Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, "İtfaiyecilik mesleğinde psikolojik rahatsızlıklar ve stres yoğun olarak yaşanıyor. Personel ölümleri daha çok kalp krizi kaynaklı" dedi.
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası’nın (Bem-Bir-Sen) itfaiye çalışanlarına yönelik yaptığı araştırmaya göre riski yüksek meslek grupları arasında yer alan itfaiyecilik mesleğinde ölümlerin yangından değil, daha çok kalp krizi ve kanserden meydana geldiği ifade edildi.
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Turbay, konuya ilişkin yapmış olduğu yazılı açıklamada dünya genelinde itfaiyecilik mesleğinde psikolojik rahatsızlıklar ve stresin yoğun olarak yaşandığına vurgu yaparak personel ölümlerinin daha çok kalp krizi kaynaklı olduğunu söyledi.
Turbay, yaptığı açıklamanın devamında ise şunları kaydetti:
"İtfaiyeci, duman zehirlenmesi, yüksek ısıya bağlı yanıklar ve kimyasal maddeye maruz kalma gibi sağlık risklerinin yanı sıra göçük altında kalma, travma ve trafik kazaları gibi fiziksel ciddi riskler ve ölümcül yaralanmalar ile de yüz yüzedir. Bu kaza ve hastalıklara ek olarak, itfaiyecilik mesleğinde psikolojik rahatsızlıklar ve stres yoğun olarak yaşanmaktadır. Bir itfaiyeci ihbar geldiği andan olay yerine gidene kadar stres içerisindedir. Olayın büyüklüğü ya da küçük oluşu onlar için önemli değildir. Ancak, her göreve çıktıklarında neyle karşılaşacakları belli olmadığı için ister istemez stresle baş başa kalmaktadırlar. Bu sebeple itfaiyeciler arasında strese bağlı özellikle kalp damar hastalıkları ile yoğun duman kaynaklı kanser vakaları yaygın olarak görülmekte iken ayrıca kamuoyunda pek de duyulmayan ön planda akciğerler ve lenfatik sistemi etkileyen ve tüm doku ve organları tutabilen sistemik bir hastalık olan sarkoidoz hastalığının da riski altındadır."
ABD Indianapolis’te geçmiş yıllarda yapılan bir araştırmada, personel ölümlerinin yüzde 44’ünün kalp krizi kaynaklı olduğuna dikkat çeken Turbay, kalp krizine bağlı ölümlerin oranının, mesleğin doğası gereği sıklıkla meydana gelen yanık ve dumana maruz kalmaya bağlı ölüm oranlarından daha yüksek olduğunu ifade etti.
Turbay, itfaiyecilerin kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranının diğer meslek gruplarına göre oldukça yüksek olduğuna vurgu yaparak, "Ayrıca itfaiyecilerin kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranı, diğer meslek gruplarına göre oldukça yüksektir. İtfaiyecilerin yoğun iş temposunda çalışması, yapılan işin yüksek fiziki egzersiz gerektirmesi ve tehlikeli görevlerin yerine getirilmesi kalp damar hastalıklarını tetiklemektedir. Hal böyle olunca kalp krizine bağlı ölümler itfaiyeciler için kaçınılmaz olmaktadır. 2010 yılında Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü’nün (NİOSH) itfaiyeci ile kanser arasındaki potansiyel bağlantıyı daha iyi anlamak için yaptığı çalışmada ilk bulguların belli kanser tiplerinin beklenme oranlarının, üç büyük Amerikan şehrindeki toplam itfaiyeci nüfusunda, genel ABD nüfusuna oranla daha yüksek olduğu ileri sürüldü. Bulgular itfaiyecilerin genel nüfusa oranla sindirim, ağız, solunum ve üriner sistem kanser riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu" açıklamasını yaptı.
Turbay, zor ve riski yüksek bir mesleği yerine getiren itfaiyecilerin mesai kavramı bulunmadan çalıştığını, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 40’ncı maddesinde itfaiyecilere yönelik yıpranma payı hakkının itfaiye erlerinin sadece yangına müdahale ettikleri saatlerde uygulanabileceğine yönelik genelgenin tüm mesai saatlerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini de belirtti.