Türkiye’den Rusya’ya ihracat yılın ilk 6 aylık döneminde yüzde 37’lik kayıpla 1 milyar 900 milyon dolara geriledi. Yıl sonu rakamlarının 4 milyar doları bulamamasından endişe ediliyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıkladığı verilere göre Rusya’ya ihracat Haziran 2015’de 328,4 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıl Haziran ayında bu rakam 503 milyon doları bulmuştu.

Türkiye’den Rusya’ya ihracat 2014’ün ilk 6 aylık döneminde 3 milyar doları geçerken, yıllık bazda 6 milyar dolara yükselmişti.

Türkiye’den Rusya’ya ihracatın düşmesinde en büyük etken Rusya ekonomisinde yaşanan daralma. Ukrayna krizi ve petrol fiyatlarının sert düşmesi nedeni ile Rusya’nın 2015’de yüzde 4 civarında küçülmesi bekleniyor.

İkinci temel sorun lojistik hizmetlerinde gerekli tedbirlerin alınamaması. Türkiye’nin TIR kotaları ile ilgili taleplerinde henüz anlaşma sağlanamadı. Coğrafi yakınlığa rağmen üçüncü ülkelerin TIR’larını kullanan Türk ihracatçısı ulaşıma Avrupa ve Asya ülkelerinden daha fazla ödeme yapmak zorunda kalıyor.

Üçüncü sorun ise ürün bazında Türkiye için özel kotaların alınamaması ihracatçıyı zor durumda bırakıyor. Tavuk, süt ve süt ürünleri gibi önemli kalemlerde izin çıkmasına rağmen Türkiye için özel kota olmaması nedeni ile maliyetler artıyor ve Rusya pazarında rekabet gücü bulamıyor.

Dördüncü temel sorun Rusya’nın yaptırımlar nedeni ile ithal ikame modele yönelmesi. Rusya artık kendi ülkesinde üretim yapan yatırımcıyı teşvik ediyor. Yerli malların orta vadede kalite ve fiyat açısından rekabet gücü giderek artacak. Avrupa’dan gıda alımını durduran Rusya yerli üretimi artırdı. Genel ekonomide küçülme yaşanırken tarım sektörü ilk 5 aylık dönemde yüzde 2,5’lik büyüme ile sürpriz yaptı.

Beşinci sorun rublede yaşanan devalüasyon. Kuru düşük tutan Rusya ithalat yerine ihracatı teşvik ediyor. Yabancı ürünlerin Rusya pazarında ruble bazında artan fiyatları pazarda etkin olmalarını engelliyor. Türkiye’de 1 dolara satılan domates Rusya’da en fazla 100-150 rubleye (2-3 dolar) satılabiliyor. Devalüasyon öncesi kura göre bu rakam 4-5 dolar seviyesine çıkabiliyordu.

Altıncı sorun ise gümrüklerde istenilen kolaylıkların sağlanamaması. İkili anlaşmalar için sürekli görüşme yapan iki ülke ekonomi bakanlıkları henüz somut adım atamadı. Basitleştirilmiş Gümrük Hattı (BGH) rekabet yerine tek şirkete havale edilmesi nedeni ile ihracatçı için uygun fiyat şartlarını oluşturamadı.

Tüm bu gerekçelerle Rusya ve Türkiye’nin 2010’da belirlediği 100 milyar dolarlık toplam ticaret hacmi hedefinin yakalanması zorlaştı. İki ülke ekonomi yönetimlerinin popülist söylemlerden uzaklaşarak ticaret hacminin geliştirilmesi için acil eylem planı hazırlaması ve iş dünyasının önünü açacak tedbirler alması gerekiyor. Aksi durumda 5 yıl olarak belirlenen hedeflerin birkaç kez daha revize edilmesi gerekecek.