Elbeyli, GAÜN Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından, 12 Mart Dünya Böbrek Günü etkinlikleri kapsamında, GAÜN Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Oditoryumunda düzenlenen "Yaşamak Yetmez! Böbrek Naklinin Önemi" konulu toplantıda, organ naklinin önemine dikkat çekti.

Türkiye'de sağlıkla ilgili ciddi yatırımların bulunduğunu dile getiren Elbeyli, bunun yanında nakil konusunda da sıkıntı yaşandığını kaydetti.

"Organ az, hasta çok. Bu nedenle ortaya çıkan çok iyi bir tablo yok" diyen Elbeyli, ülkede yapılan sağlıkla ilgili çok ciddi atılımlara karşın nakil yönünden  de sıkıntılı bir tabloyla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Biz öyle bir toplumuz ki gözümüzü kırpmadan organımızı veririz ama yine o sağlığımızı tehlikeye atacak her türlü hatayı da yaparız. Yine de bu toplumda yer alan bizler, görev alan her kişi bıkmadan, usanmadan doğruları dile getirerek gelecek güzel günleri birlikte yapacağız" diye konuştu.

GAÜN Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Balat ise böbrek hastalıklarının bir salgın gibi yayıldığını ifade etti.

Türkiye'de her 6 kişiden birinin böbrek hastası olduğu dikkate alındığında ülke genelinde en az 7,5 milyon kişinin kronik böbrek hastası olduğunu vurgulayan Balat, "Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastaların yaşamını sürdürebilmesi için diyaliz ve böbrek nakli tedavilerinin uygulanması gerekiyor. Bu tedavilerin global maliyetinin 1 trilyon doların üzerinde.  Sağlık bütçesinin yüzde 5'ten fazlası da bu hastalar için harcanmaktadır" ifadesini kullandı.

- "Organ nakli dünyada semavi dinlerin kabul ettiği bir uygulama"

GAÜN İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ünverdi de organ naklinin dünyada Hristiyanlık, Yahudilik ve İslamiyet'in din adamları ve yetkili kurulları tarafından kabul edilmiş bir uygulama olduğunun anlattı. 

"Yeniden dirildiğinde insan organları kimde dirilecektir, bu organların şahitliği problem olacak mıdır?" gibi soruların organ nakline sıcak bakmayan insanların dayandığı nokta olduğunu aktaran Ünverdi, "Ahirette insanların ruh ve beden şeklinde dirileceğine inanıyoruz. Bu bedenler toprağa karışmış olan kemiklerin etlerin bir araya getirilmesiyle mi olacaktır yoksa orada Allah'ın bize yeniden bir beden vermesi şekliyle mi olacaktır? diye düşündüğümüzde ikinci ihtimali daha ağırlıklı ve daha makul olduğu kanaatine varıyoruz" dedi.