Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs’ın ekonomisi ve jeostratejik önemi hakkında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin parasına bizim ihtiyacımız var çünkü henüz kendi kendimize yeterli değiliz dedi.
Eroğlu, üniversiteli gençlerle düzenlenen bir panelde bir araya geldi. Büyükçekmece Belediyesi ve Arel Üniversitesi tarafından düzenlenen  "Kıbrıs’ın bölgesel ve küresel gelişmeler açısından jeopolitik ve jeostratejik önemi" konulu panele konuşmacı olarak katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 3’üncü Cumhurbaşkanı Eroğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Arel Üniversitesi Tepekent Kampüsü ev sahipliğinde gerçekleşen panele, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Selami İnce ve çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı. Panelde Kıbrıs’ın gündeminden ekonomik ve küresel sorunlarına kadar birçok konuya değinen Eroğlu, gençlerin ve akademisyenlerin sorularını da yanıtladı.
"PROJE, TAYYİP ERDOĞAN ZAMANINDA HAYATA GEÇİRİLDİ"
Asrın Projesi olarak nitelendirilen Kıbrıs suyu projesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Eroğlu, şunları söyledi: “Su projesi benim siyasi hayatımda hep gündemimin birinci maddesi olmuştur. Gelmiş geçmiş bütün cumhurbaşkanları ve başbakanlarla siyasi hayatım çok uzun olduğu için görüşme fırsatım olmuştur ve bu konuyu hep gündeme getirdim. En son Mesut Yılmaz başbakanken proje bayağı ileri gitmişti.  Deniz altından borularla suyun Kıbrıs’a taşınması gündeme geldi. Rahmetli Turgut Özal zamanında bunlar görüşüldü. Ama neticede Tayyip Erdoğan zamanında bu proje hayata geçirildi.”
"İKİNCİ CUMHURBAŞKANI SUYA KARŞI DİRENÇ KOYDU"
Kıbrıs’a suyun getirildiği gün törende kendisininde bulunduğunu belirten Eroğlu, şunları söyledi: “O gün doğum günümdü. Suyun akışını bütün vatandaşlar gördü, televizyonlar canlı gösterdi. Ama ansızın Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat Bey, benden önceki cumhurbaşkanı, partisinde olan genç ve aşırı solcu milletvekillerini tatmin etmek için suya karşı bir direnç ortaya koydu. Çünkü, suyun Kıbrıs’a getirilmesinde Türkiye bizden bir kuruş masraf istemiyor. Suyun bölgeye dağıtılması için geniş hacimli boru döşenmişti, onun içinde para istemiyor. Ama şimdi belediyelere bağlanması için 600-700 milyon Türk lirasına ihtiyaç vardır. Bu ya yap işlet devret şeklinde olsun. Neticede özelleştirmeye karşı olmamamız gerekir.”
"HÜKÜMETİMİZLE TÜRKİYE ARASINDA BİR PROBLEM YOK"
“Bugün Avrupa Birliğine girmek birinci hedefimiz ama Avrupa Birliğinin temel kuralı özelleştirmedir” diyen Eroğlu, “Cumhuriyetçi Türk Partisi bizden daha AB’ci ama özelleştirmeye karşı çıkıyor. ’Türkiye’nin istediğini yaparsak Türkiye’nin ağırlığı bizim üzerimize olacak. Sanki Türkiye bizi yönetiyor’ gibi bir düşünce içine girdi arkadaşlar ve karşı çıktılar. O hükümet bozuldu, şimdi yeni bir ortaklık hükümeti kuruldu. Su konusunda bizim şimdiki hükümetimizle Türkiye arasında bir problem yok. Ekonomik protokol imzalanacak, o protokolde de bir problem yok.  Biz her üç yılda bir Türkiye ile ekonomik protokol imzalarız. Ben bu işi çok yaptığım için biliyorum sizin teknik adamlarınızla Türkiye’nin teknik adamlar oturur görüşür. Sonra bakanlar, başbakanlar bir araya gelir, her şey kabul edildikten sonra imza atılır” diye konuştu.
"TÜRKİYE’NİN PARASINA BİZİM İHTİYACIMIZ VAR"
Türkiye’nin maddi desteğine Kıbrıs’ın ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Derviş Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Siz eğer masaya proje koymazsanız, yapacağınız projeyi şu tarihte hayata geçireceğiz diye yansıtmazsanız, alacağınız para sınırlı olur. Türkiye’nin parasına bizim ihtiyacımız var mı?, var. Çünkü henüz kendi kendimize yeterli değiliz. Türkiye’nin vereceği 100 milyon lira büyük bir para değil diyebilirsiniz ama benim o paraya ihtiyacım vardır. Bazen alt yapıları yapmak için. Evet KKTC bütçesi bazen maaşları ödemeye yetiyor, yatırımlar yapmaya yetiyor ama büyük yatırımlara imkanı olmadığı için. Bazen derler ya ’Parayı veren düdüğü çalar”, eğer sen masaya bir proje koymuşsan ve bu projenin parasını alıp uygulamıyorsan tabi ki sana hesap sorulacak. Bu parayı nereye harcadın diye bir hesap sorulması gayet doğal.”
Program sonunda Eroğlu’na günün anısına bir plaket takdim edildi.