Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Zeugma Mozaik Müzesi Konferans Salonu'nda düzenlenen programda, günyüzüne çıkarılan eserlerin önemli hazineler olduğunu söyledi. 

Şahin, eserlerin, insanlık tarihinin ve kültür mirasının karanlık noktalarını aydınlatacağına dikkati çekti. İnsanlık tarihi kadar çok önemli coğrafyada yaşadıklarını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

"Mezopotamya dünyanın en zengin uygarlıklarına ev sahipliği yapmış. Dolayısıyla bu bölgenin üzerimizde çok büyük emanet ve sorumluluğu var. Aslında bu çalışma için biraz geç kaldık. Harabe bir yer, dönüp de bu eserlere hiç bakmadık. Vakıf medeniyetimizin gereğini yapmadık. İngilizler, 19. yüzyılda buraya gelmiş, eserlerin bir kısmını kendi müzelerinde sergileme cesaretini bulmuşlar. Bu toprakların altının da üstü kadar iyi bilinmesi gerekiyor. Bölgedeki tarihi eserlerin günyüzüne çıkarılması için ilgili kurumlar ve bakanlıklarla işbirliği içerisinde çalışılması lazım. Geleceğe iz bırakılması için geçmişi aydınlatan eserlere de sahip çıkılması gerekiyor."

Karkamış Kazı Başkanı Doç. Dr. Nicolo Marchetti de kazı çalışmaları kapsamında milattan önce 900'de inşa edilen Katuwa'nın Sarayı'nı bulduklarını ifade etti.

Yüksek platform üzerine yapılan sarayın büyük heykelli levhalarla süslendiğini, binanın içerisinde yürütülen kazılarda da iki ana yerleşim evresi tespit ettiklerini söyleyen Marchetti, "Ceylan taşıyanların betimlediği 5 ortostat bulunmuştur. Karkamış'ın nekropol alanı Yunus'ta, milattan önce 8 ila 7 yüzyıllara ait olduğu tahmin edilen 10 civarında kremasyon mezar kazıldı. Bu alanda ölü hediyeleri ve bir grup tam kap bulunmuştur."

Lawrence'nin evinin kalıntılarının kalan yarısının da kazıldığını ifade eden Marchetti, evin 1912'de British Müzesi kazıları için inşa ettiğini ve 1. Dünya Savaşı patlak verene kadar kullanmaya devam edildiğini hatırlattı. Kazı sonucu evin karakol haline getirildiğini tespit ettiklerini belirten Marchetti, askerlerin odaların taban seviyesini depolarda buldukları heykel ve yazıt parçalarıyla yükselttiğini, birçok parçanın zarar görmesine rağmen korunduğunu kaydetti.

 Konuşmaların ardından Zeugma Mozaik Müzesi gezildi.