İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde, "AK Parti’de takvim nasıl işleyecek. Önümüzdeki 10 günde neler yaşanacak?", "Bu bir nöbet değişimidir değerlendirmesi kimden geldi?", "Yönetim felsefesi diyerek neyi kastetti", "Hangi isim ön plana çıkıyor. Kimler kimlerle istişare edecek", "Niye tartışmasız açık ara lider?", "Yeni başbakanın adını kim açıklayacak", "Yeni anayasa tekliflerini AK Parti neden alternatifli olarak hazırlıyor?" sorularına cevap aradı.
Batuhan Yaşar’ın yazısının tamamı ise şöyle:
"Siyasetin ağırlığını en fazla hissettiğimiz günlerden geçiyoruz.
- 22 Mayıs kongresi, yeni genel başkan ve MKYK seçimi ardından AK Parti genel başkanının hükümeti kurmakla görevlendirilmesi ve 65. Hükümetin kuruluş süreci…
- Hemen ardından AK Parti’deki kalan işlerin tamamlanması.. MYK, yani yeni parti vitrini, yeni genel başkan yardımcılarının görevlendirilmesi..
İşte bu birbirinden önemli “siyasi işlerin” tamamı mayıs içinde bitirilecek. Sonrası da önemli ama. Haziran itibarıyla siyasi hamlelerin peş peşe yapıldığı günler başlayacak.
Yeni anayasa ve başkanlık sistemi TBMM’ye getirilecek. Ramazan öncesi de sonrası da hareketli olacak yani. Şu işlerin sadece birkaçı bile 1990’lı yıllarda yaşansaydı neler olurdu diye hatırlamadım değil:
Yazar kasaların Başbakanlık merdivenlerinden atıldığı, kamyoncuların kendilerini zincirlerle yine Başbakanlık demirlerine bağladığı günler geldi aklıma. Doların ve faizlerin fren tutmadığı günler. Maaşımızı alır almaz karşıdaki döviz bürosuna âdeta uçarak gittiğimiz yıllar.. Neyse biz yine konumuza dönelim.
AK Parti’de neler oluyor derken yanlış anlaşılmasın olumsuz bir durum yok.
Bir iki gündür bu yazı için hazırlık yaparken partinin önemli isimlerine önemli sorular yönelttik:
- Partide neler oluyor neler konuşuluyor?
- “Parti yerli yerinde duruyor merak etmeyin. Bir şey olduğu filan da yok. Bakın bu olaylar başka bir partide mesela CHP’de olsa ne olurdu? Ortalığı toz duman götürürdü. Ama bizde böyle bir şey hiçbir zaman olmaz. Bizi diğer partilerden ayıran en önemli şey de budur. Partide takvim normal bir şekilde işliyor. Hizipleşme filan kimse beklemesin.”
- Genel Başkan değişikliği ile ilgili birçok şey yazılıp çiziliyor...
- “Bu olaylara bir nöbet değişimi olarak bakın. Bir arkadaşımız nöbeti devredecek, diğer arkadaşımız nöbeti devralacak. AK Parti adı artık bir yönetim felsefesinin adıdır. Bizim gözettiğimiz tek şey istikrarın bozulmamasıdır. Bakın piyasalarda bir şey oldu mu?”
Peki önümüzdeki 10 gün içinde neler mi olacak gelin beraber bakalım:
1- Önemli bir istişare süreci başlatılacak ki bu AK Partinin olmazsa olmazlarından biridir. Daha önce bu tip ve benzer durumlarda hiç aksatılmadan çalıştırılmıştır.
2- Son tahlilde yeni genel başkanı seçecek olanlar AK Parti delegeleridir. Bu yüzden en başarılı olacak kişinin belirlenmesi için MKYK, MYK, il başkanları ve milletvekilleri de dahil geniş katılımlı bir istişare süreci başlatılacak. Ama isimler üzerinde bir anket yapılmayacağını tekrar hatırlatalım.
Önemli bir siyaset adamına sormuştum, "Sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olduktan sonra liderliğinin, yön verme gücünün daha da perçinlenmesinin sebebi nedir" diye.. Çünkü Özal ve Demirel’de böyle olmamıştı. Partileri, yani ANAP ve DYP, her ikisinin de altından halıyı çekmişti biliyorsunuz…
- “Niye tartışmasız ve açık ara bir lider biliyor musunuz.. Kişilerin değil de milletin kararı olduğu için. Kişilerle bir yere kadar yürürsünüz. Ama milletle sonuna kadar..”
Bu hareketin tabii ve doğal lideri olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da devrede olduğunu hatırlatalım. Geçen hafta ortasından beri görüşmelerini sürdürüyor.
Tayyip Bey’i bilenler bilir aklında mutlaka bir isim vardır ama istişareye de çok önem verir.
Sayın Cumhurbaşkanının işaret edeceği kişi büyük ihtimalle 20 Mayıs Cuma günü partinin iki numarası Mehmet Ali Şahin tarafından kamuoyuna açıklanacaktır.
Yeni dönem ve yeni Başbakanın konumlanması ile ilgili hararetli bir tartışma da bir yandan sürüyor biliyorsunuz.
"Düşük profil" benzetmesi başka başka yerlere çekildi. "Emanetçi", "kurmalı" gibi çirkin benzetmeler yapıldı.
Burada kastedilen; başkanlık sisteminin fiili olarak da hissedileceği bir dönemin başlayacağını anlatmak içindi.
Yeni dönemde siyaseten zayıf ve emanetçi bir başbakan benzetmelerinin doğru olmadığını zaten yaşayarak göreceğiz.
Yeni Başbakan tabii ki partisinin lideri olacak. Bunda en ufak şüphe bile yok. Cumhurbaşkanı ne demişti 10 Ağustos 2014 öncesinde meydanlarda:
“Anayasadaki yetkilerimin tamamını kullanacağım.”
- Kullanıyor mu peki?
- Evet kullanıyor.
Şimdi daha yoğun kullanacak. Mesele bu.
Bakanlar Kurulu’na daha sık başkanlık edecek mesela.
Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun, Cumhurbaşkanı ile uyum, ahenk ve tam eş güdüm içinde çalışacağı yeni bir dönem de diyebiliriz.
Yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda alternatifli hazırlıkların yapıldığının da altını çizelim.
Konuyla alakalı değil ama şimdi yazmazsak olmaz.. Kaset işi dolayısıyla mahkeme çağrısını reddeden Sayın Kemal Kılıçdaroğlu en azından yazılı ifade de gönderebilirdi! Biz de işin aslını/astarını öğrenmiş olurduk. Ama gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var. Sadece Sayın Kılıçdaroğlu’na hatırlatmak istedik.."