Zeytinyağının ardından ayçiçekte de tağşiş denilen 'karıştırma' yöntemleri yapıldığı belirtiliyor. Ayçiçeğine, fiyatı daha düşük olan kanola, keten, soya ve pamuk yağları ayçiçeği ambalajında satılarak tüketici kandırılıyor.

Bitkisel yağ sektörünün öncü üreticilerinden Küçükbay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, fiyat artışıyla birlikte zeytinyağında yaşanan tağşişin ayçiçekte de had safhaya ulaştığına dikkat çekti. Küçükbay, “Ham yağ olarak ayçiçekten yüzde 35 daha ucuz olan kanola, keten, soya ve pamuk yağı ayçiçek yağlarına karıştırılıyor.” dedi.

YÜKSEK VERGİ YÜKÜ
Türkiye’nin ayçiçek ham yağ ihtiyacının üçte ikisini ithal ettiğini kaydeden Küçükbay, yerli üreticiyi koruma maksatlı uluslararası piyasalardaki fiyatlara eklenen yüksek vergi oranlarının tüketiciyi zora soktuğunu belirtti. Yerli üretimin gerekli miktarlarda olmadığı için ithalatın kaçınılmaz olduğunu ifade eden Küçükbay, şöyle devam etti: “Uluslararası piyasalarda bir ton bedeli 850 dolar olan ham ayçiçek yağı için 540 dolar vergi ödüyoruz. Bu hesapla maalesef ürünün üzerinde yüzde 65 gibi çok yüksek bir vergi yükü bulunmaktadır. Halkımızın temel gıdalarının başında gelen ayçiçek yağı için bu vergi oranı çok yüksektir. Acilen makul seviyelere düşürülmesi gerekir.”

KANOLA KETEN SOYA VE PAMUK YAĞI
Kanola yağı ithalatındaki vergi oranının sadece yüzde 10 olduğunu aktaran Ahmet Küçükbay, “Pamuk ve kanola yağı ile ayçiçek yağı arasında tonda 1.200 TL’ye varan fiyat farkı var. Bu da yüzde 40’a denk geliyor. Neticede hilebazlar zeytinyağında olduğu gibi ayçiçeğinde de tağşişe başvuruyor. Tüketiciyi kandırıyor.” diye konuştu. “1 ya da 2 litrelik ambalajlarda tağşişçiler dikkatli davranıyorlar. Ev dışı tüketimde 5, 10 ve 18 litrelik ambalajlarda tağşiş olayı had safhada.” bilgilerini aktaran Küçükbay, tüketiciyi özellikle büyük boy ambalajlar konusunda uyardı.

‘YERLİ ÜRETİCİYE DESTEK ARTIRILMALI’
Ahmet Küçükbay, tağşişin önüne geçmek için alınacak tedbirler hakkında şu önerilerde bulundu: “Ayçiçek yağı üretimini artırmak için kilo başına doğrudan desteğin en az 60 kuruşa çıkarılması ve ithal vergilerinin de diğer tohum ve ham yağlar seviyesine çekilmesi gerekir. Yerli üretimi desteklersek hem fiyatları düşürmüş hem de tağşişin önüne geçmiş oluruz. Müstahsil de bunu beklemektedir.”

TAĞŞİŞİN DENETİMİ VE CEZASI NE OLMALI?
Tağşiş denetimi ve cezalandırılması konusuna da değinen Küçükbay, “Bilhassa küçük ve sadece dolum yapan işletme şartları göz önünde alındığında; haksız ticari kazanç ve tüketiciyi aldatma gibi amaç gütmeyen azami yüzde 3 gibi bir bulaşma riski göz önünde bulundurulup tolerans kabul edilebilir. Bu oranı aşan durumlarda üretici firmaya birincide 10, ikincide 20, üçüncüde 30 misli para ve meslekten men edilme gibi cezalar uygulanmalıdır ki caydırıcı hale gelsin. Aksi halde bu işlere tevessül eden hilebazlar bu haksız kazançtan ve halkımızı aldatmaktan asla vazgeçmezler.” diye konuştu.