Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Varol Civil, 2000'li yıllarda görülen krizi asla beklemediklerini belirterek, gelinen noktada Türk ekonomisinin o yıllarla kıyaslanmayacak kadar iyi durumda olduğunu söyledi. TEB'in Türkiye genelinde KOBİ'lerin gelişimi ve eğitimi amacıyla sürdürdüğü 'TEB KOBİ Akademi' bu kez Kahramanmaraşlı iş adamlarıyla buluştu. Yimpaş Otel'de düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan TEB Genel Müdürü Varol Civil, banka olarak Türkiye'nin gelişim anahtarını KOBİ'ler olarak değerlendirdiklerini ifade etti. Dünyada rekabetin bitmediğini hatırlatan Civil, "Geçmiş yıllarda üretici olmak çok önemli bir şeydi. Günümüzde sadece iyi üretim yapmak yetmiyor. Aynı zamanda ürünü iyi pazarlamak gerekiyor. İyi pazarlamakta yetmiyor aynı zamanda dünyanın öbür ucundaki üreticiler kadar ucuz yapmanız gerekiyor. Ucuz da yetmiyor kaliteniz olacak. Ayakta kalabilmek için ürettiğiniz şeyi iyi bilmek artık yeterli değil. Bugün dünyanın herhangi bir ülkesindeki hareket diğer ülkelerin yasalarını değiştirebiliyor. Onun için çok dikkatli olmak ve iyi takip etmek gerekiyor" dedi. Son günlerde ABD'de yaşanan kriz senaryolarına da değinen Civil, şöyle konuştu: "ABD'deki kriz doların değerini düşürdü. Dolayısıyla doların değer kaybı ve euronun değer kazanması Avrupa ülkelerini bağımlı hale getiriyor. Ve ülkelerde durgunluk beklentisi başladı. Dolayısıyla Avrupa ekonomisinin daralması bizi de etkiliyor. Çünkü ihracatımızın yarısını Avrupa ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla buradaki daralma bizi son derece ilgilendiriyor." Kriz senaryolarını anlatmanın hiçbir fayda sağlamayacağını kaydeden Civil, dünyayı, teknolojiyi ve finans hareketlerini çok iyi takip etmek gerektiğinin altını çizdi. Bankacılık sektörü olarak Türkiye'de 2000'li yıllarda görülen krizi asla beklemediklerini vurgulayan Civil, şöyle devam etti: "O yıllarda gördüğümüz şey özellikle finans sektöründen ve kamu bankacılığından başlayan ülkenin bütçe açığıydı, ağır bir krizdi. Geldiğimiz noktada Türk ekonomisinin o yıllarla kıyaslanmayacak kadar iyi olduğu kanaatindeyim. Bankacılığımız şu anda dünyanın en kuvvetli bankacılık sisteminden biri. Gerek sermaye olarak gerek likidite olarak gerekse aktifi bilanço kalitesi açısından çok çok iyi durumda. Bir ülkenin finans sektörü iyi ise ekonomisi de iyi gider bunu hiçbir zaman unutmayalım. Dolayısıyla eskisi gibi bir gecede şöyle devalüasyon olacak, dolar şöyle fırlar beklentisi içerisinde olmamamız gerekiyor." Türkiye'nin olası krizlerden ancak ekonomide yavaşlamayla etkilenebileceğini kaydeden Civil, "Bizim yaşayacağımız bu etkilenme ekonomideki yavaşlama olabilir. Dolayısıyla bizim buna hazırlanmamız gerekiyor. Türkiye son 4-5 yılda arka arkaya dünya rekor kırılabilecek ekonomik büyümeler yaptı. Zaten bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin yüzde 4-5'lerin altında büyümemesi gerekiyor. Hem aradaki farkı kapatmak hem de nüfus artışı ve ülke büyüklüğünü dikkate aldığımızda bu önemli bir şey" şeklinde konuştu. Dünyada rekabetin artık acımasız bir hale geldiğini ifade eden Civil, "Sadece üretmek yetmiyor. Katma değer yaratmamız lazım. Ülke olarak en önemli sorunumuz katma değer oluşturamamak. Bu standart ürünlerle artık dünyada para kazanmak çok zor. Bunu bilmemiz lazım. Bugün Çin'de sadece yeme içme ve barınmaya üretim yapılıyor. Dünyanın gelişmekte olan ülkelerinde işçilik çok ucuz. O nedenle Avrupa ve ABD'deki bir çok tesis bu bölgelere kayıyor. Onun için ülke olarak ucuz işçilikle rekabet edebilmek ve ucuz işçilikle öğünebilecek bir düşünce içerisinde olmamamız gerekiyor. Bizim Avrupa'nın yanında onun iyi bir tedarikçisi olmak anlamında iyi katma değer ürünler üretmemiz gerekiyor" dedi. Toplantıda konuşan Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Mehmet Balduk ise, KOBİ'lerin Türkiye'de yeni yeni desteklenmeye başladığını ve TEB'in girişmelerini takdirle karşıladıkları söyledi. Karar alıcıların KOBİ'lere yönelik 'Şunu verdik bunu verdik' gibi söylemlerden vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Balduk, esas önemli olanın KOBİ'leri dış pazarda rekabetçi bir hale getirmek olduğunu kaydetti. Balduk, "Üretmek yetmiyor, dünya için üretmemiz gerekiyor. Bu da yetmiyor sürdürülebilir bir üretim modelini geliştirmemiz gerekiyor. Onun için bilgi şart. Eğer bilgiyi kullanamazsak tasfiye oluruz. Onun için bilgiyi doğru kullanmamız şart" diye konuştu.