İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azime Tezer, Edirne’nin nehir taşkınları için bir proje hazırlandığını belirterek, doğal yapıda değer taşıyan alanların niteliğini yitirmesi olabileceği, kirlenmesi, eko sistemlerin bozulması gibi ekolojik riskleri de dikkate alan bir havza yönetimi yaklaşımı nasıl olması gerektiği konusunda bir proje olduğunu söyledi.
Meriç Nehri Havzasıyla ilgili proje için Edirne’de bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azime Tezer, taşkın sularının değerlendirilebileceği alternatif çözümler üretilmesi gerektiğini belirtti.
"Bu şehri çok seviyoruz"
Yüksek lisans programındaki şehir planlama öğrencileriyle bu dönem Edirne’de proje yapmayı uygun gördüklerini ifade eden Prof. Dr. Tezer, “Biz Edirne’ye gelmek için hep bahane oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü bu şehri gerçekten çok seviyoruz. Onun için çok beklentide olduğumuz Namık Kemal Döleneken’in de desteğiyle başladı. Kendisi Edirne Belediye Başkan Yardımcısı iken TUBİTAK kanalıyla biz ortak bir proje geliştirmek istemiştik. Sonra o günden bugüne yine o projeyi TUBİTAK’a sunduk “ifadelerini kullandı.
"Dileriz ki bu defa olur"
Şehir Plancısı Namık Kemal Döleneken’in desteğiyle başlayan ve TUBİTAK’a sunulan proje için Edirne’de bulunan Prof. Dr. Tezer, beklenti içinde olduklarını kaydederek, "Dileriz ki bu defa olur. O zaman Edirne’nin doğal ve kültürel yapısı ile yapılaşmış çevresiyle bütünleşen ve daha doğal yapı ve daha duyarlı mekansal planlamayı bu alana entegre etmek nasıl olabilir ve bunu uluslararası platformlara nasıl taşıyabiliriz gibi konuları gündeme getiren bir çalışma olacak, ve onun beklentisi içindeyiz, dileriz yapabiliriz. Meriç Nehri, Meriç Havzası ile ilgili bir çalışma olacak. Konunun tabi ki sadece doğal tehlikelerle ilgili değil, aynı zamanda alanın doğal değerlerini de dikkate alan bir mekansal alan yönetimi daha doğrusu havza yönetimi ama bu havza yönetimi doğal çevreden gelebilecek her hangi bir tür sel de tabi ki bunun içinde toprak kaymaları da olabilir. Veya doğal yapıda değer taşıyan alanların niteliğini yitirmesi olabilir, kirlenme, eko sistemlerin bozulması gibi ekolojik riskleri de dikkate alan bir havza yönetimi yaklaşımı nasıl olması gerekir o konuda bir proje bu. Dileriz artık bir şekilde destek görür. Çünkü ilgili bakanlıklarında bu proje başvurusu aşamasında biz desteğini aldık. Onlardan da bir şekilde bu konunun aciliyeti ve önemi konusunda olumlu destekler aldık. Yerelde Trakya Üniversitesi ile ilgili bölümleriyle çok disiplinli bir çalışma olarak gündeme gelir ve Edirne’de bu çalışmaları gerçekleştirebiliriz" dedi.
Şehir Plancısı Namık Döleneken de “Çok uzun süredir Edirne ile ilgileniyor ve çok uzun süredir yardımlaşıyoruz. Yine Edirne’deler ve çalışıyorlar. Umarım önümüzdeki dönemde hocamızı daha çok Edirne’de görürüz ve Edirne’ye daha çok katkıda bulunacak” şeklinde konuştu.