Danışmanlık şirketi Bain & Company’nin araştırmasına göre ileri ekonomilerde 35 yaşını aşan bireyler dijital ortamlar ile ilgili. Ortama giren bu bireylerin yüzde 63’ü video takip etme, yüzde 93’ünün müzik dinleme eğiliminde.

Avrupa, Amerika ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ülkelerinden araştırmaya katılanların yüzde 34’ü elektronik kitap okumayı, önemli bölümü de Candy Crash Saga ve Angry Birds oynamayı tercih ediyor.

7 bini aşkın deneğin cevapladığı dijital içerik tüketimi davranışları araştırması, ‘#Hashtag Nesli‘ olarak tanımlanabilecek ve yaş sınırı tanımayan bir kuşağın önemini ortaya koyuyor.

İleri ülkelerde tüketicilerin yüzde 70’inin akıllı telefonu, yüzde 47’sinin de tableti var. Akıllı telefon oranı yaşları 15 ila 18 olan gençler içinde yüzde 84’ü buluyor.

Bain & Company Türkiye Yönetici Ortağı Serhan Nadir, “Pek çok ülkede akıllı telefona ilgi artıyor. Brezilya ve Rusya’da gençlerin yüzde 58’inin, Çin ve Hindistan’da da yüzde 36’sının minimum bir akıllı telefonu bulunuyor. Türkiye’de de öyle bir tablo var. Hane halkı bağlamında yüzde 40 olan taşınabilir aygıt ve yüzde 96 olan cep telefonu penetrasyonunda da akıllı telefonların payının artacağı öngörülüyor.” diyor. Araştırmaya göre ileri ülkelerde 15 ile 25 yaş grubunun üçte ikisi müzik ve kitap seçimlerinde sosyal ağlarda yer alan önerileri önemli görüyor; 35 yaşını aşan tüketicilerde bu oran yüzde 50’nin altında. Verilerin saklılığı ile ilgili tavır da yaşa göre ayrışıyor. 15-25 grubu, internet kanalı ile daha iyi bir öneri almak için veri saklılığından ödün verebiliyor Öte yandan araştırma, içerik tüketimi hususunda eğilimleri ortaya koymak için yaşın çok da yeterli bir ölçüt olmadığına işaret ediyor. 35 yaş altı tüketiciler içeriği dijital olarak daha çok tüketmeye eğilimli iken, 35 yaş ve üstü tüketiciler de bilhassa video, müzik ve oyun konusunda bu açığı kapatacağa benziyor.





Araştırmada medya şirketleri’ne de şu alanlara odaklanması tavsiye ediliyor:

1. Doğuştan dijital formatlara yatırım yapılmalı.

2. Gelir yaratan unsurlar yeniden ele alınmalı.

3. İçerik ve iletişim ağları arasındaki bağ güçlendirilmeli.