Türkiye’de Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanan Dünya Çocuk Günü öncesinde konuşan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, Türkiye’deki mülteci çocukların en önemli sorunlarından birinin dil olduğunu belirtti.
Dünyanın değişik yerlerinde farklı tarihlerde, Türkiye’de ise Ekim ayının ilk haftası kutlanan Dünya Çocuk Günü öncesi açıklamalarda bulunan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, Türkiye’deki mülteci çocukların durumuna, ebeveynlerin çocukları ile kuracağı iletişime ve üniversiteleri bünyesinde yer alan Çocuk Üniversitesi projesine değindi.
Dünya Çocuk Günü’nün çocukların ruhsal ve fiziksel şiddetin uzağında, barış ortamı içinde yaşaması amacıyla kutlandığını ifade eden Koçkar, ‘’Bu gün aynı zamanda çocuk işçiliğine, yoksulluk ve savaş gibi konularda en çok etkilenen tarafın çocuklar olduğuna dikkat çekmeyi de amaçlıyor. Şu anda ülkemize baktığımızda en fazla mağduriyeti olan çocuklar, mülteci çocukları’’ dedi.
‘’Mülteci çocuklara hem ana dillerinde hem de Türkçe eğitim verilmeli’’
Mülteci çocukların önce anne ve babalarının eğitim almasının daha doğru olacağını dile getiren Koçkar, ‘’Hem ailenin alacağı eğitim hem de öğretmenlerin bu durumda olan çocuklarla nasıl iletişim kuracağı konusunda bilgilendirilmesi mülteci çocukların eğitimi açısından oldukça önemli. Çocuklara tanınacak eşit eğitim ve sağlık hakları da, onların hem fiziksel hem de ruhsal açıdan daha olumlu bir şekilde hayatlarına devam etmesini sağlayacaktır’’ dedi.
Mülteci çocuklarla ilgili en önemli sorunlardan birinin dil sorunu olduğuna dikkat çeken Koçkar, ‘’Sonuçta bu çocuklar şuanda Türkiye’de yaşıyorlar ve buradaki dili öğrenmek durumundalar. Bulundukları bölgeye göre okullara dağılacak mülteci çocuklara bu okullarda ek olarak kendi ana dillerinden de kopmayacakları bir sistem oluşturulmalı. Aksi halde ya kendi ana dillerinden yoksun kalacak ya da sadece ailede öğrendikleri ile yetinecekler’’ diyerek sözlerini sürdürdü.
‘’Çocuklar 3 yaşına kadar televizyon ve telefondan uzak durmalı’’
Çocuk eğitiminde uçlarda yaşamamak gerektiğini vurgulayan Koçkar, ‘’Çocukların her istediğini yapmak ya da psikolojik veya fiziksel şiddet göstermek iki uç noktadır ve sonuçları olumsuzları beraberinde getirir. Bu nedenle çocukların haklarını gözetmek, onları dinleyip, düşüncelerini anlamak çok önemli. Çocuğun yaşını ve iyiliğini gözeterek bir takım sınırlamalar getirmek de çocuğun gelişimi açısından bir diğer önemli nokta’’ diye konuştu.
Çocukların 3 yaşına kadar televizyon, telefon, tablet gibi araçlardan kesinlikle uzak tutulması tavsiyesinde bulunan Koçkar, ‘’Çocuğun anne ve babasından duyduklarını, gördüklerini öğrenebilmesi oyun süreci ile gerçekleştirilebilir. Bu yaş grubu çocuklarla elektronik bir alet söz konusu olmadan günde en az 25-30 dakika oyun oynamak, çocuğun sosyal ve bilişsel gelişiminin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlar’’ dedi.
5 yıldır süren Çocuk Üniversitesi projesi
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde 2011 yılından bu yana devam eden Çocuk Üniversitesi uygulaması hakkında da bilgi veren Koçkar, ‘’6-18 yaş arasındaki öğrenciler okullarının kurduğu iletişim sonucunda grup halinde üniversitemize geliyorlar. Seçilen bir alanın dersine girme şansı bulan öğrenciler o dalın uzmanı bir akademisyenden eğitim alıyorlar. Bu eğitim bilgi depolamaktan ziyade öğrencilere, üniversite ortamını ve nasıl bir ortamda ders işlendiğini göstermeyi amaçlıyor. Tarihten robotik atölyesine kadar birçok alternatifin bulunduğu bu atölyeler çocukların gelişimi açısından oldukça önemli. Henüz ülkemizde yaygınlığı olmayan bu uygulama ile amacımız kar amacı gütmeksizin üniversitenin topluma hizmet görevini yerine getirmek hedefiyle çok sayıda çocuk ve ailesine ulaşmaktır’’ ifadelerinde bulundu.