HSYK 2. Başkanı Mehmet Yılmaz, İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi İlhan Karagöz’ün 4 Temmuz tarihli, “Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı yetkililerinin bu suç duyurumuz doğrultusunda derhal olaya el koyarak ismi geçen herkesi derhal gözaltına alması” şeklindeki kararıyla Genelkurmay’a, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok siyasetçi için gözaltı çağrısında bulunduğunu ifade etti.
“Türkiye ve Türk yargısı bu grubun tasallutundan kurtulmadan tam anlamında demokratik bir ülke olmayacak”
2 yıl önce Türk yargısı içinde vesayet unsuru oluşturacak hiçbir oluşuma izin verilmeyecek, yargı Türk milletinin yargısı olacak dediğini hatırlatan Yılmaz, “Bugüne kadar Türk yargısını araç olarak kullanan, suç işleyen kim varsa muhakkak hukuk içerisinde soruşturulacak, hukuk içinde cezası ne ise ona muhatap bulunacak. Adliyelere bundan sonra millet, güvenle girecek, huzurla ayrılacak. İddialı bir sözdü. Ben ideali anlattım. Ne durumda olduğumuzu en iyi bilenlerden birisi bendim. 2007 ve 2013 dönemini yargıda utanç dönemi olarak ilan ettim. Bu dönem içinde açılan birçok davayı birlikte izledik. Bu davlardan bir kısmı amacından saptırılmış davalardı. Ergenekon gibi, Balyoz gibi, 17-25 Aralık gibi davlardı. Birde amacı adalet olmayan davalar vardı; yine bu dönem içerisinde gerçekleşen. Askeri casusluk davaları, Fenerbahçe şike davası, Oda TV davası… Bütün bunlar amacı adalet olmayan davalardı. Türkiye ve Türk yargısı bu grubun tasallutundan kurtulmadan tam anlamında demokratik bir ülke olmayacak, yargımız bağımsız yargı olmayacak, yargıç güncesi oluşamayacak, yargı tarafsızlığından hiç bahsedemeyeceğiz. Yargı bağımsızlığı gelecekte de hep konuşacağımız bir kavram olacak. Yargı bağımsızlığı bir süreç. Yargısı bağımsız olmayan bir devlete hukuk devleti denmeyeceğini hepimiz biliyoruz ancak tarafsızlık başka bir şey. Yargının tarafsızlığı yoksa yargı yoktur. Bağımsızlık gelişecek bir süreçtir. Tarafsızlık yoksa bir yargıdan bahsedemeyiz. Tarih bunun şahididir. O nedenle ben, ‘Halk hakimleri peygamber postunda oturan görevliler olarak bilir’ demiştim. Bu bile ilk zamanlarda yanlış anlaşılmıştı. Ben bunu ilk söylediğimde ‘Mehmet Yılmaz peygamber dostu yargıdan bahsediyor’ dediler. Halkımız hakimleri peygamber postunda oturan görevliler olarak tanır. O derece saygı gösterir.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz’ın basın mensuplarına okuduğu 4 Temmuz tarihli İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi İlhan Karagöz tarafından verilen mahkeme kararında, Fethullahçı terör örgütü lideri Fethullah Gülen’in “Mehdi” ilan edildiğini ortaya çıktı. Hakim Karagöz, mahkeme kararında, yakın tarihle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Son demiştik ama vurucu darbeyi yapmadık. Şimdi yapıyoruz inşallah. Tüm insanlığa hayırlı olsun” ifadelerini kullanıyor ve şöyle devam ediyor:
“Tüm inanlara ve insanlara çünkü iman işi zorla olmaz… Hiç kimseyi zorla inandıramazsınız. O yüzden akıl ve mantık sahibi ancak ne şekilde olursa olsun şu anda İslami ya da imani olarak bir konumu bulunmasa da insan olma şuuruyla tüm insanların bu karardan sonra rahat ve insani bir hayata kavuşacağını söylemem gerekiyor.”
Yılmaz, Hakim Karagöz’ün mahkeme kararında Mehdi Aleyhisselam bahsine geçtiğini ve “mehdi”nin tanımını yaparak, şöyle devam edildi:
“Peki bunları yapacak kim. Yapacak Salih bir cemaattir. Müslümanların içinden çıkmış bir Müslüman topluluğudur. Böyle bir toplumun imamı olmayacak mı? İmamı olacak. İmamı ‘mehdi’dir. Bundan başka bir şeyi yorumlamamın lüzumu yok” ifadelerine yer verdiğini belirtti. Hakim Karagöz daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili suçlamalarda bulunduğu ve “İşte buradan ilan ediyoruz. Fetullah Gülen Hoca Efendi, son peygamber Hazreti Muhhammed’in kendi soyundan geleceğini haber verdiği, bizim hem Hazreti Ali hem de yine Ehl-i Beyt’ten olan Abdülkadir Geylani Hazretlerinin kitaplarından aktardığımız gibi o seçilmiş bir kişi olup ve Hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali Peygamber Efendimizin halifeleri iken, Mehdi Aleyhisselam ayrı ve özel olarak son kez insanlığı doğru yola sevk ederek yanlışlıkları gösterecek, özel bir insan olduğu için her ne kadar harikuladelikleri ve kerametleri olacak ise de zaten ortaya çıktığında birçok kişi hazır beklediği için ona biat edecek ve derhal tamir ve onarıma başlayacak ve insanların nasıl yönlendirileceğini bildiği için Allah halifesi olarak Huruc edecektir”
Yılmaz, Balyoz davasında bilirkişiler Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi hakkında görevini kötüye kullanmak suçlamasıyla açılan davanın, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde 16 Eylül 2016 günü yapılması gerekirken, duruşma hakimi İlhan Karagöz tarafından 4 Temmuz günü yapıldığını kaydetti. Duruşmanın o tarih alınmasıyla ilgili olarak ise, “Okuduğumuz bilgilere göre Mehdi Hazretleri çıktığı zaman Kalime-i Tevhidi okuyarak ortaya çıkacaktı. Ve kendisi bazı rivayetlere göre de Ramazan ayında Huruç edecekti. Biz uzun zamandan beri kararı yazmamıza rağmen zor yetiştirdik, inşallah hemen yayınlayabiliriz” ifadelerinin yer aldığını belirten Yılmaz, “Hakim Karagöz, ‘Mehdi Ramazan ayında huruç edecekti. Biz inşallah yetiştirebiliriz’ diyor. Mehdi ilan ediyor ya kararında. O gün arife günü de acele etmesi ondan” değerlendirmelerinde bulundu.
“Asa’yı Musa tabii ki Fethullah hoca ile birlikte ortaya çıkacak”
İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda Hz. Musa’nın asasının Fethullah Gülen ile ortaya çıkacağı belirtilerek, şöyle devam edildi:
“Asa’yı Musa tabii ki Fethullah hoca ile birlikte ortaya çıkacak, ve daha sonraki süreçte de Hazreti İsa Aleyhisselam’ın dünyaya gelerek Mehdi Aleyhisselam’ın arkasında namaza duracağı ona tabi olacağı fakat daha sonraki aşamada da Mehdi Aleyhisselam’ın da Hazreti İsa Aleyhisselam’ın arkasında namaza duracağını yazmaktadır kaynaklar. Ben de herhalde bu kararım ile yine mehdilik kitabında geçen CEH CAH oluyorum.”
Genelkurmay’a gözaltı çağrısı
Hakim İlhan Karagöz mahkeme kararında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, milletvekillerini ve siyasetçileri çete olarak göstererek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması ve "Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı yetkililerinin bu suç duyurumuz doğrultusunda derhal olaya el koyarak ismi geçen herkesi derhal gözaltına alması ve sonra da yapılması gerekenlerin sırayla yapılması ve bu bağlamda; Tüm yurda giriş ve çıkışların tutularak ismi geçen ya da geçmeyen tüm milletvekilleri, belediye başkanları, iş adamları, gazeteciler ve bilinebilen herkes emniyetçi, hakim, savcı kesimleri için de yurttan çıkışlarının engellenerek haklarında derhal soruşturma işlemlerinin ona göre yapılmasına özen gösterilmesine" kararını verdiği belirtildi.