ADANA (AA) - Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında, hakkında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ve on beş yıl hapis istemiyle dava açılan dönemin Seyhan İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı 4. Sınıf Emniyet Müdürü Haluk Pamukçu'nun yargılanmasına başlandı.

Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu eski 4.Sınıf Emniyet Müdürü Haluk Pamukçu katılırken, bu dosyadan tutuksuz yargılanan ancak Kocaeli’nde "FETÖ/PDY terör örgütü üyesi" olmak suçundan tutuklu bulunan Nezir Özcan ise Kocaeli Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katıldı.

"Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve "FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak" suçlarından yargılanan Pamukçu, darbe girişimi gecesi izinli olmasına rağmen gelen mesajla görev yerine gittiğini söyledi.

O gece polislere yönelik "Gelen Türk askeri. Onlara mı sıkacaksınız, onlara direnmeyin, Silahınızı, telsizini teslim edin." şeklinde cümle kullandığı iddiasını kabul etmeyen Pamukçu, şöyle konuştu:

"Diğer amirlerle bahçede sohbet ederken telsizden 'Herkes kendi kurumunu savunacak’ talimatı verildi. Sohbet sırasında, 'Asker buraya gelir. Saat 03.00- 05.00’te gelir. Sabaha karşı gelebilir. Birazdan tank gelecek. Sabah koltuklarımıza birer uzman çavuş oturabilir.' dedim. Bunları kabul ediyorum. Memurlara çelik yeleklerini giymelerini, uzun namlulu silahlarını almalarını ve açık alanda bulunmamalarını söyledim. Bizim kurum PKK saldırılarına uğrayan bir yerde. O yüzden uyarı yaptım."

Pamukçu, diğer amirlerle birlikte odalarına çıktıklarını ve hava almak için geçtikleri balkonda sohbetlerine devam ettiklerini de ifade ederek, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Yine sohbetimiz sırasında 'Asker gelir mi gelmez mi, olsa olsa İl Emniyet Müdürlüğüne el koyarlar. İlçe emniyet müdürlüğüne gelmezler.' dedim. 'Saat 03.00’te gelebilirler' dediğimi net olmamak suretiyle beyan etmiş olabilirim çünkü, darbe girişimi İstanbul, Ankara’da yoğunlaşmıştı. Memurlara ise, 'Gelen Türk askeri onlara sakın direnmeyin, silahlarını teslim edin.' beyanım olmadı. Memurlar açığa alınacakları korkusu ile böyle ifade vermiş olabilirler."

Pamukçu, darbe girişimi gecesi saat 01.00’de telefonuna cevapsız bir çağrı geldiğini de ifade ederek, numarayı tekrar aradığını söyledi.

Telefonu açan kişinin kendisine "Buyurun" dediğini anlatan Pamukçu, "Bu numaradan arandığımı söyleyince amirane bir ses tonuyla 'Neredesiniz' diye sordu. Ben de 'İlçedeyim' dedim. 'Hangi ilçe’ deyince Seyhan ilçe olduğunu söyleyip kiminle görüştüğümü sordum. Kendisinin albay ya da yarbay olduğunu söyleyince asker olduğunu anlayıp telefondaki görüşmeyi sonlandırdım." dedi.

Diğer sanık Nezir Özcan’ın darbe girişimi gecesi kendisini arayıp zırhlı araç durumunu sorduğunu belirten Pamukçu, “Kendisine zırhlı araçların hazır edilmesi için talimat verilmiş. Ben de zırhlı araç durumuna bakamadığımı, izinden yeni geldiğimi söyledim. diye ifade verdi.

Nezir Özcan ise neden suçlandığını bilmediğini ve kendisine iddianamenin tebliğ edilmediğini söylerken, avukatı olmadığı için ifadesinin alınması bir sonraki celseye bırakıldı.

Mahkeme heyeti, Pamukçu’nun tutukluluğunun devamına, Özcan’a ise yurt dışı yasağı verilmesine karar verdi.

Duruşma, tanık polislerin dinlenmesi, Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki kamera kayıtlarının istenmesi, Pamukçu'yu arayan telefon numaralarının HTS kayıtlarının istenmesi için ertelendi.