AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, İtilaf devletlerinden İngiltere ve Fransa, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın ardından 1919'da Antep'i işgal etti. Şehrin "Gazi" unvanını almasını sağlayan direnişinde, Atatürk'ün 23 Nisan'ı bayram olarak armağan ettiği çocuklardan biri, en önemli kahramanlar arasında yer aldı. 

21 Ocak 1920'de, annesini taciz eden 3 Fransız askerine, eline aldığı taşla direnen 12 yaşındaki Mehmet Kamil'in süngülenerek şehit edilmesi, Antepliler'in sabrını taşıran son damla oldu.

3 yıl süren kurtuluş mücadelesinde, Antepli çocuklar kimi zaman cephedeki büyüklerine kovan taşıdı, kimi zaman su ve yemek götürdü. Haberci olarak iletişimi sağlayan çocuklar, gerektiğinde düşman kuvvetlerinin kullandığı telgraf direklerine çıkarak telleri kesti. Küçük bedenlerine rağmen büyük kahramanlıklar sergileyen çocuklardan bir çoğu şehit veya gazi oldu. Çok sayıda çocuk da bir ya da daha fazla uzvunu kaybetti.

- "Antepli çocukların farklı bir misyonu var"

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Pamuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli bayramların, coşku ve gururla kutlanan günler olmasının yanı sıra kolektif hafızanın ve kimliğin inşa edilmesinde de önemli rol oynadığını vurguladı.

Nisan ayının Türkiye topraklarının "vatan" olarak kalmasında kritik bir kavşağın yıl dönümü olduğunu ifade eden Pamuk, "savaş" ve "çocuk" kelimelerinin hiçbir zaman yan yana getirilmemesi gerektiğini fakat Kurtuluş Savaşı'ndan çocukların da fazlasıyla etkilendiğini söyledi.

Antepli çocukların Kurtuluş Savaşı'nda farklı bir misyona sahip olduğuna değinen Pamuk, "Çünkü bedenlerinden büyük kahramanlık göstermişler" ifadesini kullandı.

Antep Savunması'nda erkek çocukların cephede savaşmanın yanı sıra arka planda da önemli görevler üstlendiğini vurgulayan Pamuk, bu kapsamda çocukların postacılık, boş kovan toplama, cepheye su ve yemek getirip götürme gibi ihtiyaçları karşıladığını, kız çocuklarının ise anneleriyle beraber cephenin geri planında hizmet ettiklerini kaydetti.

- "Şehit Kamil'in hesabı soruldu"

Prof. Dr. Pamuk, gerçek adı Mehmet Kamil olan Şehit Kamil'in yaşadığı dönem içerisinde adı bilinmeyen, ailesi orta gelir grubuna sahip ve çobanlık yapan 12-14 yaşlarındaki bir çocuk olduğunu söyledi.

Şehit Kamil'in beraber yürüdüğü annesini taciz eden Fransız askerlerine direndiğini anlatan Pamuk, "Şehit Kamil, çok küçük olmasına rağmen silahlı 3 askere direniş göstermiş. Eline aldığı taşla annesini, namusunu korumaya çalışmıştır. Direnişi sırasında süngülenerek şehit edilmiştir" diye konuştu.

Fransız yetkililerinin olayın ardından Şehit Kamil'in babası Ökkeş Efendi'ye "kan parası" olarak altın teklif ettiğini, acılı babanın ise onurlu bir duruş göstererek, "Çocuğumun kanının hesabını milletim soracaktır" dediğini hatırlatan Pamuk, şunları kaydetti:

"Bu cevap üzerine mücadele başladı. Bugün bile Gaziantep'te etrafınıza baktığınızda Şehit Kamil'in adı hala yaşatılmaktadır. Bir caddede, sokakta hemen her yerde Şehit Kamil'in ismine rastlanır. Bir ilçeye de onun adı verilmiştir. Antepliler Şehit Kamil'i şehit edenlerden hesabını sormuş, kendisine de vefasını göstermiştir."