Darbe girişiminin ardından yurdun dört bir yanında demokrasi nöbetleri devam ederken, din alimleri de kalkışmayı sert dille eleştirdi.
15 Temmuz Cuma akşamı gerçekleştirilen darbe girişimine karşı yurdun dört bir yanından tepkiler yükselmeye devam ediyor. Bu tepkilerden biri de Diyar Tv’de yayınlanan ve sunuculuğunu Muhammed Fatih Kort’un yaptığı söz Hakkı programından geldi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aktif hizmet faaliyetleriyle bilinen Erdemli İnsan Yetiştirme Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği’nin manevi önderi din alimi Muhammed Hüseyin her pazar konuşmacı olarak katıldığı söz hakkı programında darbe girişimine karşı çarpıcı açıklamalarda bulundu. Daha önce Güneydoğu’da yaşanan terör olaylarıyla ilgili yaptığı kardeşliğe çağrı açıklamasıyla dikkat çeken Muhammed Hüseyin hoca efendi, bu defa askeri kalkışmaya ilişkin izleyicilerden gelen soruları cevaplayarak; müminlerin arasına fitne sokmak isteyenlere karşı dikkatli olunması, birlik ve beraberlikten yana durulması gerektiği çağrısında bulundu.
“Küfür tek bir millettir”
Darbenin asla kabul edilmemesini ve halkın bu doğrultuda tavrını ortaya koyması gerektiğini ifade eden Muhammed Hüseyin hoca efendi, “Küfür tek bir millettir; yani Yahudisi, Hristiyanı, müşriki diğerleriyle beraber onların akıl hocası olan iblisin hepsi aynıdır, aynı yolun yolcusudur. Onlar cehenneme davet eder ve aynı şekilde dünyayı, gönülleri de cehenneme çevirmeye çalışır. Müminler de bunun tam tersini yapıp; Allah’a, cennete, gönlün cennet olmasına, bulunduğu yeri de cennete çevirmeyi davet eder. Bir yerde ibadetini eda ediyor, Allah diyor, Allaha kulluk yapıyorsan orası cennete dönmüştür. Bu kulluğun gerçekleşmesi için de öncelikle ve özellikle insanın hür olması, o yerde hürriyet olması gerekir. Daha önceki darbeleri gördük. Önceki darbeleri görmeyenler bilmez ama görenler bunu bilir” dedi.
"Darbeyi yapanlar Türkiye’dekiler değil, Yahudi ve Hristiyan uşaklarıdır”
Türkiye’deki darbelerin arkasında dış mihrakların olduğunu belirten Muhammed Hüseyin hoca efendi, burada bu kalkışmayı gerçekleştirmeye çalışanların da bunların uşağı olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bir yerde özellikle Türkiye’de darbe olduğunda darbeyi yapanlar buradakiler değildir. Buradakiler Yahudilerin, Hristiyanların, müşriklerin tabiri caizse uşakları, çocukları, hizmetçileri, köleleridir. Dolayısıyla iblise, şeytana kul olmuş, köle olmuş, insan suretindeki hayvanlardır. Eğer yetki onların eline geçer onlar galip gelirse insanlar, müminler; hürriyetini, insanlığını, şerefini, her şeyini kaybeder. İnsanın kaybetmediği hiçbir şey kalmaz. Onun için yapılması gereken şey tavrımızı gerektiği gibi koymaktır. Sadece konuşmakla iş bitmez, bir de fiili olarak tavır koymak gerekir. Zaten şu anda sorun, sıkıntı bütün şiddetiyle devam ediyor. Bu işi yapanların sadece görünen tarafı bertaraf edilmiştir; ama bu görünen taraf sadece buz dağının ucu kadardır, bunun bir de arkası, devamı vardır. Onun için operasyonlar devam ediyor inşallah başarılı olurlar; çünkü bu millet mümin olarak tavrını koyuyor ve hürriyetini kaybetmeyi artık göze alamıyor. Eğer meydanlara davet ediliyorsa bütün kardeşlerimiz bu davete icabet etmelidir. Eğer sorun sıkıntı yaşanacaksa bu durumda sorun olmasın diye boyun bükmek doğru değildir. Boyun bükmüyoruz; yani esaret altında yaşamaktansa hür olarak ölmeyi tercih ediyoruz. Hiçbir şekilde bu tavizi vermeyiz. Birileri gelip bizi idare etmeye kalkışacak, senin sahibin biziz diyecek ve milletin seçtiği iradeyi, idareyi kabul etmeyecek. Siz kim oluyorsunuz, siz kimin adına iş yapıyorsunuz? Sizin kimin adına iş yaptığınızı, kimin kölesi, kulu olduğunuzu biliyoruz. Siz şeytana kul olmuşsunuz, insanlığınızı kaybetmişsiniz. Derdiniz saltanattır ve bu düşünceyle gelip bizi idare edeceksiniz öyle mi? Onların idaresinde yaşamaktansa; yani köle olarak yaşamaktansa hür olarak ölmeyi tercih etmek gerekir. İnsan bu şerefi taşımalıdır. Dolayısıyla bunlara karşı şerefimizi, izzetimizi, imanımızı, dinimizi, kendimizi, insanlığımızı korumamız gerekir, bunu yapacağız. İnşallah herhangi bir sıkıntı yaşanmadan bu sorun çözülür, yoksa Türkiye’nin ve dünyanın neresinde olursa olsun bütün kardeşlerimiz gerektiği gibi tavrını koymalı; birlikten, beraberlikten, kardeşlikten, Allah denmesinden yana olmalıdır. Bizi idare edenlerin de mümin ve Müslüman olması için çaba, gayret sarf etmemiz gerekir. Yoksa dini imanı olmayan bununla beraber Yahudi’ye Hristiyan’a uşak olanlar, dünya hayatını, mevkiyi, makamı tercih edenler gelip bizi idare eder. Buna asla müsaade etmememiz gerekir” şeklinde konuştu.
Başkanlık için oyun iddialarına yanıt
Programda yaşanan darbe girişiminin başkanlık sistemini gerçekleştirmek için oyun olduğunun iddia edildiği şeklindeki soruya da yanıt veren Muhammed Hüseyin hoca efendi, iddianın asılsız olduğunu ifade etti. Hüseyin, “Bir hesap yapmak gerekir. Eğer birini hesaba çekeceksek günahlarını ve sevaplarını bir tarafa koyup tartmamız gerekir. Sevabı ağır geliyorsa o iyilerden, günahı ağır geliyorsa kötülerden demektir. Bu iktidarın iktidarda olma süresince neler yaptığını ya da yapması gerekip de neler yapmadığını önümüze koyup tartmalıyız. İyiliklerini tartının bir tarafına kötülüklerini ya da eksiklerini de bir tarafa koyup tartalım. Onlar hakkında ona göre hüküm verelim. Mesele başkanlık sistemi değildir. Zaten adam cumhurbaşkanıdır, devletin en başındakidir neden başkanlık sistemi için çırpınsın? Neden çırpındığını söyleyeyim; onun bir hesabı vardır. Hesabı Allah’ın rızasıdır, doğru ve güzel yapıp faydalı olmaktır. Şimdiye kadar yaptığı işleri önümüze koyalım. Hepsi her yönüyle hayır değil midir, hepsi bu millete hizmet değil midir? Bu arada kendisi bir beşerdir, yanlışı da olur eksiği de olur; ama neyi biliyorsak onu tartalım tartıp öyle hüküm verelim; çünkü Allah bir kulu huzura aldığında onun günahını ve sevabını mizanın ayrı kefesine bırakıp öyle tartar. Eğer sevapları ağır gelirse Allah onu iyilerden sayıp cennete gönderir. Aynı şekilde herhangi bir insanı, ister devleti idare etsin, ister bir aileyi idare etsin ya da kimi hesaba çekersek çekelim herhangi bir insanı hesaba çekerken onun hakkında hüküm vereceksek böyle hüküm vermemiz gerekir. Sevapları, günahları bir tarafa koyalım. Sevapları ağır geliyorsa onu iyilerden kabul etmemiz gerekir. Yani başkanlık sistemi gelince Recep Tayyip Erdoğan mı başkan olacak ya da o başkan olduktan sonra ölmeyecek mi? Bana sorulursa cumhurbaşkanı Erdoğan Allah’ın hesabını yapan biridir. Bununla beraber onunla beraber olanlar da genel olarak böyledir. Tabii ki mevki, makam peşinde olanlar elbette ki olacaktır; ama diğerlerinin çabası, gayreti, derdi genel olarak Allah’ın rızasıdır, memlekete, insana hizmettir ve bunun karşılığını Rabbinden bekliyorlar. Onun için Allah bize akıl vermiştir, dolayısıyla bizi başkalarının söylemesinden değil aklımızdan hesaba çeker” diye konuştu.
Müminlerin tek düşmanının şeytan ve şeytanlaşmış insanlar olduğunu belirten Muhammed Hüseyin, halkın yaşanan bu tür oyunlara karşı dikkatli ve kararlı olması gerektiğini açıkladı. Hüseyin, cesur olunmasını, hürriyetten, birlikten ve beraberlikten asla taviz verilmemesi gerektiğini kaydetti.
Birlik ve beraberlik çağrısı
Muhammed Hüseyin hoca efendi, darbe girişimine ilişkin açıklamalarını, yaptığı birlik ve beraberlik çağrısıyla noktaladı. Muhammed Hüseyin, “Allah bizi bir ve beraber eylesin, kardeş eylesin birbirini Allah için gerçek manada sevenlerden, bununla beraber Allah’ı sevenlerden, Allah’ için sevenlerden eylesin. Allah bizi zalimlerden, kendine ve başkalarına zulmedenlerden eylemesin. Zalimleri destekleyen ahmak insanlardan eylemesin. Zalimlere haktaymış gibi muamele edip onları savunan insanlardan, iblisin tuzağına düşenlerden eylemesin. Allah inşallah bu memleketimizi de selamete çıkarır. Mümince tavrımızdan, tövbemizden, duamızdan dolayı inşallah Allah’ın rahmetini, sevgisini, Allah’ın yardımını hak eder, buna layık oluruz ve Rabbimiz bize yardım eder. Bununla beraber şeytana tabi olmuş düşmanlarımızı da kör ve sağır ederek onların müminler için, insanlar için kurduğu bu tuzağı onların başına geçirir, onları kendi kazdıkları kuyuya düşürür inşallah” ifadelerini kullandı.
Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çoğu kesim arasında dengeleyici bir rolü bulunan ve yaklaşık 25 yıldır kendisine tabi olanları irşad ederek hizmet eden Muhammed Hüseyin hoca efendi son zamanlarda ‘Askıda Ekmek Projesi’ ve ‘Suriyeli muhacir kardeşlerimize yardım’ gibi büyük yardım faaliyetleriyle adından söz ettirmekte olup, yurt içinde ve yurt dışında kendisine bağlı binlerce öğrencisiyle birlikte çalışmalarını Diyarbakır merkezde sürdürmeye devam etmektedir.