Aynı işyerinde çalışanlara farklı uygulanan fazla çalışma ücreti yargıdan döndü. Mavi yakalı işçilere fazla çalışma ücreti yüzde 100 zamlı, bayram ve genel tatil ücreti yüzde 200 zamlı olarak ödenen işyerinde beyaz yakalı işçilere ise daha az ödeme yapıldı. Mahkeme, beyaz yakalı işçinin talebini kısmen kabul ederken, temyiz müracaatı üzerine davada son sözü söyleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, iş mevzuatında beyaz yakalı işçi mavi yakalı işçi ayrımı bulunmadığını, bu sebeple çalışanlar arasında fazla çalışma ve bayram genel tatil ücretleri bakımından farklı oranların uygulanması İş Kanunu’nun 5. maddesine aykırılık oluşturduğuna dikkat çekerek yerel mahkeme kararını bozdu.

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde bir kişi, 2 Ocak 1996'da mesaiye başladığı işyerinde 31 Ağustos 2009'a kadar bir süre 'insan kaynakları ve idari işler şefi' olarak çalışmasını sürdürdü. Bu tarihte işyerinden ayrılan beyaz yakalı işçi, işyerinde mavi ve beyaz yakalı işçilere farklı fazla mesai ücreti ödendiğini öne sürdü. Gebze 1. İş Mahkemesi'nde işveren aleyhine 'alacak' davası açtı. Mahkemede talebini dile getiren beyaz yakalı işçi, işyerinde çalıştığı dönemde çalışma saatlerinin hafta içi saat 08:00-18:00 Cumartesi 08:00-14:00 saatleri arasında olduğunu belirterek, "Tüm resmi bayramlarda davalı işyerinde çalıştım. Tüm dini bayramlarda görevli olarak bayramın 2. ve 3. veya 4. günü çalıştım. Bütün bu fazla çalışmalarının karşılığını alamadım. Fazlaya ait talep ve dava haklarımı saklı tutularak 17 bin lira fazla mesai alacağımı, 2 bin lira resmi bayram çalışma alacağımı, bin lira da dini bayramlarda çalışma alacağımı faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ediyorum." dedi.

DAVACI İŞTEN AYRILIRKEN TALEP ETMEDİĞİ ÖDEMELERİ BİR BUÇUK SENE SONRA İSTİYOR

Mahkemede savunma yapan davalı işveren ise iş sözleşmesinin ve ücretinin eğer mesai yapılırsa bunu kapsayacak şekilde düzenlendiğini, bu nedenle davacının fazla mesai, ulusal ve dini bayram kolonu bulunan ve tahakkuk içeren ücret bordrolarına göre bankaya yatırılan ücretlerini ihtirazı kayıt beyan etmeden aldığını öne sürdü. İşveren, "Bu sebeple davacının iddialarını kabul etmiyoruz. Davacının taleplerinin 5 yıllık zaman aşımına uğradığı ve 5 yılı aşan talepleri kabul etmediğimizi beyan ediyorum. Davacı işten ayrılırken talep etmediği ödemeleri işten ayrıldıktan bir buçuk yıl sonra talep etti. Davacının işten ayrılırken tüm alacaklarını aldığını ve bunun karşılığında ibraname imzaladığını, davacıya 31 Ağustos 2009 tarihinde sehven 2 hafta yerine 8 hafta ihbar tazminatı ödendiğini tespit ettik. Bu fazla yapılan ödemenin takas ve mahsubu ile davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz." diye konuştu.

Tarafları dinleyen Gezbe 1. İş Mahkemesi, davacının denetime elverişli bilirkişi raporunda hesap edilen fazla çalışma alacağı, milli bayram alacağı, dini bayram alacağına hak kazandığına hükmederek, alacaklarının ödendiğinin davalı tarafınca ispatı gerekip davalı tarafından bu ispat yükünün yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi.

MAVİ YAKALIYA YÜZDE 100 FAZLA MESAİ ÖDENİRKEN BEYAZ YAKALIYA AYRIM YAPILMIŞ, BU YASAYA AYKIRIDIR

Kararın taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre; işyerinde çalışan bazı işçilere fazla çalışma ücreti yüzde 100 zamlı, bayram ve genel tatil ücretinin de yüzde 200 zamlı olarak ödendiğine dikkat çekti. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Davalı vekili mavi yakalı çalışanlara belirtilen oranlar üzerinden ödeme yapıldığını açıklamakla birlikte, beyaz yakalı işçilere ise yasal oranların uygulanması gerektiğini savunmuştur. İş mevzuatında beyaz yakalı işçi mavi yakalı işçi ayrımı bulunmamaktadır. Bu nedenle çalışanlar arasında fazla çalışma ve bayram genel tatil ücretleri bakımından farklı oranların uygulanması İş Kanunu'nun 5. maddesine aykırılık oluşturur. Bilirkişi raporunda, davaya konu işçilik alacaklarının işyeri uygulamasına göre zamlı olarak hesaplandığı seçenek bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve indirim husus da düşünülerek karar verilmelidir. Taktiri indirimden kaynaklanana red sebebiyle avukatlık ücretine hükmedilmemesi gerekirse de davacının iddia ettiği zamlı ücretlerin kabul edilmemesinden doğan red sebebiyle davacı yararına avukatlık ücreti ile yargılama giderine hükmedilmemesi de kabul şekli itibarıyla hatalıdır. Temyiz olunan kararın, bozulmasına, davalı yararına takdir edilen bin 100 liralık duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, davacı yararına takdir edilen bin 100 liralık duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine oy birliği ile karar verildi."