Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 171. yıl etkinlikleri kapsamında Elazığ emniyet müdürlüğü personeli, şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi.
Elazığ Emniyet Müdürlüğü, Türk Polis Teşkilatı’nın 171. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında şehit aileleri ve gazilerle yemekte bir araya geldi. Programa AK Parti Elazığ Milletvekili Tahir Öztürk, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Vali Yardımcıları Haluk Çakmak ve Zekeriya Göker, İl Jandarma Komutanı İlker Temel, İl Emniyet Müdür Vekili Erhan Zeren, şehit aileleri ve gaziler katıldı. Şehitliğin herkese nasip olmayan bir mertebe olduğunu belirten İl Emniyet Müdür Vekili Erhan Zeren, "Emniyet teşkilatımız çok büyük bir ailedir. Bu ailenin ferdi olan sizlere kapımızın her zaman açık olduğunu, her zaman siz değerli ailelerimizin yanında olduğumuzu bilmenizi isterim. Atalarımız dünyanın en güzel ve bereketli topraklarını vatan olarak seçerek bize emanet etmişlerdir. Bu kutsal cennet vatanı ecdadımız yüzlerce yıl canları pahasına korumuş ve üzerinde bir medeniyet kurmuşlardır. Şehitlerimiz vatan için hayatlarını feda ederek gazilerimiz ise canlarından bir parça vererek cennet vatanı bize emanet etmişlerdir. Biz de onlardan almış olduğumuz emanetin ne kadar değerli olduğunu bilerek vatanı korumak ve bizden sonraki nesillere emanet etmek bilincinde görevimizi yapıyoruz. Bu anlayışla vatandaşlarımızın huzuru, mutluluğu ve güvenliği için üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye her daim devam edeceğiz" dedi.
Türkiye’nin çok zor bir ortamda bulunduğunu ifade eden Vali Yardımcısı Üzeyir Yılmaz, bu ülkeyi, coğrafyayı vatan tutmak, sahip olunan kültürün ve inancın bayraktarlığını yapmak, Anadolu’yu Türk ili yapmak ve Türk kimliği üzerinde Anadolulu olmanın hep zor olduğunu söyledi. Yılmaz, "Haçlı seferleri ile başlayan öfke, kabararak devam etmiştir. Her zayıf anımızda intikam duyguları fışkırmış ve 19. yüzyıl ile de tarihin en zalim soykırımlarına maruz bırakılmıştır. Onurlu bir başkaldırı ile de ulusal Kurtuluş Savaşı yapmışız ve var olma hakkımızı söke söke alarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuşuz. Ancak ne öfke bitmiş, emperyalist emeller son bulmuş ne de varlığımızı hazmedilebilmiştir. Devletimizi kurduk, cumhuriyetimizi ilan ettik. Ama rahata kavuşmadık. Canımızla, kanımızla vatan tuttuğumuz topraklarda barış ve huzur içerisinde yaşamayı hep çok gördüler. Dönemin gençleri sağ sol çatışmalarıyla birbirine kırdırılmış ve biz uyanamamışız. O bitti derken ardından terör dayatıldı. Yıllardır bütün enerjimizi bu hain ve alçak ihanete karşı mücadele vermek zorunda bırakıldık. Şehit yakınları acınızın farkındayız ve paylaşıyoruz. Ancak acılarınızı ne kadar paylaşırsak paylaşalım bu acıları dindiremeyeceğimiz de biliyoruz. Sizlerin evlatları, eşleri, babaları, boşu boşuna bu toprağa düşmediler, onlar bayrağımıza rengini veren insanlardır" diye konuştu.