Yangınların büyük oranda söndürülmesinin ardından Gaziantep ve Kahramanmaraş'a dönen "yangın savaşçıları" aileleri ve mesai arkadaşları tarafından Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu (TAG) Nurdağı gişelerinde "Ölürüm Türkiyem" şarkısı eşliğinde karşılandı.

Araçlardan inen orman işçilerinin meslektaşları ile sarılarak hasret giderdiği sırada duygusal anlar yaşandı.

İlk günden itibaren 11 araç ve 55 personelle yangınların kontrol altına alınmasına destek veren Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı araçlar yangın bölgesinde kaldı, aynı sayıdaki personel ise nöbet değişimi yaptı.

- "Bizler de yanma tehlikeleri atlattık"

Gaziantep Orman İşletme Müdürlüğü Kartal İşletme Şefi Ali Göçmen, AA muhabirine, yangın haberini alır almaz bölgeye hareket ettiklerini söyledi.

Devletin bütün imkanlarıyla bölgede olduğunu anlatan Göçmen, müdahale ettikleri 5 yangını da söndürmenin gururunu yaşadıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Girdiğimiz yangınları söndürdük çok şükür. Orada çok zor anlar yaşadık. Bir arkadaşımız yandı tedavisi devam ediyor. Bizler de yanma tehlikeleri atlattık. Çok şükür kazasız belasız geldik. Orada en büyük şey, bazı grupların 'Devletin bu yangınlara müdahale etmediği' yönündeki eleştirileriydi. Ama oraya gelen insanlar, devletin, uçağıyla, helikopteriyle canla başla yangınlara müdahale ettiğini gördü. Azeri askerlerin yangına müdahale ettiği askerlerimizin ise yangına müdahale etmediği eleştirileri vardı. Bizim askerimiz bizle birlikte tulum giyip hortum çekiyordu. Oradaki örgütlenip gelen insanlar bile devletimizin tüm gücüyle orada olduğunu, bakanıyla, genel müdürümüzle, personeliyle çok şükür oradaki yangınları kontrol altına aldık."

Göçmen, henüz birkaç bölgede yangının devam ettiğini ancak onların da en kısa zamanda kontrol altına alınması için gereken tüm gayretin gösterildiğini aktardı.

- İtfaiyecilerin duyguları

Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü personellerinden Hamit Bakır da 10 gündür Aydın, Muğla ve Denizli yangınlarıyla canla başla mücadele ettiklerini aktararak, "Yaklaşık 10 yıldır orman yangılarıyla mücadele ettim ama böylesini ilk defa gördüm. Allah'ın da yardımıyla 4 ayrı noktadaki yangını kontrol altına almayı başardık. Allah böyle şeyleri bir daha yaşatmasın." diye konuştu.

İsmail Demir ise vatandaşların desteğiyle çok ciddi mücadeleler verdiklerini belirtti.

Yaklaşık 30 yıldır yangınla mücadele ekibinde yer aldığını ancak bugüne kadar böylesini görmediğini anlatan Demir, "Böyle bir yangını Allah kimsenin başına vermesin. Çok büyüktü. Kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz, kaçışıyoruz tekrar geri gelip mücadeleye devam ediyoruz. O kadar büyüktü ki ancak görünce anlaşılır. Çok perişan durumda kaldık, çok mücadele ettik ve başardık. Vatandaşın da hakkını yememek lazım. Çünkü onların da çok emekleri oldu. Tepe yangınlarında duman ortasında kaldık, hortumlarımız yandı. Unutamayacağım bir yangın oldu." diye konuştu.

Abdurrahman Kayıklık da ekip olarak 5 yangına müdahalede bulunduklarını ve tamamının söndürüldüğünü belirterek, "Halkın ve devletin bir arada kenetlenmiş olması çok güzeldi. Herkes gücü yettiğince köylüler bizlere yardım etti." dedi.

Ayhan Çaniş ise meslek hayatı boyunca unutamayacağı bir görevi yerine getirdiğini ifade ederek, "Mahşer yeri gibiydi. Kuzusunu eline almış yangından kaçan da vardı, ineklerini römorklara bağlamış giden de. O arada imdat çığlıkları duyduk. Eve gittik adamların bütün eşyaları yanıyor. Gittik içerden çıkardık kurtardık." ifadelerini kullandı.

İdris Çelik de 7 yıl önce işe başladığını ve ilk defa böyle büyük bir yangınla karşılaştığını ifade etti.

HABER FOTOĞRAFLARI