı büyüme ve yolsuzlukla mücadele konularının, çünkü bunlar da sürdürülebilir büyümenin çok önemli engelleri, gündemde olmasından da açıkçası son derece mutluyuz. Ümit ediyoruz ki Türkiye'nin G20 döneminde bu konularda ciddi bir aşama kaydedebiliriz." diye konuştu.

"Salonda, global compactın, sürdürülebilirlik konusunda çok önemli koordinasyon rolleri var, global compactın Türkiye'ye faaliyetlere başladığından beri genel sekreterliğini TÜSİAD'ın yaptığını bilen kaç kişi var?" diye soran Symes, bilenlerin bir hayli az olduğunu görünce, "Demek ki daha iyi iletişim yapacağız. Ben yeni başkan olarak buradan kendime bir ev ödevi çıkartıyorum. Biliyorsunuz bin yıllık kalkınma hedefleri bu sene bitiyor, miadını doldurdu. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine geçilecek. Buradaki çalışmalarda TÜSİAD'ın global kalkınmaya ne kadar katkı yaptığını sizlerle paylaşacağız. Yeni dönemde bunları sizlerle daha çok paylaşmak için dijital dünyada ne kadar destek mekanizması varsa onları kullanmak istiyorum. Bu konuda kendi iletişim kanalları ile bizi desteklemenizi istiyorum. Sizden son olarak küçük bir katkı rica edeceğim. Dönem diyalog ve işbirliği dönemi dedik. Biz bu dönemde Türkiye'deki bütün kaynakların verimli kullanılması için özellikle sivil toplum örgütleri ile, biliyorsunuz salonda 3-4 sivil toplum örgütünde çalışan insanlar var. Ben yeni başkan olarak bir yarım günümü YASED'de severek geçirdim. Bir çok projenin örtüşdüğünü gördüm. Halkalar halinde, olimpiyat halkaları gibi her kurumun yaptığını katlayarak yapacağız. Mutlaka farklı kurumlara ihtiyacımız var. Buradan yanlış anlaşılma çıkmasın, beni ziyarete gelen sayın TOBB başkanı, İSO başkanı, hepsi ile çok keyifli sohbetler yaptık. Onlara şunu dedik, farklılıklarımız zenginliklerimiz ama ortak alanlarda mutlaka işbirliği yapacağız. Ben şahsen TOBB'le büyüme yönünde bir proje üretmeyi, İSO ile sanayi adına proje üretmeyi, YASED'le yabancı yatırım ortamı adına."