17 Aralık sürecinin ardından AK Parti ile yollarını ayıran milletvekillerinden Haluk Özdalga, İzmir Kitap Fuarı’nda okuyucularıyla bir araya geldi. ‘Çoğulcu Toplum ve Demokrasi’ isimli son kitabını imzalayan Özdalga, son dönemdeki Türkiye’nin gidişatını değerlendirdi. Haluk Özgalda, Türkiye’de hukuk devletinin kalmadığına dikkat çekti.

Türkiye’de şu anda ciddi boyutta kriz olduğunu ve bu krizin giderek derinleşme eğiliminde olduğunu belirten deneyimli siyasetçi Özdalga, “Çünkü Türkiye’yi yönetebilecek güçlü bir siyasi hareketi ben göremiyorum. AKP büyük ölçüde iddialarını kaybetmiş, iflas noktasına doğru sürükleniyor, işin bir yönü bu. Bunu pek çok kişi görüyor. Ama daha az görünen bir yönü daha var, alternatif yok. Türkiye’nin, güçlü bir siyasi hareket tarafından yönetilmeye ihtiyacı var. Dolayısı ile ben endişeliyim. Türkiye’yi bir kriz bekliyor, krize doğru gidiyoruz.” dedi.

Türkiye’deki krizin sadece siyasi olmadığını, ekonomi başta olmak üzere her yönüyle olduğunu anlatan Özdalga, “Türkiye yönetilemediği için her yönü ile yaşadığımız kriz var. İşin siyasi tarafı var, demokrasi askıya alınmış durumda, hukuk devleti askıya alınmış durumda, ekonomi her geçen gün daha kötüye gidiyor. Türkiye’nin en büyük iç sorunu Kürt meselesi çözümsüz bir noktada, nasıl çözüleceği belli değil. Dış ilişkileri tamamen kitlenmiş durumda, hem Ortadoğu, hem batıyla ilişkileri kitlenmiş durumda. Bunları alt alta koyduğunuz zaman bundan iyi bir şey çıkması imkansız.” tespitinde bulundu. Özdalga, Türkiye’de 7 Haziran’da bir seçim yapılacağını, 3 seçmenden 2’sinin oyunu AK Parti ve CHP’nin alacağını, ancak ikisinin de ayrı ayrı Türkiye’yi yönetme kabiliyetinin olmadığını iddia etti.

"ERDOĞAN DIŞ POLİTİKADA SON DERECE BAŞARISIZ BİR ORKESTRA ŞEFİ"

Türkiye’nin mevcut dış politikasına da sert eleştiriler yönelten Özdalga, bu konuda bir çok makale yazdığını söyledi. Türkiye’nin, 90 yılı aşan Cumhuriyet tarihinde dış ilişkiler açısından en düşük, kötü noktasında bulunduğunu vurgulayan Özdalga, şunları söyledi: “Türkiye’nin dış ilişkiler tarihinde her zaman ağırlık taşıyan iki büyük alan vardır. Birisi batı dünyası, diğeri Ortadoğu. Türkiye’nin hem batı hem Ortadoğu ile ilişkileri kitlenmiş durumda. Bunun faturasını ödüyoruz daha da artan bir şekilde ödemeye devam edeceğiz. Ermeni tehcirinin 100. yılı vesilesiyle yaşadıklarımız bunun göstergesi. Türkiye, dış politikada ve başta pek çok konuda olduğu gibi ayaküstü kararlar vererek işi götürmeye çalışıyor. 1915 olaylarıyla ilgili, Ermeni tehciriyle ilgili elinde bir strateji, yaklaşım tarzı yok. Yemen’de de aynısını yaşadık. Yemen’de biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan orkestra şefliğini yapıyor ama son derece başarısız bir orkestra şefliği. Orkestranın her tarafından farklı sesler çıkıyor, çünkü orkestra şefinin yönetme yeteneği son derece düşük. Yemen’de gördünüz aldığı tavrı ne kadar yanlış bir tavırdı, bir anda Suudi Arabistan yanlısı, Arap yanlısı, İran karşıtı bir tavır içine girdi. Ayaküstü tavırdı, düşünülmüş, belirli strateji oluşturulmuş, ondan sonra atılan adım değil. Bu krizde Türkiye’nin yapması gereken tamamen farklı şeyler vardı, onu yapmadı, duygusal ayaküstü, tepkisel şekilde sert bir takım laflar etti ve arkasını getiremedi, sustu. Çünkü ne yapacaklarını bilmiyorlar. Neresinden tutarsa elinde kalıyor.”

"TÜRKİYE’DE HUKUK DEVLETİ KALMADI"

Türkiye’de son dönemde hukuk alanında yaşananları da değerlendiren Milletvekili Özdalga, “Türkiye’de hukuk devleti kalmadı. Tamamen siyasi iktidarın emrine bağlanmış yargı ve mahkemeler var. Bunda da en önemli unsurlardan bir tanesi sulh ceza mahkemeleri. Bu mahkemeler vasıtasıyla kendisine karşı en küçük bir eleştiri yapanı susturup, toplumun geri kalanını sindirmek isteyen bir yapı var. Sulh ceza mahkemeleri, Yargıtay ve HSYK’nın kendilerine bağlanması. Türkiye’de artık hukuk devleti kalmadı. Bu tabi Türkiye’de bu demokrasinin de olmadığını gösteriyor, bir tarafıyla bu ekonomiyi etkiliyor.” dedi.

Türkiye’de bunlar yaşanırken, aklı başında hiçbir yabancı sermayenin gelip yatırım yapmayacağını da dile getiren Özdalga, ancak vurkaçcı, spekülatör yabancı sermayenin yatırım yapacağını söyledi. Özdalga, “Spekülatörlerin yatırım yaptığı ülkeler her zaman bundan ağır bedeller öder. Ekonomiyi dış politikayı etkiler zincirleme olarak. Durum kötü, Türkiye ağır bir krizin içinden geçiyor.” uyarısında bulundu.

"BU GÜNLER GEÇECEK"

'Çoğulcu Toplum ve Demokrasi' isimli kitabında, Türkiye’deki sorunları inceleyip anlatmaya çalıştığını kaydeden Özdalga, “Türkiye’de demokrasiyi, özgürlüğü, çoğunlukçu toplumu isteyenler eğer belirli bir güce, sayıya ve teşkilatlanmaya ulaşırsa, çoğulcu toplum ve demokrasi Türkiye’de var olmaya devam eder. Ama uzun vadede çok kötü bir yerdeyiz. Gazeteciler kabul edilemez bir şekilde cezaevinde tutuluyor, çok ağır baskı var. Ama bu günler geçecek. İnşallah bu günleri demokrasi içinde, sandıkta aşacağız. Gerçek potansiyeli hem demokrasi, hem ekonomi ve dış ilişkilerde harekete geçirdiğimizde Türkiye çok başarılı olabilecek bir ülke.” diye konuştu.

Milletvekili olmadan önce de çok uzun yıllar siyasetin içinde olduğunu, bundan sonra da olmaya devam edeceğini belirten Özdalga, bunun nasıl olacağını zamanın göstereceğini sözlerine ekledi.