Çalıştığı işyerinde ücretinin ödenmemesi sebebiyle yaşadığı ekonomik sıkıntıdan dolayı istifa eden işçi, bir kısım işçilik alacaklarının tahsili için işveren aleyhine alacak davası açtı. Mahkeme, davacının istifa ettiği için kıdem tazminatına hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmetti. Karar temyiz edilince davada son sözü söyleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ücretini almadığı için işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkının bulunduğuna dikkat çekerek, yerel mahkeme kararını bozdu. Daire kararında, "Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir." denildi.

Ankara'da çalıştığı işyerinden ücretini alamayan işçi, 14 Nisan 2010'da ücretinin ödenmemesi nedeniyle yaşadığı ekonomik sıkıntıdan dolayı istifa etti. İşçi, bir kısım işçilik alacaklarının tahsili için işveren aleyhine Ankara 7. İş Mahkemesi'nde 'alacak' davası açtı. Davalı işveren avukatı, davacının istifa etmesi nedeniyle tazminat hakkının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, akdin feshi tarihinde davacının ailevi ve ekonomik nedenlerle istifa ettiğini; ancak istifa ettiği için kıdem tazminatına hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmetti. Karar davacı işçi avukatı tarafından temyiz edildi.

İŞÇİ HAKLI OLARAK İSTİFA ETMİŞTİR; TAZMİNATI ÖDENMELİYDİ

Dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınmasının, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti. Bu sebeple işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunduğunun hatırlatıldığı Yargıtay kararında, şu ifadelere yer verildi: "Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir. Somut olayda davacının istifa dilekçesinde ekonomik ve buna bağlı ailevi sebeplerden dolayı istifa ettiğini bildirdiği, ibranamede de fesih tarihinden önce muaccel olan Şubat ve Mart ayı alacağı olduğunun belirtilmektedir. Yapılan yargılama sonunda da davacının ödenmediği anlaşılan Şubat ve Mart ayı ücretleri ile Nisan ayından 14 günlük ücretinin hüküm altına alındığı ortadadır. İstifa dilekçesindeki ekonomik sebebin ücretlerin ödenmemesi olup davacının iş akdini ücretlerin ödenmemesi sebebine bağlı olarak haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin belirttiği istifanın bu haklı sebebe dayanması karşısında davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken bilirkişi raporundaki yerinde ve yasal olmayan mütalaaya itibarla davacının kıdem tazminatı talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

Kararda, 4857 Sayılı Kanunun 24/II-e maddesi gereğince işveren tarafından ücretlerinin ödenmemesi işçiye iş akdini derhal ve haklı feshetme imkânı tanıdığı vurgulandı.