Gaziantep Üniversitesi’nin yemekhanelerinde 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıl dönümü nedeniyle buday çorbası, üzüm hoşafı ve sudan oluşan Çanakkale menüsü verildi

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü nedeniyle GAÜN’e bağlı bütün akademik, idari ve öğrenci yemekhanelerinde Çanakkale Şehitleri anısına buğday çorbası, üzüm hoşafı, ekmek ve su menüsü verildi. GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Metin Bedir, Prof. Dr. Şehmus Demir ve Prof. Dr. M. Avni Gökalp, Genel Sekreter Doç. Dr. Ayhan Doğan, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yunus Emre Tansü ile öğrenciler merkezi yemekhanede Çanakkale Şehitleri anısına verilen menüyü birlikte yedi. Rektör Prof. Dr. Gür, Çanakkale Deniz Zaferi’nin dönemin en güçlü işgalci devletlerine karşı inanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duygularıyla kazanıldığını belirterek, şehitlerin kanlarıyla tarihe "Çanakkale Geçilmez” gerçeğinin altın harflerle yazıldığını kaydetti. Bu zaferin, binlerce yıllık şanlı tarihe sahip milletimizin kendi küllerinden yeniden dirilişinin vatan topraklarını korumak için şahlanan Türk ulusunun muhteşem bir destanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gür, Türk’ün yenilmezliğini, Mehmetçiğin azim, irade ve centilmenliğini tüm dünyaya göstermiş olması açısından da oldukça önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gür, "Modern ve çağdaş dünyada gerek öğrencilerimiz gerek bizler o kadar büyük rahata ve refaha kavuştuk ki atalarımızın bu vatanı bize bırakırken, canlarını mallarını verirken aynı zamanda nasıl yoksulluk içerisinde bu fedakarlığı yaptığını da anlamalarını istiyoruz. Gaziantep Üniversitesi olarak tüm yemekhanelerimizde öğrenci, personel olarak bu ruhun yaşatılmasını istedik. En azından ecdadımızın yokluk içerisinde sadece bir kırık çorba ve hoşafla meydanlara, müstemlekelere ve saldırıya geçen devletlere dar ettiklerini göstermelerini istedik. Demek ki, ruhta iman vecd olduğu zaman sizin açlığınız, yokluğunuz hiç önemli değil. Yeter ki o imanı, vatan sevdasını kaybetmeyelim. Çocuklarımızın da tekrar bu ruhu yaşamaları için sembolik de olsa bu yemeği birlikte yemeyi öneriyoruz ve çocuklarımızın hatırlamasını istiyoruz. Bu yüzden de bu geleneğimizi her zaman devam ettireceğiz" diye konuştu.