Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 2016 yılı ikinci çeyrek ekonomik büyüme verilerini değerlendirdi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 2016 yılı ikinci çeyrek ekonomik büyüme verileri üzerine yazılı olarak değerlendirme yaptı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bu sabah yayınlanan verilere göre Türkiye’nin 2016 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3,1 oranında büyüdüğünü belirten Zeybekci, "Yılın ilk çeyreğindeki yüzde 4,7’lik büyüme oranının ardından ikinci çeyrekte gerçekleşen bu büyüme, Türkiye’nin son 13 yıldır geçirmekte olduğu dönüşümün ne kadar sağlam bir ekonomik temele sahip olduğuna işaret etmektedir" dedi.
Son 27 çeyrektir kesintisiz olarak büyüyen Türkiye’nin bu başarısı; hiçbir surette taviz verilmeyen reform politikalarının, titizlikle takip edilen makroekonomik hedeflere ve dünyanın dört bir yanında iş yapmaktan kaçınmayan yürekli ihracatçıların, sanayicilerin ve girişimcilerin imzasıyla tescillendiğini vurgulayan Zeybekci, "2016 yılı, aradan geçen 8 seneye rağmen küresel krizin yaralarının halen sarılamadığı, ticaret ve yatırım hareketlerinin oldukça durgun seyrettiği bir dönemdir. Birçok gelişmiş ve gelişme yolundaki ülke, ekonomisini büyütmek bir yana, resesyon tahdidinden kurtarmak için alışılmışın dışında politikalara başvuracak kadar güç durumdadır. İşte ikinci çeyrekte elde ettiğimiz yüzde 3,1 oranındaki büyümenin, böylesi sisli bir atmosferin hüküm sürdüğü bir dönemde kaydedildiğini unutmamak gerekir.
Türkiye ekonomisi büyürken, aynı zamanda cari işlemler açığını da azaltıp vatandaşlarına istihdam olanakları yaratıyor. Yine bugün açıklanan verilere göre 2016’nın ilk 7 ayı itibariyle cari işlemler açığımız yüzde 13,2 daralmıştır. Yine bu 2016 Mayıs dönemi itibariyle son 1 yılda ekonomimizde 795 bin kişilik ek istihdam oluşturulmuştur. Yılın geri kalanında da ekonomimizi cari açık üretmeden büyütmeyi sürdürecek, daha fazla vatandaşımıza iş imkanı doğurmaya devam edeceğiz" dedi.
"Bu yılın ikinci çeyreğinde 16 AB üyesi ülkeden daha hızlı büyüdük"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, 2016’in ikinci çeyreğinde yüzde 3,1 düzeyinde bir büyüme oranı elde eden Türkiye’nin, birçok gelişmiş ülke ortalamasını geride bırakan bir performans ortaya koyduğunun altını çizerek, ülkenin 2016’nın ikinci çeyreği itibariyle, resmi olarak verisi açıklanmış olan Avrupa Birliği üyelerinden 16 tane ülkeden daha hızlı büyümeyi başardığını bildirerek, "İkinci çeyrekteki ekonomik büyüme performansımız, birçok gelişmiş ülke grubu ortalamasının da oldukça üzerindedir. Ülkemiz adı geçen dönemde hem Avrupa Birliği ortalamasının (yüzde 2) hem de Avro Bölgesi ortalamasının (yüzde 2,2) üzerinde büyümüştür. Benzer şekilde ekonomimiz G7 ülkeleri (yüzde 1,7) ile OECD ortalamasının (yüzde 1,6) oldukça üzerinde bir performans ortaya koymuştur.
Henüz tüm ülkelerin rakamları kesinleşmemekle birlikte, öncül veriler ışığında ülkemiz, G20 ülkeleri arasında da mukayeseli olarak güçlü bir büyüme oranı yakalamış konumdadır. İkinci çeyrek itibariyle Türkiye ABD (yüzde 1,2), Japonya (yüzde 0,2), İngiltere (yüzde 0,4), Fransa (yüzde 2) ve Meksika (yüzde 2,5) gibi G20 ülkelerinden daha iyi bir performans gösterdik. Bu görünüm itibariyle ülkemiz, politika yapıcıların ’daha süratli bir büyümeye neden ulaşamıyoruz’ diye tartıştığı G20 gibi itibarlı bir platform içerisindeki ekonomik büyüme lokomotifinin başında yer almaktadır" ifadelerini kullandı.
2016 yılında net ihracatın büyümeye katkısı ise negatif seyretmeye devam ettiğini kaydeden Zeybekci, net ihracatın ilk çeyrekte -1,47 puan, ikinci çeyrekte -2,15 puan negatif katkı verdiğini söyledi. Ocak-Haziran döneminde kümülatif olarak net ihracatın büyümeye katkısı -1,82 düzeyinde olduğunu da kaydeden Zeybekci, "Yılın ikinci çeyreğinde bilhassa hizmet ihracatımızdaki gerileme ve ithalat rakamlarındaki belirgin artış, net ihracattan kaynaklanan negatif katkının ana unsurlarıdır. İkinci çeyrekteki büyümemizin temel itici gücü iç talep olmuştur. yüzde 3,1 oranında artış gösteren GSYH’ye iç talebin toplam katkısı 5,03 puan olarak gerçekleşti. Yılın ilk yarısında ise iç talebin büyümemize yaptığı katkı 5,53 puan oldu.
2016’nın ikinci çeyreğinde imalat ve hizmetler ana sektörlerimizde büyüme kaydedildi. Adı geçen dönem için ülkemizde sabit fiyatlarla sanayi sektörü yüzde 3,9 oranında ve hizmetler sektörü de yüzde 3,6 büyümüştür" dedi.
Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktür itibariyle hem Türkiye için, hem de dünya için dikkate alınması gereken tehdit unsurları olduğunu bildiren Zeybekci değerlendirmesini şöyle tamamladı: "Küresel ekonomi ile sıkı sıkıya entegre olmuş tüm ülkeler, hem jeopolitik bazdaki siyasi gerginliklerden, hem de ekonomi alanındaki açmazlardan doğrudan etkilenmektedir. Bizler için odak noktası da, ekonomimizi her türlü risk unsuruna karşı sapasağlam ayakta tutacak yapısal çözümler üretmektir. 65’inci hükümetimizin de uzun dönemli politika vizyonu bu doğrultudadır.
Şu anki büyüme dinamizmimiz tüketim kanalından beslenmektedir. Ancak biz bunu daha fazla ihracat, üretim ve yatırım esasına oturtmak için reformist bir yaklaşımla politikalarımızı kurguluyoruz. Biz de daha esnek koşullara sahip, yatırımcı ve ihracatçıların ihtiyaçlarını karşılayan, kalkınma ivmesinin hızlandıran, üretim yapısındaki dönüşüme katkı sunan, katma değerin artıran ve ihracat gelişimimize destek olacak son derece detaylı düzenlemeler yapıyoruz.
Türkiye’nin birçok yapısal sorununa en uygun reformlarla cevap vererek, büyümemizin sürdürülebilir kılınması için gerekli her türlü tedbiri hayata geçiriyoruz. Reform süreci dinamiktir, süreklilik arz eder ve çözüm üretmeyi gerektirir. Biz de ekonomi yönetimi olarak bunun farkındayız".