Kış aylarında kente gelen yerli ve yabancı turistlerin dinlenmek için tercih ettiği mağaranın doğal ısısıyla rağbet gördüğünü belirten Kaleoğlu, 750 metrekarelik alana sahip mağarada su kuyularının da bulunduğunu ifade etti.
Mağaranın mevsim fark etmeksizin ısısını muhafaza edebildiği dile getiren Kaleoğlu, "Böyle bir mekanı gören turistler şaşırıyor ve hoşlarına gidiyor. Doğal bir ortamda çaylarını ve kahvelerini içebiliyorlar. Burada hem tarihimizi hem de kültürümüzü yaşatıyoruz. Hava eksi 5'lerde de olsa burası yaklaşık 15 derecelik sıcaklığını koruyor. Vatandaşlar herhangi bir şey talep etmeksizin gelip ziyaret edebilirler" ifadelerini kullandı.
Mağarada daha önce insanların da barındığını dile getiren Kaleoğlu, mağaranın işgal yıllarında barınak, silah ve yiyecek içecek deposu olarak da kullanıldığını kaydetti.
Yalova'dan arkadaşlarıyla Gaziantep'e gelen Tacettin Demir, dışarıdaki soğuk havaya rağmen mağarada gömlekle durabildiğini dile getirdi. Demir, mağarayı yaz mevsiminde de görmek için tekrar Gaziantep'e geleceğini belirtti.
Arkadaşının tavsiyesiyle Yalova'dan Gaziantep'e gelen Ümit Kahansoytürk de mağarayı çok ilginç bulduğunu ve tarihi bir mekanda dinlenebilme fırsatı bulduklarını ifade etti.
İzmir'den ailesiyle kente gelen Çağan Keskin ise mağaraya tesadüfen geldiklerini ve ilk defa böyle bir mekanı gördüklerini söyledi.
Kısa süre önce Gaziantep'e yerleşen Manisalı Ömer Ulu da bu tür mekanların şehir turizmine önemli katkılar sağladığına işaret etti.