Şef olarak çalışırken normal personel olarak görevlendirilen işçi, böbrek rahatsızlığı sebebiyle 4 gün hastaneye giderek tedavi gördü. İddiaya göre, bu durumu fırsat bilen işveren, gerçeğe aykırı tutanak düzenleyerek işçiyi çıkardı. İşverenin savunmasını almadığını belirten işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iadesi talebiyle dava açtı. Dava sürerken işçinin davalı işverence yeniden işe davet edildiğine dikkat çeken mahkeme, davacının işe başlamadığı gibi, başka bir yerde çalışmaya başladığını ve işe iade talebinde samimi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Kararın temyiz edilmesiyle devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yargılama devam ederken yapılan işe davet geçerli olmadığına dikkat çekerek yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve işçinin işe iadesine hükmetti.

İstanbul'da özel bir firmada 19 Temmuz 2011 ile 30 Ekim 2012 tarihleri arasında iklimlendirme ve mekanik şefi olarak net 2 bin 500 lira maaşla çalışan kişi, iddiaya göre böbrek rahatsızlığı sebebiyle değişik günlerde 4 gün hastaneye gitti. İşveren durumu anlatan tutanak tutarak işçinin iş akdini feshetti. Bunun üzerine işçi İstanbul 14. İş Mahkemesi'nde 'işe iade' davası açtı. Mahkemede ifade veren işçi avukatı, "İş akdinin feshinden önce davacıya mobbing uygulandığı, hiç bir gerekçe gösterilmeksizin şefliği alınarak mekanik personel seviyesine indirildiği ortadadır. Davacının her hangi bir başarısızlığının bulunmadığı, görevini layıkıyla yerine getirdiği ve hiç ihtar almadığı zaten ortadadır. Davacı böbrek rahatsızlığı nedeni ile değişik 2012 yılının Eylül ve Ekim aylarında 4 gün hastaneye gitmek zorunda kalmıştır. Bu tedaviler sebebiyle davacıya rapor verilmiştir. Davacının bu durumu fırsat bilinerek hakkında gerçeğe aykırı tutanaklar düzenlendiğini, davacının savunmasının alınmadığını görüyoruz. Davanın kabulü ile feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesine ve işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatının 8 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava ediyoruz." dedi.

DAVACI İŞÇİ SAMİMİ DEĞİLDİR, DAVET ETTİK; İŞE BAŞLAMADI

Mahkemede savunma yapan davalı işveren avukatı ise şunları kaydetti: "Davacının işe iade istemi gerçekçi ve samimi değildir. Davacının iş akdi yazılı olarak son bir ay içerisinde hakkında tutulan tutanaklar nedeniyle ve kanun gereği bildirimsiz olarak feshedilmiştir. Davacıya 30 Ekim 2012 tarihi itibariyle yazılı fesih şartı bulunmadığı halde, fesih bildirimi yazılı olarak ve imzasına tebliğ edilmiştir. Fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde bildirildiği, davacının iş akdinin feshine sebep davranışları nedeni ile her seferinde davalı tarafça yazılı savunmasının alındığı ortadadır. Haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ediyoruz." Toplanan kanıtlar ve tanık beyanları uyarınca kararını açıklayan İstanbul 14. İş Mahkemesi, yargılama sürecinde işe davet edilen davacı işçinin samimi olmadığına dikkat çekti. Davacının dava açması üzerine davalı işverence yeniden işe davet edildiği ve buna ilişkin ihtar gönderildiğini hatırlatan mahkeme, davacının işe başlamadığı gibi, işverende çalışan personel şefi ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında da başka bir yerde çalışması sebebiyle işe başlamayacağını söylediğine işaret eden mahkeme, davacının işe iade talebinde samimi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine hükmetti. Karar davacı işçi avukatınca temyiz edildi.

YARGILAMA DEVAM EDERKEN YAPILAN DAVET GEÇERSİZDİR' DİYEN YARGITAY MAHKEME KARARINI ORTADAN KALDIRDI

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yargılama sürerken yapılan işe davetin geçersiz olduğuna hükmetti. Kararda, şu ifadelere yer verildi: "Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davacının, davalı işveren tarafından yapılan işe daveti kabul etmeyerek işe iade talebinde samimi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de davalı işveren tarafından dava kabul edilmemiş olup, yargılama devam ederken yapılan işe davet geçerli değildir. Yine davalı tarafından feshin haklı ya da geçerli olduğu da ispat edilememiştir. Bu sebeplerle davacı işçinin işe iade talebinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi hatalıdır. Mahkemenin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine karar verilmiştir. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin gerektiğine, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, davacının yaptığı 439.60 liralık yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre bin 500 lira ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine kesin olarak oy birliği ile karar verildi."