Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, MEMUR-SEN Konfederasyonu’na bağlı olan Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) üyeleri ile bir araya geldi. Divan-ı Gazi’de düzenlenen, BEM-BİR-SEN Genel Başkan Yardımcısı Recai Karslı’nın da katıldığı toplantıda Başkan Sekmen, “Hamdolsun ki milli ve manevi değerlere inanan, bu ülkenin kendi değerleri üzerine ayakta durmasını savunan kardeşlerimizin birlik ve beraberliğiyle sendikalar belli bir konuma geldi. İnşallah bundan sonra da çok daha güçlü bir şekilde devam edecek” dedi. Konuşmasında 15 Temmuz Demokrasi Destanı’na vurgu yapan Sekmen, şunları söyledi: “15 Temmuz gecesi tankın altına yatan da, tankın önünde duran da, tankın üstüne çıkan da yine bizim insanlarımızdı. Onun için sendikalarımızı, sivil kitle örgütlerini tebrik ve takdir ediyorum. Bu bizim varoluş mücadelemizdi. Bu ülkenin varoluş mücadelesiydi. Düne kadar bu ülkeyi kimisi Rusya’ya kimisi de batıya peşkeş çekmek üzere gayret sarf ediyorlardı. Hatta yıllardır bize yutturmaya çalıştıkları ‘Lozan’ dedikleri de maalesef o koskoca imparatorluğun parçalanma belgesidir. Bizim olan, seslensek sesimizi duyacak adaları bile Yunanistan’a peşkeş çektiler. Diğer taraftan topraklarımızın bir kısmını yeni kurulan ülkelere verdiler. Musul, Kerkük bizim topraklarımızdır.”
“CUNTACI VESAYETÇİLER MİLLETİMİZİN DİNİ DEĞERLERİYLE UĞRAŞTI”
Başkan Sekmen, geçmişte cuntacı vesayetçilerin milletimizin dini değerleriyle uğraştığını hatırlattı. Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef bizlerin başında bulunanlar milletin değerleriyle uğraştı ve millete zulmettiler. ‘Kur’an okuyamazsın, ezan okuyamazsın’ dediler. Köylerde yaşayanlar bile, ‘Askerler gelip Kur’an öğrenen çocukları, camide ezan okuyan insanları tutuklayıp götürmesinler’ diye tepelere haber vermeleri için nöbet tutan insanlar dikti. Camilerdeki Kur’anlar saklandı. Diğer ülkeler uçak, helikopter, tank, top ve modern silahlar yaparken bizlerin başında bulunanlar ise bunlarla uğraştı. Çünkü onlara verilen vazife buydu. Onlara verilen vazife; ‘Siz bu Müslüman milleti dininden, imanından, inancından, kitabından uzaklaştırın!’ Onun için bu hale düştük. Onun için 10 yılda bir ihtilal yaptılar. Nedeni buydu. Hamdolsun ki Mevla bu aziz milletin evlatlarına feraset verdi; gençlerimiz, yaşlılarımız, kadınlarımız, çocuklarımız tankların önüne çıktı, altına yattı, üzerine çıktı, canını, göğsünü siper etti. O tankın altına yatmak iman ister, cesaret ister. Hamdolsun kahraman gazi milletimiz bu imanını, bu cesaretini canı pahasına da olsa ortaya koydu. Durduğumuz yerde kalmamamız, ilerlememiz lazım. Okuyacağız, çalışacağız, işadamı olacağız, gayret edeceğiz. Bakın grup grup teröristleri üzerimize saldılar. FETÖ’sü bir yandan, PKK’sı bir yandan, DAEŞ’i biryandan, YPG’si bir yandan… Besleyip büyüttükleri çok sayıda terör örgütü Türkiye’ye karşı her biri bir yandan saldırıya geçti. Bunlar Türkiye’nin kalkınmasının önünü kesmek, cesaretini kırmak istiyorlar. ‘Bu millet bir kendine gelirse bunların önünü alamayız’ diye bütün oyunları bunun için. Hepimiz bu sivil toplum örgütlenmelerinin önemini ve faydasını iyi bileceğiz. Bu memleketi yeniden ayağa kaldıracağız. Onun için herkes bizden gayret bekliyor, herkes bizden cesaret bekliyor. Eğer halkımız sokaklara, meydanlara dökülmemiş olsaydı o hainler rahat hareket ederlerdi, ama baktılar ki, karşılarında halk dimdik duruyor, her ne kadar halkımızın üzerine ateş etiler, bomba attılar, tanklarla ezdiler şehit ettilerse de daha fazlasını göze alamadılar. Onun için sizlere teşekkür ediyoruz, tebrik ediyoruz. Durmak yok, yola devam!”