Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nın (KMTSO) davetlisi olarak yönetim kurulu üyeleri ile birlikte kente gelen TGSD Başkanı Ahmet Nakkaş, tekstil fabrikalarında incelemelerde bulundu. İlk olarak Arsan A.Ş.'yi gezen Nakkaş, burada basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Kahramanmaraş'ın tekstil alanında entegre tesislerin bulunduğu bir bölge olduğunu vurgulayan Nakkaş, "Kahramanmaraş tekstil sektörü açısından son derece önemli bir ilimiz. O yüzden bizde değişim dönüşüm ve destekleme projeleri kapsamında İstanbul ve çevresinde yoğunlaşmış olan sanayinin, Anadolu'da kümelenme pozisyona sahip bölgelerde yoğunlaşması konusunda bir takım çalışmalarımız var. Ziyaretimizi bu kapsamda başlattık" dedi. Kriz ortamında bankaların tutumuyla ilgili soruya Nakkaş, "Bankaları kendi pencerelerinden değerlendirmek lazım. Çünkü kendilerinin de iç pozisyonları var. Onların da bakış açısı şu; 'piyasaların rahatlatılması için kredi vermek gibi bir durumumuz yok. Öncelikle mevduat sahiplerinin paralarına sahip çıkma gibi durumumuz var' diyorlar. Böyle baktığınız zaman onları da haklı görüyorsunuz" şeklinde cevap verdi. Bu konuda asıl sorumluluğun ekonomi yönetiminde olduğuna dikkat çeken Nakkaş, "Ekonomi yönetiminin mali sistemi ortaya koyması lazım. Onun için net bir şekilde mali piyasaları rahatlatacak yapısal değişiklikleri ortaya koyması lazım" diye konuştu. Tekstil sektöründe umudun hiçbir zaman tükenmeyeceğini belirten Nakkaş, "Umut her zaman var. Bu sektörün ne kadar dinamik olduğunu Kahramanmaraş'taki fabrikaların çalışmasından anlayabilirsiniz. Bu sektör umudunu hiçbir zaman yitirmedi. Onun için bizim umudumuz var, gelecekten umudumuz var, genç neslimizden umudumuz var" şeklinde konuştu. Türkiye'nin her zaman dinamik olması gerektiğinin altını çizen Nakkaş, şunları söyledi: "Biz bu dinamizmi bu ülkeyi yönetenlerden de bekliyoruz. Biraz daha aktif olabilirlerse ve bu süreci iyi yönetebilirse bizim için de bulunmaz bir süreç olur. Aslında fırsatçılık deniyor. Ben fırsatçılığa karşıyım. Ülke olarak fırsatçı bir ülke değiliz. Ülke olarak çalışkanız. Bizim imkanları değerlendirmemiz lazım, fırsatları değil. Biz imkan döneminde yaşıyoruz ve bu imkanı çok iyi kullanabilirsek bugün dünyada büyük bir durgunluk yaşanıyor. Bu durgunlukta kim daha aktif olursa, kim kendi dinamiklerini ortaya koyarsa siz daha avantajlı olabilirsiniz. Önemli olan bunu öngörebilmek, buna göre pozisyon alabilmek. Biz de bunu yapmaya çalışacağız."