Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Ali Yücelen, dolardaki artışta dünya genelindeki değerlenmesinin yanı sıra, Türkiye'deki gelişmelerin de etkisi olduğunu söyledi. Yücelen, "Dolayısıyla bunun bir sıkıntı yaratacağı kısa ve orta vadede çok açıktır. Bununla birlikte uzun vadede bir şeyler söylemek gerekirse bizim reel sektörümüzün bu tür konularda etkilenmemesi için anlık dalgalanmalardan büyük yıkımlarla çıkmamak için aslında bizim harekete geçmemizin zamanı geldi de geçiyor bile." dedi.

TÜGİAD Başkanı Yücelen, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak'ın ortak başkanlığını yaptığı Ankara Üniversitesi-İş Dünyası İşbirliği Platformunun Mart ayı toplantısına katıldı. Toplantının ardından Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine doların ve enflasyonun artması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Yücelen, şunları söyledi:

"Bu sene Türkiye’nin 50 milyar dolar civarında bir dış borç ödememiz var. Bunun 25 milyar doları dolar cinsinden geriye kalan ise çeşitli Euro, Türk Lirası ve diğer dövizler cinsinden. Tabi doların yükselişi burada bu borçların ödenmesi konusunda bir sıkıntı meydan getiriyor. Bununla birlikte bizim ithalat- ihracat kompozisyonumuza baktığınız zaman ithalatımızın çok büyük bir kısmının dolar üzerinden olması ihracatımızın da çok büyük bir kısmının Euro üzerinden olması ülke ekonomimizin bu yükselişten ne kadar çok etkileneceğinin de delili, bunu herkes biliyor. Zaten piyasada alışveriş yapan herkes gerek esnaf tarafından gerek halk tarafından çok yakından hissediliyor. Tabi bu tür konularda önce şuna bakmamız gerekiyor. Bu yükseliş dünya konjektöründen mi kaynaklanıyor diye. Dolarda bir yumuşama gerçekleştiği zaman dünyadaki gelişmelere baktığımızda aslında şimdikinden çok daha kötü etkilemesi gerekirdi. Rusya ile Ukrayna arasında henüz bir barış konuşulmuyordu bile. Avrupa Merkez Bankası henüz genişleme ile ilgili tam olarak tavrını ortaya koymamıştı ve dünyadaki diğer gelişmelere baktığımız zaman şimdiki gibi çok aleyhimize gelişmeler değildi. Yani bunu doların sabahki yükseliş haricinde tamamen dış konjektöre bağlayamayız. Demek ki ülkemizde de yapmamız gereken bazı şeyler var veyahut yanlış yaptığımız bir şeyler var. Bunları düzeltmek adına en azından para politikasında faizle ilgili tartışmalar oldu geçmişte özellikle dövizi göz önünde bulundurmamız gerekir. Önümüzdeki günlerde de bunları gözetmek gerekiyor."

Bu kısa dönemli dalgalanmalar sonucu dolar artışından ihracatçının rahat edecek gibi görünmesine rağmen yıkım tarafının biraz daha kuvvetli olduğunu dile getiren Yücelen, şöyle devam etti:

"Bunu da bir kenara not etmek lazım. Bununla birlikte ihracatçı şöyle olur böyle olur dolar artar paramızın değeri düşer diye düşünmek yerine bizi sıkıntıya sokan belirsizlik hususu üzerinde durmak istiyorum. Bizi en çok etkileyen nedenlerden biridir bu. Biz malımız fiyatlayamazsak biz girdimizin maliyetini ayarlayamayız. Biz malımızın fiyatını yarın öbür gün ne olacağını bilemezsek biz hangi vade de nerelere bunu satacağımızı ayarlayamayız. Dolayısıyla bir malın fiyatının artmasından ziyade bizim için sıkıntılı olan husus bu malın fiyatının dalgalanmasıdır. Piyasa belirsizlikleri sevmez. Dolaysıyla bunun bir sıkıntı yaratacağı kısa ve orta vadede çok açıktır. Bununla birlikte uzun vadede bir şeyler söylemek gerekirse bizim reel sektörümüzün bu tür konularda etkilenmemesi için anlık dalgalanmalardan büyük yıkımlarla çıkmamak için aslında bizim harekete geçmemizin zamanı geldi de geçiyor bile. 'Yapısal önlemler, yapısal önlemler' diyoruz reel sektörler adına bütün adımların atılıyor olması lazım. Yani yapısal önlemelerden daha elzemi bir zihniyet devriminin olması gerekiyor. Artık bizim finansal piyasalar üzerinde değil reel sektörün geleceği üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Para politikalarını belirlerken de orta vadeli politikaları belirlerken de reel sektörün özellikle imalatçının dünya pazarlarındaki rekabetçiliği, imalatçının nasıl ayakta tutulabileceği ve imalatçının nasıl katma değerli bir üretim yapabileceği üzerine kafa yormak gerekiyor. İstediğiniz kadar iyi politikalar izleyin, kısa vadeli kararlar alın bunu gerçekleştiremezseniz. Her zaman sizi bekleyen bir dış etken bulunuyor olacaktır."

DOLAR YÜKSELMEYE DAVAM EDERSE ENFLASYON ARTMAYA DEVAM EDECEK

Doların artması ile birlikte enflasyonun da yükseleceğini kaydeden Yücelen, şöyle konuştu:

"Dolar ilerlere giderse bu baz etkisi de etkisini göstermeyecek ve enflasyon artmaya devam edecek. Doların dünyadaki artışının değerlenmesinin etkisi var. Bunun yanında ülkemizdeki gelişmelerden dolayı dövizinde genel olarak artmasında bir etkisi var. Üreticimizin maalesef ürettiği malın üzerine karını eklemeyle ilgili bir sıkıntısı var. Yani buradaki asıl sıkıntının tüketicinin almış olduğu malın fiyatının artmasıyla birlikte aynı zamanda üreticimizin istediği fiyatlara mal satamaması olduğunu karını yansıtamaması olduğunu düşünüyorum. Bunun çok daha büyük bir problem oluşturacağını ve önümüzdeki günlerde bunun incelenmesi gerektiğini düşünüyorum."