Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Yağız Eyüboğlu, bütçe açığı ile cari açığın son aylarda birlikte yükselmesinin ciddi bir risk olduğuna işaret ederek, "Dünyada çok korkulan bu ‘ikiz açık’ durumuna düşülmemesi için hükümet seçim ekonomisi uygulamaktan kaçınmalı” uyarısında bulundu.

Ekonomi verileri değerlendiren yazılı bir açıklama yapan TİSK Başkanı Eyüboğlu, bütçe açığının cari açığa eşlik etmesiyle Türkiye için 2015 yılında “ikiz açık” riskinin baş gösterdiğine dikkat çekti. Eyüboğlu, Merkez Bankası’nın da parite nedeniyle zarar gören ihracatçılara reeskont kredisi desteğini artırmasını talep etti. Eyüboğlu, uluslararası kuruluşların dünya ekonomisindeki büyüme tahminlerini düşürdüğünü belirterek, “Türkiye olarak biz de gelirimizi fazla artıramayacağız; yurt içi tüketim cansız ve ihracatımız açısından şimdi de parite sorunu ile yüz yüzeyiz. Girdilerini çoğunlukla dolarla satın alan, ihracatını çoğunlukla euro ile satan ihracatçı işletmelerimizin zarar etmesinin önüne geçilmeli.” dedi.

Merkez Bankası’nın ihracatçıya verdiği desteği artırması gerektiğini kaydeden Başkan Eyüboğlu, “Merkez Bankası reeskont kredisi limitini yükseltti, ancak yeterli değil; limit daha da yükselmeli. Ülkemiz sanayisinde üretim artışı sonbahar aylarında giderek zayıfladı, imalatta ise üretim Kasım ayında geriledi. Sanayinin rekabet gücünü artırmak tüm toplum kesimleri için anahtar önem taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

"ÜNİVERSİTELİ GENÇ İŞSİZLER ALARM NEDENİ"

TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu, işsizliğin hissedilir biçimde arttığını, bu artışta sanayinin zayıflamasının da önemli payı olduğunu belirterek, “Mutlaka tedavi edilmelidir. Genç işsizliğinin yüzde 20’ye varması ve yükseköğrenim mezunlarının en fazla işsiz kalan grup olması herkesi alarma geçirmeli. Önlemlerin bir ayağı üretim teknolojisini yükseltmek, diğer ayağı ise eğitim sistemine kalite kazandırmak olmalı.” dedi.

Geçtiğimiz yılın 11 ayında Türkiye’den yurt dışına yapılan doğrudan yatırımların, yabancıların doğrudan yatırımlarından yüksek gerçekleşmesinin de üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu ifade eden Eyüboğlu, Türkiye’deki yatırım ortamının iyileştirilmesi için hızla tedbir alınması gereğini vurguladı.

EN BÜYÜK DÜŞÜŞ DAYANIKLI TÜKETİM MALLARINDA

Ayrıca TİSK’in 'Ocak 2015-Aylık Ekonomi Bülteni'nin genel değerlendirmeler başlıklı bölümünde ise Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler açısından, azalan petrol fiyatlarının ve Avrupa Merkez Bankası’nın tahvil alım programının ümit verici olduğu tespiti yapıldı.

2014 Kasım ayı rakamlarına göre aylık bazda yüzde 0,1 azalan, yıllık bazda ise yüzde 0,7 artabilen sanayi üretiminde trendin aşağı yönlü olduğuna, ivme kaybetmeye devam ettiğine dikkat çekilerek, “imalatta aylık bazda üretim kaybının en yüksek oranda ölçüldüğü alt sektör yüzde 2 ile dayanıklı tüketim malları oldu. Kasım’da sanayi ciro endeksi aylık bazda yüzde 1,2, yıllık bazda yüzde 5,4 yükseldi” denildi.

Ekim ayı işgücüne katılma ve işsizlik oranlarına da yer verilen bültende, işsizliğin yıllık bazda 1,3 puan büyüyerek yüzde 10,4’e yükseldiği, genç işsizliğin yıllık bazda 1,7 puan arttığı ve yüzde 19,7’ye sıçradığı vurgusu yapıldı. İşsizlik artışının en önemli nedenlerinden birinin, sanayinin zayıflaması olduğu belirtilen genel değerlendirmede, “sanayi istihdamının toplam istihdamdaki payının da azaldığı” ifade edildi.

ALTIN İTHALATINDA YÜZDE 500’LÜK ARTIŞ

TİSK 'Ocak 2015-Aylık Ekonomi Bülteni'nde, Türkiye ekonomisindeki diğer gelişmeler de şöyle aktarıldı: “Kasım’da ihracat azaldı, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 61,2’ye geriledi. Kasım ihracatındaki azalışta AB’deki ekonomik istikrarsızlık etkili oldu. 2014’ün ilk 11 ayında İslam Ülkelerine ihracatımız Mısır hariç, azaldı.
2014’ün ilk 11 ayında cari açık 18 milyar dolarlık azalışla 38,7 milyar dolara indi. Ancak Ekim ve Kasım’daki gerçekleşmeler cari açığın tekrar yükselmeye başladığını gösteriyor. 2014’ün ilk 11 ayında dış ticaret açığı 15,2 milyar dolar azaldı. Altın ticaretindeki oynaklıklar cari açıkta dengesizlik yaratıyor. Kasım’da altın ithalatı bir ay önceye göre yüzde 500 artarak 2 milyar dolara çıktı.
Doğrudan yabancı yatırımlardaki net artış 4,3 milyar dolarda kaldı. Sebebi, yurt dışına yönelik doğrudan yatırımın, Türkiye’ye giren yabancı doğrudan yatırımdan fazla olması.
Portföy yatırımlarında, yabancıların reel sektöre olan ilgisi azaldı. İlk 11 ayda bankalar ve reel sektör yurtdışından 13,4 milyar dolar borçlandı.
Euro-dolar paritesindeki sert düşüş Türkiye’nin ihracatına zarar verecek. Merkez Bankası reeskont kredisi limitini daha da artırmalı.
2014’te bütçe açığı yüzde 22,2 artarak 22,7 milyar TL’ye çıktı. Faiz dışı fazla ise yüzde 13,4 azalarak ve hedeften yüzde 45 saparak 27,2 milyar TL’ye indi.”

HÜKÜMET, 2014’TE BÜTÇEDE KEMER GEVŞETTİ

2014’te en büyük gider kalemi 162,3 milyar TL’ye varan cari transferler oldu.
Hanehalkı tüketim harcamalarının yüzde 0,4 arttığı 2014’te seçimler nedeniyle mahalli idarelere aktarılan kaynak yüzde 19,7 devletin tüketim harcamaları yüzde 11,8 oranında yükseldi. 2014 yılında en büyük vergi geliri kalemi 389,7 milyar TL ile ÖTV oldu. Gelir vergisi 73,9 milyar TL ile ikinci geldi.

Hükümet 2014’te bütçede kemer gevşetti. Bütçe açığının cari açığa eşlik etmesiyle Türkiye için 2015’te “ikiz açık” riski baş gösterdi. Merkez Bankası’nın 2015 yılsonu enflasyon hedefi yüzde 5,5. 2014’te tüketici enflasyonu yüzde 8,17 düzeyinde gerçekleşerek yüzde 5’lik hedeften saptı. Döviz kuru yükselişi, kuraklık ve Suriyelilerin göçü bunda rol oynadı.