Özel Deva Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kadir Sezen, güneşin cildimize verdiği zararları ve cildin nasıl korunması gerektiğini anlattı.
Güneşin etkin bir şekilde kendini göstermesiyle insanların zararlı ışınlarından korunma yollarını aramaya başladığını dile getiren Sezen, "Güneş ışınının bedenimiz üzerinde pek çok faydası olduğu gibi bazı zararı da vardır. Fazla güneş ışını deride zaman içerisinde incelmeye, cilt kuruluğuna, cildin lekelenmesine, kılcal damarların belirginleşmesine, uzun vadede yaşlanmanın etkilerini gösteren kırışıklıklara ve daha da kötüsü bazen çok tehlikeli deri kanserine yol açabilmektedir" dedi.
GÜNEŞ IŞINLARINDAN KORUNMA YOLLARI
Özellikle güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11.00 ile 16.00 arasında) güneşe çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Sezen, güneş ışınlarından korunma yollarını şu şekilde sıraladı;
’’Hafif ve bol, güneş ışınlarının geçirgenliğini en aza indirgeyen giysiler tercih edilmelidir. Kaliteli camlara sahip olan güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Bu gözlükler hem gözlerinizin çevresini hem de gözlerinizi güneşin zararlı ışınlarına karşı koruyacaktır. İyi bir güneş koruyucusu olan güneş siperlikli (7.5 cm) şapkalar kullanılmalıdır.
Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için beslenmenize de dikkat etmeniz gerekir. A,C ve E vitaminlerini bolca almanız ve su kaybını önlemek amacıyla bol miktarda su tüketmeniz gerekmektedir. Tedavi amacı ile doktor tarafından verilen bazı ilaçlar (antibiyotikler, doğum kontrol ilaçları ) derinin güneş ışınlarına karşı duyarlılığını artırır. Bu durumda doktorun önerileri doğrultusunda güneşten korunmak tercih edilmelidir. Güneş kremleri geniş spektrumlu (UV-A ve UV-B ye karşı etkili) ve suya dirençli olanlardan seçilmeli, en az 25 SPF olmalı. Kış ayları dahil kullanımı önerilen bu kremler her 3-4 saatte bir tekrar uygulanmalı, terleme veya yüzme sonrası uygulama yinelenmelidir. Solaryuma girmekten kaçınılmalıdır. Çünkü bilinenin aksine solaryumda yer alan UV ışınları zararsız değildir. Solaryumlarda kullanılan ışıklar genellikle hem UV-A hem de UV-B ışınları yaymakta, bu da uzun vadeli cilt problemlerine ve cilt kanserine neden olabilmektedir.’’
GÜNEŞ KORUYUCUNUZU HEKİMİNİZE DANIŞIN
İdeal bir güneş koruyucusunun yüksek miktarda güneş ışınlarını süzen UV-A ve UV-B filtrelerini içermesi gerektiğini söyleyen Sezen, "Cilt yapısı farklılıklarından dolayı özellikle seçilecek ürünlerin hekim önerisi dahilinde tercih edilmesini gerekir. Bunun yanı sıra güneşten koruyucu faktörler olarak ortalama 25 ve üstü faktöre sahip (SPF 25 ve üstü) güneşten koruyucu krem ve losyonlar kullanılması bizim için önemli bir tavsiyedir. Koruyucunuzun deriye yüksek oranda emilimi olmalı, cildinizi nemlendirmeli, suya, denize, terlemeye, buharlaşmaya, sürtünmeye dayanıklı olmalı, kokusuz ve renksiz olmalı, etki süresi uzun ve kullanımı kolay olmalıdır. Sabah, öğle, ikindi ve ikindi akşam arası günde 3, 4 ve bazen 5 kere bile bunları kullanmanız lazım. 3 saatte bir güneş koruyucularının yenilenmesi gerekir, çünkü ister istemez bunlar etkisini azalmakta hatta yitirmektedir. Ayrıca bronzlaşmak amacıyla denize gittiğiniz zaman güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmayın. Cildinize ve derinize zararı olacaktır. Mümkün olduğunca gölgede vakit geçirin. Denize girmeden yarım saat önce en az 25 faktörlü koruma kremini tüm açık kalan yerinize uygulayın. Ve saat 16.00 dan sonra denize gitmeye özen gösterin. Çünkü en sağlıklı güneşlenme o saatlerde olacaktır" diye konuştu.