Van Gölü’nde 6 yıl önce geçirdiği boğulma tehlikesi sırasında oksijen gitmediği için beyninde hasar medyana gelen 21 yaşındaki Oğuzcan Atacan, 6 yıldır yatağa bağlı yaşayarak yaşam mücadelesi veriyor. Ailenin hayali ise çocuklarını Samsun’da bulunan özel bir rehabilitasyon merkezinde tedavi ettirebilmek.
Antalya’da yaşayan emekli Halis Atacan ve ev hanımı Gönül Atacan çiftinin en küçük çocukları Oğuzcan Atacan, 6 yıl önce arkadaşları ile birlikte serinlemek için girdiği Van Gölü’nde boğulma tehlikesi geçirdi. İlk müdahalesi olay yerinde arkadaşları tarafından yapılan Atacan, 112 sağlık ekipleri tarafından kalp masajı yapılarak yeniden hayata döndürüldü. Daha sonra hastaneye kaldırılan Atacan, yoğun bakım ünitesinde yaklaşık 4 ay tedavi gördü. Boğulma tehlikesi esnasında oksijen gitmediği için beyninde hasar meydana gelen Atacan, 6 yıldır yatağa mahkum yaşıyor.
OLARAK ZORUNLU OLARAK EMEKLİLİĞE AYRILDI
2011 yılında meydana gelen Van depremi sonrasında çocuklarının tedavisi için evlerini ve arabalarını satarak Antalya’ya yerleşen Atacan çifti, Oğuzcan’ın tedavisi için başta İzmir olmak üzere bir çok hastaneye başvurdu. Baba Halis Atacan, 6 yıldır hiçbir uyarılarına cevap vermeden yaşayan oğlunun tedavisinde eşine yardımcı olmak için, zorunlu olarak emekliliğe ayrıldı. Diğer taraftan aile Oğuzcan’ın tedavisi için valiliğin izni ile yardım kampanyası başlattı.
"VAN DEPREMİNDE ÇADIRDA YAŞADIK"
Çocuklarının yoğun bakım tedavisinde zor günler yaşadıklarını aktaran baba Halis Atacan, "Bize her gün, her şeye hazırlıklı olun denildi. Bunun ne kadar zor olduğunu kimse bilemez. Daha sonra eve götürerek kendi imkanlarımız ile bakmaya çalıştık. Bir süre sonra erken emekli olmak zorunda kaldım. Bu arada Van depremini yaşadık. Van depreminde çadırda yaşadık. Bir süre nerede kalacağımızı düşündük. Oğuzhan’ın kış gününde çadırda kalamayacağını düşünerek, birkaç parça kıyafetlerimizi alarak Antalya’ya taşındık" dedi.
"EMEKLİ MAAŞIMLA SAMSUN’A GİDEMİYORUZ"
Antalya’da hayırseverlerin de yardımı ile bir ev tuttuklarını anlatan Atacan, "Daha sonra Van’da bulunan eve gittiğim zaman eşyalarımızın çalındığını gördüm. Antalya’da yeniden bir hayat kurmaya çalıştık. Antalya’da Oğuzcan için fizik tedavilerine başladık. Biz de elimizden geleni yaptık. Çocuğumu tedavisi için bir çok yere götürmek istedik. Bazı yerlere götürdük, bazı yerlere de maddi imkansızlıklardan dolayı götüremedik. Oğlumu götürmek istediğim Samsun’da bir rehabilitasyon merkezi var. Ben bunu emekli maaşımla karşılayamıyorum. Biz bugüne kadar kimseye bir şey demedik, kimseden bir şey istemedik. Her şeyi kendi imkanlarımız ile yapmaya çalıştık. Samsun’daki hastaneye gidip de iyi olup gelenleri duyduk. Biz de artık oğlumun tedavi olmasını istiyoruz" diye konuştu.
"’BABA’ DEMESİNE HASRET KALDIM"
6 yıldır oğlunun ’baba’ demesini özlediğini belirten Atacan, "Oğlumun ’baba’ demesine hasret kaldım. Sabahlara kadar başında bekledim. Belki sabah uyanır da baba diye seslenir dedim. Artık bunun gerçekleşmesini bekliyorum. Oğuzcan’ı tedavisi için İzmir’e götürdüm. Her gidişimiz ve gelişimiz bize 15-20 bin TL’ye maloldu. Bunlar için arabam, evim ve emekli maaşlarım gitti. Şuan elimde sadece emekli maaşım var. Benim sadece emekli maaşım ile bunları karşılamam mümkün değil" dedi.
"OĞLUMUN BENDEN SU İSTEMESİNİ BEKLİYORUM"
Oğuzcan’ı, tedavisi için Samsun’a götürmek istediklerini ifade eden baba Atacan, "Orada robot tedavisinin olduğunu biliyoruz. Bunun da hastalara iyi geldiğini ve götürüp denemede fayda olduğunu biliyoruz. Orada 1 yıla yakın kalmamız gerekebilir. Ben bunu emekli maaşım ile karşılayamıyorum. Artık oğlumun da iyileşmesini istiyorum. Benden bir su istemesini bir yemek istemesini bekliyorum. Beni buraya götür demesini istiyorum. Hep bunun hasreti ile yanıp tutuştum" ifadelerini kaydetti.