Avrupa Birliği'nden (AB) 86 milyar Euro’luk krediyi alabilmek için ağır yaptırımları kabul eden Yunanistan, borçların ödenmesi ve bankacılık sistemine kaynak sağlanması için 50 milyar Euro’luk özelleştirme yapacak. Uluslararası finans çevrelerine göre ise komşunun bu kadar yüksek miktarda özelleştirme yapması zor.

New York State Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Fordham Üniversitesi Uluslararası Politika Çalışmaları Merkezi araştırma görevlisi finans uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Özsöz, Yunanistan’ın kabul ettiği paketin dünya piyasalarında sevinçle karşılandığını ancak bu sevinç için henüz erken olduğunu söyledi. Yunanistan ile AB arasındaki kredi anlaşmasını değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Özsöz, söz konusu kurtarma paketinin öncekilerden daha yumuşak olmadığını belirtti. Özsöz, bu paketin Yunanistan Parlamentosu’ndan geçişinde zorluk yaşanacağına dikkat çekti. Paketin içerisinde 50 milyar Euro’luk bir özelleştirme fonu kurulmasını içeren bir madde yer aldığını aktaran Yrd. Doç. Dr. Özsöz, “Yani Yunanistan, 50 milyar Euro’luk özelleştirme yapacak. Bu, şu anki Yunan gayri safi milli hasılasının neredeyse üçte birine denk geliyor. Yunanistan’ın daha önceki özelleştirme çabalarının başarısızlığı gözönüne alınırsa bu rakamın tutturulması oldukça uzak görünüyor. Ayrıca solcu bir hükümetin, bu kadar yüksek bir meblağdaki özelleştirme programının ne kadar arkasında duracağı meçhul.” dedi.

‘SERMAYE KONTROLÜ SAĞLANMAZSA BANKALAR İFLAS EDEBİLİR’

Ayrıca yeni paketin Yunanistan’da sermaye kontrollerinin devam etmesini öngördüğünü kaydeden Yrd. Doç. Dr. Özsöz, “Bu da demek oluyor ki Yunanistan’da halkın bankalardan para çekişi bir süre daha kontrolle sağlanacak. Yunanistan gibi nakit üzerine dönen bir ekonomi için bu, durgunluk ve ekonomik küçülme anlamına gelir. Bir başka önemli unsur, Yunan bankalarının tekrar sermayelerinin güçlendirilmesidir. Kredibilitelerinin yanı sıra sermayelerinin de birçok kısmı erimiş olan Yunan banklarının en kısa zamanda fonlanması gerekir. Aslında Avrupa Birliği’nin Yunanistan’ın kurtarma paketine koyduğu sermaye kontrollerinin amacı da halkın bankalardan tüm mevduatlarını çekme riskini azaltmaktır, çünkü böyle bir durumda Yunan bankalarının iflas etmesi kaçınılmazdır. Ekonomi kitaplarında ‘run on a bank’ olarak anlatılan bu durum, Yunanistan'da gerçekleşmeye çok yaklaşmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Özsöz’e göre paketin maddelerinin işletilebilmesi konusundaki en önemli engel, Yunanistan Başbakanı Çipras’ın kendi partisi olacak. Başbakan paketi kabul etmiş olsa bile bunu kendi partisinin solcu milletvekillerine kabul ettirmesi oldukça zor. Bu da 'Yunanistan bu sene içerisinde bir erken seçime gidebilir veya Çipras, paket uğruna kendi siyasi kariyerine son verebilir' anlamına geliyor.

‘YUNANİSTAN'DA HALK DAHA DA FAKİRLEŞECEK’

Yunanistan’ı önümüzdeki üç dört sene içinde zor günlerin beklediğini kaydeden Emre Özsöz, “Ülke bir süre daha büyüme göremeyecek ve halk daha da fakirleşecektir. Daha da fakirleşen bir Yunanistan, daha da radikalleşebilir. Bu radikalleşme sol ve sağ partilere yarar fakat bütün bunlar, Euro’da kalabilmek için Yunanistan’ın ödeyeceği bedeldir.” ifadesini kullandı.