Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'na göre yılın ikinci çeyreğinde dış talep zayıf seyrini korurken, iç talep büyümeye ılımlı seviyede katkı verdi. Mevcut göstergeler de Temmuz-Ağustos döneminde ikinci çeyrekteki bu görünümün korunduğuna işaret ediyor. Dolayısıyla küresel piyasalardaki belirsizlikler ve tüketici ile yatırımcı güvenindeki zayıf seyir önümüzdeki dönemde büyüme üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutuyor.

Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu'nun 18 Ağustos'ta yaptığı toplantıda konuşulan konuların özetini içeren bir açıklama yaptı. Açıklamanın 'Enflasyonu Etkileyen Unsurlar' bölümünde şu tespitler yapıldı:

"6. Haziran ayında sanayi üretim endeksi bir önceki aya göre yüzde 2,4 oranında güçlü bir artış sergilemiştir. Böylece, sanayi üretimi ikinci çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 1,6, önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 3,9 oranında artış kaydetmiştir. Haziran ayında üretimde görülen yüksek oranlı artışın iktisadi faaliyette bir ivmelenme anlamına gelmediği, bu gelişmede daha çok otomotiv sektöründeki grevlerin bir önceki ayda yol açtığı üretim kaybının telafisi ile Ramazan ayı öncesinde üretimin öne çekilmesinin etkili olduğu düşünülmektedir. Nitekim Temmuz ve Ağustos ayına dair öncü veriler sanayi üretiminde yılın ilk yarısında gözlenen güçlü performansın ikinci yarıda daha ılımlı bir eğilime dönüşebileceğine işaret etmektedir.

7. Harcama tarafına ilişkin veriler, ikinci çeyrekte özel tüketim talebindeki artış eğiliminin devam ettiğine, yatırımların ise zayıf seyrini koruduğuna işaret etmektedir. Tüketim malları üretim ve ithalatı ikinci çeyrekte bir önceki çeyrek ortalamalarına kıyasla artış göstermiştir. Taşıt hariç sermaye malları üretimi ve ithalatı ise ikinci çeyrekte gerilemiştir. İnşaat sektörüne ilişkin göstergeler de inşaat faaliyetlerinde toparlanmaya işaret etmemektedir. İç piyasa otomobil satışları grevlerin etkisi ile Mayıs ayında gözlenen belirgin gerilemenin ardından Haziran ve Temmuz aylarında aylık bazda artışlar kaydetmiştir. Böylelikle, son dönemde tüketimdeki artışa önemli katkı yapan otomobil satışlarının Temmuz ayında da tüketimi desteklediği tahmin edilmektedir. Diğer yandan, Temmuz-Ağustos dönemine ilişkin PMI ve Temmuz ayına ilişkin İYA sipariş göstergeleri iç talepte güçlü bir seyre işaret etmemektedir. Tüketici güven endeksleri de Temmuz ayında zayıf bir görünüm sergilemeye devam etmiştir. Firmaların gelecek dönem yatırımlarına ilişkin beklentileri Temmuz ayında bir miktar artış gösterse de düşük düzeylerdeki seyrini korumaktadır. Özetle, mevcut göstergeler tüketim talebinde ılımlı bir görünüme işaret ederken yatırımlarda toparlanma sürecinin başladığına ilişkin bir sinyal vermemektedir.

8. Dış talep göstergelerinden altın hariç miktar endeksi ilk çeyrekteki gerilemenin ardından yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre artış göstermiştir. Altın hariç ithalat ise ikinci çeyrekte ılımlı bir artış kaydetmiştir. Böylelikle, reel dengelenme sürecinde 2014 yılı ikinci yarısından itibaren gözlenen bozulmanın 2015 yılı ikinci çeyreğinde bir miktar tersine döndüğü gözlenmektedir. Enerji fiyatlarındaki düşüşün de desteğiyle önümüzdeki dönemde cari dengenin iyileşmeye devam edeceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, ihracattaki görece zayıf görünüm ve turizm gelirlerindeki olası azalma söz konusu iyileşmeyi sınırlayabilecektir.

9. Mayıs döneminde toplam ve tarım dışı işsizlik oranları mevsimsellikten arındırılmış olarak Nisan dönemine göre sırasıyla 0,2 ve 0,3 puan artmıştır. Tarım dışı sektörlerde istihdam artışında önemli bir değişiklik olmamış, işsizlik oranındaki artış önceki dönemlerde yatay seyreden işgücüne katılım oranındaki artıştan kaynaklanmıştır. Bu dönemde sanayi ve hizmetler istihdamı artarken inşaat istihdamı gerilemiştir. Sanayi istihdamı önceki dönemlere göre güçlü bir şekilde artarak tarım dışı istihdam artışına en yüksek katkıyı vermiştir. Sanayi üretimi ve anket göstergeleri, sanayi sektörünün önümüzdeki dönemde istihdama ılımlı bir katkı vereceğine işaret etmektedir. Hizmetler sektörünün istihdama katkısı, turizm sektöründeki durağanlığın da etkisiyle, önceki dönemlere göre sınırlı kalmıştır. Önümüzdeki dönemde de hizmetler sektörünün istihdama katkısının, yılın ilk dönemlerindeki seviyelerinin altında kalması beklenmektedir. Bu çerçevede, yılın geri kalan döneminde istihdamda güçlü bir artış beklenmemektedir. İktisadi faaliyetin görünümü ve yatırım eğilimindeki zayıf gidişat istihdam piyasası üzerinde aşağı yönlü risk oluşturmaktadır.

10.Özetle, yılın ikinci çeyreğinde dış talebin zayıf seyrini koruduğu, iç talebin ise büyümeye ılımlı düzeyde katkı verdiği değerlendirilmektedir. Mevcut göstergeler, Temmuz-Ağustos döneminde ikinci çeyrekteki bu görünümün korunduğuna işaret etmektedir. Küresel piyasalardaki belirsizlikler ve tüketici ile yatırımcı güvenindeki zayıf seyir önümüzdeki dönemde büyüme üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır."

Devam edecek...