Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Suriyeliler’in yaşadığı Nizip Konaklama Tesisi’nde yapılan incelemeler sonucu aile içi cinsel istismar, çocuk istismarı ve bunlara bağlı salgın hastalıklara dikkat çeken bir rapor yayınladı.
AFAD’ın raporuna ilişkin basın açıklaması yapan Gaziantep Kilis Tabipler Odası Başkanı Dr. Hamza Ağca, uzman doktorların da yer aldığı bir heyetle Nizip Konaklama Tesisi’nde incelemelerde bulunduklarını söyledi. Ziyaret sonucunda hazırlanan raporda tespit ve çözüm önerilerinin bulunduğunu belirten Dr. Ağca, "Kampta gördüklerimiz ve çoğu duyumdan oluşan tespitlerimiz cinsel yolla bulaşan hastalık ve çocuk istismarı konularında endişelenmemize neden oldu. Kampta çadır kent ve konteynerde olmak üzere iki adet hizmet merkezi, aşı merkezi bulunmaktadır. Sağlık hizmetlerini veren hekimler daimi olarak görev yapmamaktadırlar. Genellikle geçici görevlendirme, nöbet ya da rotasyon usulü ile çalışmaktadırlar. Dolayısıyla alana da hakimiyetlerini kaybetmektedirler. Hasta dosyaları ve tıbbi kayıt düzenli tutulmamaktadır. Sevk zinciri sistemi uygulanmakta ancak hastanın takibi yapılmamaktadır. Bizi üzen ve canımızı sıkan bir durum da, kamptaki en ciddi sorunların başında gelen taciz ve tecavüz duyumlarıdır. Bu kısmı değerlendirirken erişkin cinsel istismarı ve çocuk istismarı olarak ikiye ayırmakta fayda vardır. Kadın istismarı, çocuk istismarıdır. Çocuk istismarına dair de yaygın duyumlar gelmektedir” dedi.
“İSTİSMAR DAHA ÇOK AİLE İÇİ OLUYOR”
Babanın çocuklarına istismar yaptığına dair kanıya vardıklarını anlatan Ağca, “İstismarın daha vahim ve esasen daha sayıca büyük bir kısmını oluşturan ise aile içi istismar durumu olduğuna dair bilgiler aldık. İstismar eden ise genellikle baba ve kendi çocuklarına istismar uyguladığına dair yaygın kanının mevcut olduğunu tespit ettik. Durumu daha vahim hale getiren ise istismar mağdurlarının bazıları yürüme çağına yeni gelmiş 1-2 yaş çocuklardır. Bir başka sorun ise büyük çocukların küçük çocuklara uyguladığı istismardır. Bu konu da azımsanmayacak bir orandadır. Üstelik çoğunlukla da gizlenmektedir” şeklinde konuştu.
“BULAŞICI HASTALIKLAR BAŞ GÖSTEREBİLİR”
Çok eşlilik ve istismar dolayısıyla bulaşıcı hastalıkların baş gösterebileceğine dikkat çeken Ağca, “Kampta çok eşlilik ve erken yaşta evlilikler, kadın ve çocuk istismarı nedeniyle cinsel yolla bulaşan hastalıkların olabileceğini öngörüyoruz. Bu da bizi kaygılandırıyor. Yukarıdaki tespitler sonucunda cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını sağlayacak faktörlerin mevcut olduğu ve buna dair kayıtların hastane kayıtları ile teyit edilebileceği kanısındayız. Çocuk istismarının çevresel faktörler ile yaygınlaştığı görülebilir. Hastanede kayıtların olduğunu ve ulaşılabildiğinde yönlendirici olduğunu düşünüyoruz. Kadın istismarı açısından ise ilk merkez olan Kamp Sağlık Merkezi ve hastane muayene kayıtlarından oluşan belgelerin yol gösterici olacağı söylenebilir” diye konuştu.
Heyet konuyla ilgili çözümlerini şöyle sıraladı:
“Cinsel yollarla bulaşan hastalıklar açısından rutin olarak sağlık hizmetlerinin hekim tarafından verilmesi gerekir. Alana hakim olmak açısından sürekli bir hekimin bulunması gerekmektedir. Hasta kayıtları olmalı ve düzenli tutulmalıdır. Hastaların düzenli takibi yapılmalıdır. Sevk işlemleri personel refakatinde olmalıdır. Hasta sevk sırasında personel nezaretinden çıkmamalıdır. Gereğinde adli tabiplik ile ilgili işlemler hızlandırılmalıdır. Aile planlaması yöntemleri etkin bir şekilde önerilmeli ve eğitimleri verilmelidir. Gerekli ve yeterli malzeme bulundurulmalıdır. Kamptan gelen kürtaj ya da düşüklerin kadın istismarı açısından da değerlendirilmesi gereklidir. Hem çocuklara hem de kadınlara yoğun etkin bir şekilde psiko-sosyal destek ve eğitim verilmelidir. İstismar uğrayan vak’alar rehabilitasyon programına alınmalıdır. Çadır yaşam alanları toplum sağlığı ve çevre sağlığı açısından konteyner kente dönüştürülmelidir."
Ağca, inceleme sonucu tespit ve çözüm önerilerini Valiliğe yazı ile sunduklarını söyledi.