İSTANBUL

Haliç Kongre Merkezinde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftar programında bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan-ı Şerif'in ortasına yaklaşıldığını belirterek, ramazanın tüm insanlığın huzuruna vesile olmasını diledi.

Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftar programında bir araya gelen Erdoğan, birlik, beraberlik ve dayanışma beklediklerini, bunun başarılması gerektiğini söyledi.

Erdoğan, "Biz bir olursak, iri olursak, diri olursak, kardeş olursak, hep beraber Türkiye olursak bu işi bitiririz. Az önce sayın başkanın ifade ettiği gibi bunlar liseli çocuklara da dadanırlar, başka yerlere de dadanırlar. Niye? Başka çıkış yolları kalmadı. Fakat 'inlerine gireceğiz' dedik, girdik. Bunların da inlerine girdik, paralelin de inlerine girdik. Gireceğiz. Nereden, kimlerden hangi türlü destek alırlarsa alsınlar gireceğiz. Şu anda o şekildeki mücadelemizi de kararlılıkla sürdürüyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 sivil toplum kuruluşunun bir aradaki çalışmalarında hepsinin ortak hedefinin gençlik olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bütün mesele şimdi bizim bu gençliğimizi iyi dokumamız lazım. Bu gençliğimizi asla bunlara kaptırmamamız gerekir. Her şeyiyle bunu başardığımız anda onlar gelecekleri itibarıyla çökmüş demektir. Şu anda Güneydoğu Anadolu'da, ülkemizin dört bir yanında, bu yavrularımızı onların eline kaptırmamak için her şeyden önce itikadi noktada, ibadet noktasında, bu noktada muamelatı bir kenara koymadan ahlaki noktada yavrularımızı çok iyi yetiştirmemiz gerekiyor. Burada sadece okullardaki öğretmenlerimiz yeterli değil. Sivil toplum kuruluşlarımızın yapacağı hizmetler de çok önemli. Yapıyorsunuz ama çok daha fazla bir şekilde bunu yapmamız gerekiyor. Diğer tüm sıkıntılarla, krizlerle, saldırılarla Allah'ın izniyle baş ederiz, baş ediyoruz. Yeter ki vicdanımızı, inancımızı, şuurumuzu kaybetmeyelim."

"Artık güvenlik güçlerimizde şu ayrı, bu ayrı yok"

Erdoğan, "Şunu gördüm; artık güvenlik güçlerimizde şu ayrı, bu ayrı yok. Askerimiz, polisimiz, köy korucumuz hepsi aynen bakıyorsunuz etle kemik gibi. Birbiriyle kaynaşmış durumdalar. Allah nazardan saklasın. Rabbim onların da birliğini beraberliğini daim kılsın. Bütün bu terör örgütlerine karşı o verdikleri mücadeledeki dayanışmayı, tankın üzerinde de zaten gördünüz. O tankın üzerindeki tablo çok manidardır. Orada vurulmuş, uzanmış yatan polis ağabeyine karşı o uzman askerimizin üzerine kapaklanması manidardır. İşte o elhamdülillah bu milletin evlatlarının hangi konumda olduğunu çok açık gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Geçmişteki yanlış uygulamalara dikkati çeken Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Dünün vatandaşlarını Ankara'nın meydanlarına, bulvarlarına sokmayan Türkiyesinden bugün vatandaşlarını her fırsatta devletin en üst makamında, Beştepe'de ağırlayan Türkiyesine geldik. Tablo bu. Şimdi malum fakir, muhtarlarla toplantılar yapıyor ve muhtarlarla yaptığı bu toplantıyı kıskanıp muhtarlarla toplantı yapmaya başlayan birileri var. Bizim ulaştığımız yere sen ulaşamazsın, dur, sen onu hayal bile edemezsin. Şu ana kadar, ben 11 bin muhtarımızla bir araya geldim. Sadece kuru bir hitap değil. Oturup onların bütün dertlerine varıncaya kadar hepsini forumlarla alıyorum. Ondan sonra bunların yakın takibini kurduğum ekiple yapıyorum. Niye? Çünkü her muhtar bulunduğu mahallede, köyde Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanının gözüdür, elidir, ayağıdır, duyan kulağıdır. Böyle görüyoruz. Sen ne yapacaksın? Sadece işte Cumhurbaşkanı böyle bir şey yapıyor diye sen de kalkıyorsun böyle bir şey yapıyorsun. Biz, ilklerin hareketiyiz. İlklerin hareketi olarak bu yolda yürümeye inşallah devam edeceğiz."

"Teröristin iyisi kötüsü olmaz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın birinci çeyreğinde Türkiye'nin Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığının altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"4,8 bu bir bir bereketi gösteriyor, azmi gösteriyor. İnanmak... İnandığınız zaman tekeden bile süt çıkartırsınız. Bu işin lamı cimi yok ve neticede böyle oluyor zaten. Türkiye için gerçek tehdit ne bölücü terör örgütünün saldırıları ne finans krizini etkileri ne de şu veya bu gücün düşmanlığıdır. Bizim için asıl tehdit mağdura, mazluma, garibe, kimsesize, haksızlığa uğramış olanlara el uzatacak takatimizin veya idrakimizin kalmamasıdır. İşte o zaman bu günümüz ve geleceğimiz için gerçekten endişelenmeliyiz.

Hani birileri Türkiye için endişeleniyordu ya... Gezi olayları vesaireler olduğu zaman 'Biz Türkiye'deki bu durumdan endişeliyiz' (diyorlardı). Ben de onlara dedim ki Fransa'da, Belçika'da, İngiltere'deki bu son gelişmelerden dolayı çok endişeliyim. 'Endişelenerek bakıyorum. Böyle izliyorum' dedim. Rahatsız olmuşlar. Niye rahatsız oluyorsunuz? Demek ki terör kol gezdiği zaman sen de polisine ne diyorsun, 'gereği neyse yap' diyorsun. Türkiye'nin teröristi iyi terörist mi? Ne farkı var? O da insan öldürüyor, o da insan öldürüyor. Teröristin iyisi, kötüsü olmaz. Bunu her zaman söyledik ve şu yaptığımız operasyonlar terörle mücadelede ülkemize huzuru, refahı o bölgelerde de getirene kadar durmadan devam edecektir. Bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz ve Allah'ın izniyle başaracağız. Bunda kararlılığımız var. Askerimiz, polisimiz, köy korucularımızla beraber kararlılığımız var. Bu millet Allah'ın izniyle bunlara prim vermeyecek."

"Bizim için çok atak bir yıl olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl hizmete girecek yatırımlara dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"İnşallah bizim için bu yıl çok çok atak bir yıl olacak. 30'un (Haziran) da inşallah Osman Gazi Köprüsü'nün açılışını yapacağız. Hep birlikte inşallah orada olacağız. Ardından 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışını yapacağız. İşte bütün bunlara karşı bariyerler vardı biliyorsunuz, bunların hepsi yıkıldı aşıldı ve şimdi verilen sözler yerine geliyor, açılışlar bitecek. Ardından yıl sonunda inşallah Boğaz'ın altından ikinci tüneli, Avrasya Tüneli'nin açılışını yapacağız. Malum raylı sistem Marmaray çalışıyor ve çok çok manidardır, hamdolsun 3 yıl içinde Marmaray'dan geçenlerin sayısı 135 milyona ulaştı. Bu çok önemli bir şey. Görenler, gördüklerinde tabii şaşırıyorlar. Şimdi Avrasya Tüneli ile araçlar, bunların hepsi İstanbul'un ulaşımını inşallah rahatlatacak. Yavuz Sultan Selim köprüsü ciddi manada rahatlatacak. Osman Gazi bir körfezi dolaşmaktan inşallah vatandaşlarımızı kurtaracak. Tabii Osman Gazi'den çıkıyorsunuz Orhan Gazi ile buluşuyorsunuz bir de o var. 40 kilometrelik yol orada da maşallah dört dörtlük. O da bitmiş vaziyette. Sağına bakıyorsun yeşil araziler, soluna bakıyorsun yeşil araziler o yol bizi ta Bursa'ya İzmir'e kadar ulaştıracak. Mesele kararlı olmak azimli olmak, olunca her şey elhamdüllillah oluyor. Şimdi sırada Kanal İstanbul var. Şimdi sırada Çanakkale Geçişi var. Bunlar da Allah'ın izniyle ihaleleri yapılıp bunların da adımlarını atacağız. Bu ülkede inşallah muasır medeniyetlerin seviyesinin üstüne nasıl çıkılırmış bunu dünyaya göstereceğiz."

Muhabir: Semra Orkan,Hanife Sevinç,Etem Geylan,Gökhan Yılmaz