Sivas merkeze bağlı Kolluca köyü, 4 Eylül Barajı yakınlarında çiftlik evinde yaşayan 5 çocuk babası Kazım Ertümen, küçük yaşlarda çobanlık yaparken dedesi Nusret Ertümen'e ait dürbünü buldu. Kazım Ertümen o tarihten itibaren dürbününü yanından hiç ayırmadı. Sivas Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü'nden (SİBESKİ) emekli olan ve çiftliğe yerleştikten sonra kendisini doğaya adayan Ertümen, sürekli yanında taşıdığı dürbünü ile dağları izliyor. Kazım Ertümen, yıllar geçmesine rağmen ilk günkü gibi sapa sağlam duran dürbününü her gün temizliyor.

Dürbünü küçük yaşlardayken evde bulduğunu söyleyen Ertümen, "15-20 yaşlarındaydım. Bir gün evdeyken bu dürbünü buldum. O gün bu gün oldu hâlâ bu dürbünü saklıyorum. Küçükken dedemin elinde birkaç kez bu dürbünü görmüştüm. Bana hiç vermezdi, devamlı saklıyordu. Bu dürbün çok güzel. Dağda taşta, tepede her türlü canlıyı görebiliyorum ve izliyorum. Bu dürbün 100 yılın üzerinde bir geçmişi var. Ama daha gerisini bilemiyorum. Bu dürbüne gözüm gibi bakıyorum. Her gün söküp yeniden silip, temizliyorum" dedi.

'YANIMDA BİR ARKADAŞ GİBİ'

Dürbün merakının yaşadığı yer nedeniyle başladığını söyleyen Kazım Ertümen, "Dürbünüm yanımda bir arkadaş gibi. Kızkapan diye bir tepe var. Oraya çıktığım zaman, her tarafı çok güzel görüyorum. Doğumuzda Azap Tepesi var, oradan da her tarafı görüyorum. Bu dürbünle çok şey görüyorum. Mesela 100-150 tane domuz sürüsü gördüm. Dürbünle de kaç tane olduklarını sayıyorum. Bu dağlarda her çeşit hayvanı görüyorum" diye konuştu.

'ATATÜRK'ÜN KULLANDIĞININ AYNISI OLABİLİR'

Dede yadigârı dürbünün Atatürk'ün Cumhuriyet'in ilk yıllarında kullandığı dürbüne benzediğini söyleyen Ertümen, "Atatürk'ün kullandığı dürbünün aynısı olabilir. Dedem Nusret Ertümen, Atatürk'ün askerlik zamanlarını bize anlatırdı. Dedem zamanında da bu dürbün varsa, Atatürk'ün dürbününün aynısı olabilir. Sabahlara kadar dedem Atatürk'ün savaşlarını anlatırdı. Nerede askerlik yaptığını anlatırdı. Ben de küçük yaşlardaydım ve hep dinlerdim" dedi.

Kazım Ertümen, dürbününü hiçbir zaman satmayı düşünmediğini ve ömrü yettikçe yanında taşımayı sürdüreceğini söyledi.