Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yılmazkart, tarım üretiminde yatay büyüme imkanı kalmadığını, "dikey büyüme" denilen bilgi, teknoloji ve ar-ge'ye odaklanılması gerektiğini söyledi. Mısır üretimi, sanayisi ve ticaretinin masaya yatırıldığı Ulusal Mısır Kongresi’nin açılışında konuşan Yılmazkart, tarım ve gıda sektörünün milli güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

Tarım üretimi ve ticareti üzerine oluşturulacak politikaların öneminin gittikçe arttığını belirten Konsey Başkanı Yılmazkart, “Derinliği gittikçe artan bu politikalar ise ancak ortak akılla sürdürülebilir olacaktır. Ülkemizin tarımsal üretimde yatay büyüme şansı kalmadı. Biz de dikey büyümeye, bilgiye, teknoloji üretmeye ve ar-ge'ye odaklanmalıyız.” dedi. Gıda endüstrisinin pazara ve teknolojiye dönük hızlı bir gelişim kaydettiğine vurgu yapan Yılmazkart, “Önce üretim sonra pazar anlayışından, önce pazar sonra üretim anlayışına bir an önce geçilmelidir. Hububat sektörü, üretimiyle ve ticaretiyle dünyayla uyumlu, sürdürülebilir bir yapıya kavuşmalı, bunun için sektörün tüm paydaşları, karar alıcılarla sürekli ve etkin bir diyalog içinde olmalıdır. Dünyada 1 milyar tona yaklaşan üretim miktarıyla en çok yetiştirilen tahıl ürünü olan mısır bitkisi, insan gıdası ve hayvan yemi olarak kullanılmasının yanısıra sanayide birçok ürünün hammaddesidir. Hem üretim hem de dünya ticaretine konu olan miktarı nedeniyle oldukça önemli bir yere sahip olan mısır, önemli bir besin kaynağıdır. Kullanım çeşitliliğinin yanısıra artan nüfus, işlenmiş ürünlere olan talep artışı, sağlıklı yaşam isteği, hayvansal üretimin artışı ve işleme sanayisinin gelişimi gibi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan talep gelişimi, dünya mısır üretiminin sürekli olarak artmasını sağlamıştır.” diye konuştu.

MISIR ÜRETİMİ 6 MİLYON TONA ULAŞTI

Türkiye’de mısır üretiminin, uzun yıllar talebi karşılayamadığını ve ihtiyacın ithalatla karşılanabildiğini kaydeden Mustafa Yılmazkart, “2011 yılında 372 bin tona kadar gerileyen Türkiye’nin mısır ithalatı, bu tarihten sonra yeniden artışa geçmiş, 2012 yılında 800 bin tona, 2013 yılında ise yaklaşık 1,5 milyon tona ulaşmıştır. Mısır ithalatının önüne geçmek ve ihtiyacımızı karşılayacak mısır üretimi için teknolojiye, bilgiye, arazi toplulaştırmaya ve ıslah çalışmalarına önem vermek gerekmektedir. Son yıllarda Türkiye’de mısır üretiminin desteklenmesi nedeniyle mısır ekim alanı ve üretiminde kayda değer artışlar olmuştur. 2001 yılında 2,2 milyon ton mısır üreten Türkiye’nin, son 10 yılda ekim alanlarının yüzde 11’lik genişlemesi ve verimin yüzde 50 artmasıyla 2014 yılında mısır üretimi 6 milyon tona ulaşmıştır.” ifadelerini kullandı.

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç ise Türkiye'de üretilip işlem gören dane mısırın ekseriyetinin Adana Borsası’nda işlem gördüğünü anlattı. Bunun, mısır fiyatının Adana’da oluşmasında en önemli etkenlerden birisi olduğunu ifade eden Bilgiç, “Borsa Kampüs inşaatımızın ve hububat silolarımızın da tamamlanmasıyla çevre illerden gelen mısır miktarının daha da artmasıyla işlem oranı daha da artacaktır. Çukurova, geçmiş yıllarda herkesçe bilindiği üzere beyaz altın diyarıyken günümüzde pamuk fiyatları üreticisini üzmüş, bunun etkisiyle bölgede beyaz altın, yerini sarı altına, yani mısıra bırakmıştır. Bunda son yıllarda mısır verimindeki artışlar da önemli rol oynamıştır. 2015 yılında Çukurova bölgesi, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam edecektir. 2015 yılında üreticilerin birim alandaki üretimlerinin daha verimli olacağına inanıyoruz. Buna paralel olarak ürün fiyatları da dünyadaki gıda fiyatlarıyla paralellik arz ederek üreticiyi ve sanayiciyi memnun edecek, sürdürülebilirliğini devam ettirecektir.” şeklinde konuştu.

Kongrede daha sonra mısır üretimi, sanayisi ve ticaretinin masaya yatırıldığı çalışma oturumlarına geçildi.