İpek Yolu Stratejik Araştırmalar Merkezi (İPAR) Başkanı Seyfullah Türksoy, “Şah Denizi’ndeki Hazar petrollerinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasını amaçlayan TANAP Projesi sadece ekonomik anlamda değil kültürel, sosyal, siyasi her alanı etkileyebilecek dünya çapında çok önemli bir projedir” dedi.
Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) Projesi’nin açılış çalıştayı yapıldı. Türkiye ve Azerbaycan’ın birlikte yürüttükleri projenin açılışına İPAR Başkanı Seyfullah Türksoy, Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) Başkanı Hikmet Eren, milletvekilleri, müsteşarlar ve çok sayıda davetli katıldı. TANAP Projesi hakkında bilgi veren EkoAvrasya Başkanı Hikmet Eren, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluğun çok uzun bir süreye dayandığını belirterek, “Bu uzun süre içerisinde de sosyal ve kültürel alanda çok ciddi iş birliği imkanını bir araya getirmiş her iki ülke, en son 2015’te dünyanın da dikkatini çeken çok önemli bir projeye imza attı. Azerbaycan’ın Hazar Denizi’nde bulunan Şah Deniz 2 sahasında bulunan doğalgaz, Türkiye üzerinde Avrupa’ya ulaştırılacak bin 850 kilometrelik bir hat üzerinde. Bu proje aynı zamanda hem Türkiye’nin hem de Azerbaycan’ın enerji güvenliğini de gündeme getiren bir proje. Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın Avrupa’ya ve Balkanlar’a karşı olan gücünü ortaya koyacak bir proje. Böyle bir projenin icra edilmesi konusunda devlet büyüklerimizin elbette ki çok büyük emekleri ve katkıları söz konusu. Biz de bu projeyi Türk ve Azerbaycan kamuoyuyla paylaşmak adına büyük bir çalıştaya imza atıyoruz. Alanın uzmanları ve akademisyenleri bir araya gelerek konuyu enine boyuna tartışarak bir yol haritası çıkaracaklar” dedi.
“TANAP, TÜRKİYE-AZERBAYCAN ARASINDAKİ KARDEŞLİĞİN STRATEJİK ORTAKLIĞA DÖNÜŞTÜĞÜ ÇOK ÖNEMLİ BİR PROJEDİR”
Çalıştayı deneyimli ve kendi aralarında uzman EkoAvrasya ile birlikte İpek Yolu Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak yaptıklarını dile getiren İPAR Başkanı Seyfullah Türksoy ise, “Gerek Sayın Hikmet Eren, gerekse bizler yıllardır ömrümüzün önemli bir kısmını İpek Yolu coğrafyası dediğimiz bu alana hasretmiş bulunuyoruz ve şu anda burada hem İpek Yolu güzergahını hem de Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini çok yakından ilgilendiren bir çalıştaya imza atmış oluyoruz. Uzman, deneyimli akademisyenler, siyasetçiler, devlet adamları, diplomatlar, milletvekilleri şu anda burada bulunuyorlar. Burada TANAP Projesi bütün boyutlarıyla gündeme gelecek. TANAP enerji diplomasisinin son yıllardaki en önemli adımlarından biridir. Her zaman övündüğümüz, bir millet iki devlet dediğimiz, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşliğin stratejik ortaklığa dönüştüğü çok önemli bir projedir” şeklinde konuştu.
“TANAP PROJESİ SADECE EKONOMİK ANLAMDA DEĞİL, KÜLTÜREL, SOSYAL, SİYASİ HER ALANI ETKİLEYEBİLECEK, DÜNYA ÇAPINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR PROJEDİR”
Türksoy, yaklaşık 30 yıllık gazetecilik hayatında pek çok devlet adamıyla tanışma, röportaj yapma, onların düşüncelerini tüm kamuoyuna aktarma, yansıtma imkanı bulduğunu hatırlatarak, “Bu kıymetli devlet başkanlarından biri de Haydar Aliyev’di. Kendisiyle 1997 yılında yaptığım bir röportajda bana şunu söylemişti; ’Tüm kardeşlerimiz acele etsinler, Azerbaycan gün gelecek Kafkasya’nın özlenen yıldız ülkesi olacak. Biz işbirliğimizi her alanda geliştirmeliyiz, yaygınlaştırmalıyız. Bugünden başlamak lazım, yarın çok geç olabilir’. Bugün kendisini rahmetle, saygıyla anıyorum. Onun öngördüğü bazı hayaller, projeler bugün gerçekleşme safhasındadır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı Projesi ve diğer projeler ve bugün enerji diplomasinin zirvesi diyebileceğimiz TANAP Projesi bu kapsamda değerlendirilebilir. Şah Denizi’ndeki Hazar petrollerinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasını amaçlayan TANAP Projesi sadece ekonomik anlamda değil kültürel, sosyal, siyasi her alanı etkileyebilecek dünya çapında çok önemli bir projedir” ifadelerini kullandı.
EkoAvrasya Başkanı Eren ise, yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Tarih 3 Mayıs 192. Gazi Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa’ya bir mektup gönderir. Mektubunda kısaca şunları ifade eder; ‘Milli mücadeleye devam ediyoruz fakat gücümüz, takatımız kalmadı. Çok acil paraya ihtiyacımız var. Lütfen Azerbaycan ile irtibat kurunuz.’ Bunun hemen akabinde Kazım Karabekir Paşa, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Başkanı Neriman Nerimanov’a bir mektup gönderir ve milli mücadelenin çok zorlu geçtiğini, bu anlamada çok ciddi kapitale ihtiyaçları olduğunu ifade eder ve hemen Neriman Nerimanov Türkiye’ye 500 kilogram atın, Moskova’dan temin ettiği 10 bin ruble altın ve akabinde kardeş kömeği adı altında örgütlenen Azerbaycan halkı Türkiye’ye benzin, gaz yağı ve diğer ihtiyaç maddelerini gönderir. Vakit geçer, cumhuriyet ilan edilir. Gazi Paşa Neriman Nerimanov’a bir teşekkür mektubu gönderir ve akabinde en kısa zamanda borcunu ödeyeceğini ifade eder. Tarihi nottur, kendisini rahmetle yad ediyorum. Neriman Nerimanov, Gazi Paşa’ya mektup gönderir; ‘Kardeşin kardeşe borcu yoktur, biz kardeşiz.’ Bu tarih çok önemlidir. 70 yıl esaretten sonra 18 Ekim 1991 günü Azerbaycan Milli Meclisi dünya kamuoyuna bağımsızlığını ilan eder ve kardeşlik gereği Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olur.”