6 dakika sonra Ankara Emniyet Müdürümüz aradı. Sofradan bir lokma dahi almadan eşim ve çocuklarıma, ‘Bu paralel çetenin bir darbe girişimi siz devam edin ben çıkıyorum’ dedim” dedi.
Eski Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve 15 Temmuz darbe girişimi gününde yaşananlar hakkında bilgi verdi. FETÖ’nün, gelmiş geçmiş en büyük taşeron örgütlerden birisi olduğuna dikkat çeken Lekesiz, “Nerede olurlarsa olsunlar delil üretmemeye dayalı, her bir üyesinin cebinde 5 tane 10 tane ne kadar ihtiyaç duyuluyorsa kimlik taşıdığı bir örgüt. Bu örgütün kamu kurum ve kuruluşlarına yerleşmesini belki 1966 yıllardan örgüt liderinin İzmir’e yerleştiği günden itibaren ele almak lazım. O günlerden itibaren bir plan dahilinde kamu kurum ve kuruluşlarına sızmaya başladığını görüyoruz. 10 Eylül 2010 referandumundan sonra örgüt, bu devletin, toplumun tüm sosyal ve fiziki enerjisini adeta kendi gücü zanneder gibi bir şeye kapıldı. Bu Türkiye’nin belki de, devlet kademelerinin, tüm toplumsal kesimlerin bunlardan dezenfekte edilmesine ilişkin sürecin başlamasına yönelik iyide bir başlangıç oldu” diye konuştu.
15 Temmuz’dan önce FETÖ ile ilgili ciddi çalışmaların yapıldığına dikkat çeken Lekesiz, “Bu örgütün devlet ve toplumsal bütünlüğümüz açısından ne anlam ifade ettiğini, nelere yol açacağını az çok bildiğimiz için Emniyet Genel Müdürlüğü olarak 15 Temmuz’dan önce ciddi çalışmalar yaptık. Zamanında önlem almak, tedavi ile uğraşmaktan daha ucuz ve daha kolaydır. 2014 yılından sonra 17-25 Aralık’ta örgüt Türkiye’nin o gününe ve geleceğine ilişkin haddini aşan cüretini ortaya koyduktan sonra bunlarla ilgili ciddi çalışmalar yaptık. Bunların ileri gelenlerinden bin 859 kişiyi mevcut mevzuat çerçevesinde ya emekli ettik yada ihraç ettik. O tarihten sonra ülke genelinde 848 operasyon yapıldı. Bu operasyonlarda 5 bin 742 kişi gözaltına alındı. Bu 5 bin 742 gözaltının bin 554’ü emniyet mensubuydu. Bunların bin 465 tanesi tutuklandı. FETÖ ile irtibatlı olduğunu değerlendirdiğimiz 649 holding, şirket, vakıf, dernek, okul, hastane ve benzeri kurumlara operasyon yapıldı. Bunlardan 609 tanesine kayyum atandı, 38 tanesine el konuldu. Örgüte finans sağladığını düşündüğümüz 850 akaryakıt istasyonu denetlendi ve bunlardan 268’ine resmi işlem yapıldı. 80 ilde bin 426 tane özel eğitim kurumlarına operasyon ve denetlemeler yapıldı. Kendi teşkilatımız mensuplarından 5 bin 379 kişiye 823 tane soruşturma açıldı. 15 Temmuz 2016’ya gelindiğinde özelde Emniyet teşkilatını, genelde de toplumu hareketlendirebilecek örgütün istediği gibi sevk ve idare kapasitesi kazandırabilecek olan önde gelenlerinin pek çoğu gözaltına alınmıştı, meslekten ihraç edilmişti veya ilgili mahkemeler tarafından arandığı için yurt dışına kaçmıştı” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz gecesinde yaşananlara ilişkin de bilgi veren Lekesiz, konuşmasına şöyle devam etti:
“15 Temmuz’un amacı, meşru otoriteyi ortadan kaldırıp, devleti, hükümeti ele geçirip, yabancı güçlerin egemenliğine bırakmak, Ortadoğu yeniden dizayn edilirken Türkiye’yi bir aktör olarak oyun dışına çıkartmak, ülke topraklarının bir kısmının Suriye’de ki PYD/YPG’nin işgaline zemin hazırlamak, Anayasal düzeni değiştirmek, ülkede bir kaos ve iç çatışma yaşatarak ülkeyi Suriye gibi yönetilemez bir noktaya getirmekti. O gün Sayın Bakan sabahtan Erzurum’a gittiği için o akşam ailem ile bir akşam yemeği yemek için saat 21.30 gibi eve geçtim. 5-6 dakika sonra Ankara Emniyet Müdürümüz aradı ve Genelkurmay tarafından silah sesleri geldiğine ilişkin bilgi verdi. 3-5 dakika sonra üzerimizden bir uçak geçti. Ekranlarda İstanbul’daki boğaz köprüsünü gördüm. O arada bir uçak daha geçti. Sofradan bir lokma dahi almadan eşim ve çocuklarıma, ‘Bu paralel çetenin bir darbe girişimi siz devam edin ben çıkıyorum’ dedim. Kriz merkezine doğru yol aldım. 22.15 gibi acil kod adlı olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kriz merkezinde toplantıya başladım. Toplantıda, ‘Bu çok açık ve net paralel çetenin darbe girişimidir’ dedim ve ‘5 genel müdür yardımcımız şimdi vereceğimiz emirleri 81 il emniyet müdürümüze iletsin’ diyerek talimat verdim. Bunun bir darbe girişimi olduğunu, darbe girişimine kesinlikle karşı çıkılacağını, gerekiyorsa silahla direnileceğini söyledim. 11 emir 5 genel müdür yardımcısı tarafından 81 il emniyet müdürüne sözlü olarak iletildi. Mevcut personel kritik tüm binalara görevlendirildi. Ana güzergah ve yollar büyük araçlar ile kapatıldı. Tankların şehir merkezine inmemesi için gereken tedbirler alındı. Meslekten emekli ettiğimiz, emniyet teşkilatımızdan ihraç ettiğimiz FETÖ mensubu kişilerin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı etrafında hareketlendikleri anlaşıldı. Bunu daha sonraki günlerde gördük ki, hemen hepsinin saat 20.30’dan itibaren darbeden haberleri var, aileleri ile kendi içlerinde vedalaşıyor ve silahlarını kuşanıp MİT, EGM, Emniyet KOM Daire Başkanlığı ve TEM Daire Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi kritik yerlerin etrafında hazır olduklarını gördük. Bunların 3 tanesini o gece yakaladık. Kendilerinin İstihbarat Daire Başkanlığını teslim almak üzere görevlendirildiklerini ifade ettiler.”
Lekesiz, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın kurtarılmasına ilişkin detaylar hakkında da bilgisinin olmadığını söyledi.
Usul tartışması
Öte yandan komisyonda usule ilişkin söz isteyen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’na 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek’in söz vermemesi üzerine tartışma çıktı. 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Araştırma Komisyonu Başkanı Petek’in, söz vermemesi üzerine Tanrıkulu, “Usulü çiğneyen sizsiniz. Haddinizi bilin. Böyle bağıramazsınız. Usul konusunda yanlış yapıyorsunuz. Bana söz vermek zorundasınız” diyerek Petek’e tepki gösterdi.