Kentin tarihi ve turistik yerlerinde çeşitli renk ve modelleriyle satışa sunulan yemeniler, yerli ve yabancı turistlerden ilgi görürken, yurt dışına da ihraç ediliyor. 

Gaziantepli 4'üncü kuşak yemenici Mehmet Orhan Çakıroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesinin yaklaşık 120 yıldır yemenicilik yaptığını söyledi. 

Mesleğini büyük dedesine ait 120 yıllık dükkanda sürdürdüğünü belirten Çakıroğlu, bölgede başa örtülen örtüye de ayağa giyilen ayakkabıya da yemeni denildiğini ifade ederek, yemeninin ayağı ve başı kapatan anlamına geldiğini ifade etti.

"Yemenici Orhan Usta" olarak tanınan Çakıroğlu, el emeği yemenilerin ayak sağlığına uygun ürünler olduğunu, giyildiğinde kişinin ayağına göre şekil aldığını dile getirdi.

Kullandıkları derilerin tamamen doğal olduğuna işaret eden Çakıroğlu, şöyle devam etti:

"Bu nedenle yemeniler terleme, koku, mantar, egzama gibi rahatsızlıklar yapmaz. Çünkü derinin yapısını bozacak herhangi kimyasal madde kullanmıyoruz. Eskiden tek renk olarak üretilirken, bugün çeşitli renklerde yemeni üretiyoruz. Kullandığımız boyalar doğala özdeş boyalardır. Yemenin yapımı oldukça zahmetlidir. Bir usta sabahtan akşama kadar 1 ya da 2 çift yemeni yapabilir. Orijinal yemeninin tabanında kil kullanılır. Giyildiğinde ayağın şeklini alıp tamamen ortopedik hale dönüşür. Kil vücuttaki elektriğin atılmasını sağladığı için insanı rahatlatır."

- "Yemeni üretmeye başladığımda herkes bana gülüyordu"

Çakıroğlu, atölyesinde günde 20 ila 45 çift, 22-52 numara arasında yemeni üretildiğini belirtti.

Yemenilerin piyasada 70 ila 95 lira arasında alıcı bulduğunu ifade eden Çakıroğlu, fiyatın model ve işçiliğe göre değiştiğini vurguladı. 

Ürettiği yemenilerin bugüne kadar 8 Hollywood filminde kullanıldığına işaret eden Çakıroğlu, "Harry Potter, Truva, Eragon, 300 Spartalı gibi filmlerde kullanılan yemenileri ben yaptım. Son olarak 300 Spartalı 2 filmine de ayakkabı gönderdim. Türkiye'deki yerli dizi ve film yapımcılarından da talepler geliyor. Onlara da yemeni yolluyoruz" dedi.

Yemenilerin el ürünü ve tamamen deri olması nedeniyle yurt dışında da ilgi gördüğünü dile getiren Çakıroğlu, şu an ABD'ye yemeni gönderdiklerini aktardı.

Yemeninin, bundan 25-30 yıl önce "yok olmaya yüz tutmuş meslekler" arasında gösterildiğine dikkati çeken Çakıroğlu, şunları kaydetti:

"Meslek can çekişirken kurtardık, yemeniciliği sektör haline getirdik. Babadan el alıp tekrar yemeni üretmeye başladığımda herkes bana gülüyordu. 'Git başka iş yap, hayatını kurtar, yemeniyi artık kim giyer' dediler. Hala Gaziantepliler yemeniyi biraz hor görüyor, sahip çıkmıyor, kabullenemiyor. Çünkü 30-40 yıl öncesinde yemeni, köylülerin, yaşlıların giydiği bir ayakkabı olarak görülüyordu. Oysa biz yurt dışına gittiğimizde aranan markalar gibi ilgi görüyoruz. Şehir dışından gelenler yemeninin değerini biliyor. Bugün yaptığımız ayakkabılar lüks mağazalarda baş köşede satılıyor. Biz elimizi taşın altına koyduk, bu mesleğe hayat verdik. Biraz da Antepli sahip çıksa, kabullenebilse yeterli."

Yaklaşık 12 yıl önce yemeninin tasarım patentini aldığına işaret eden Çakıroğlu, 50'ye yakın tasarım patentinin olduğunu sözlerine ekledi.