İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Başkanı Cem Oğuz, 17 Ağustos depremin üstünden 16 yıl geçmiş olmasına rağmen deprem öncesi ve sonrasında yapılacaklarla ilgili plansızlıkların devam ettiğini söyledi. Ayrıca, yapı üretim sürecinin sağlıklı işlemediğine işaret eden Oğuz, inşaat mühendisleri olarak bu durumdan endişe duyduklarını sözlerine ekledi.

İMO Antalya Şubesi'nde yönetim kurulu üyeleriyle birlikte bir basın açıklaması yapan Oğuz, Türkiye'nin deprem gerçeğini hatırlattı. Depremin birinci dereceden muhatabı olan meslek örgütü olarak sorunları ve çözümlerini tartışmaya açtıklarını belirten Oğuz, "Ne sorunlar değişiyor ne de güvenli yaşamı kuracak adımlar atılıyor. Siyasi iktidarın ketleşme ve imar politikaları bağlamındaki yaklaşımı ve doğal afetleri 'kader' gibi gören anlayışı ne yazık ki endişelerimizi artırıyor. Antalya deprem tehlikesine göre değil, ranta göre düzenleniyor. Bunun içindir ki yapılan çalışmalara inanmıyoruz." diye konuştu.

Endişeli olduklarını yineleyen Oğuz, "Yapı üretim sürecinin endişelerimizi giderecek şekilde sağlıklı işlemediğinin farkındayız. Lakin endişelerimiz bu kadarla da sınırlı değil. En azından meslek odalarının, üniversitelerin, bilim çevrelerinin, sivil inisiyatiflerin kamu yönetimi tarafından oluşturulacak ortak zeminde bir araya gelerek başlattığı sürecin, tuhaf olarak yine siyasi iktidarın yanlış tutumu nedeniyle sekteye uğratıldığını görmek endişelerimizi arttırıyor." ifadelerini kullandı. Mevcut yapı stokunun da inşaat mühendislerinin endişelendirdiğine değinen Oğuz, "TOKİ tarafından üretilen büyük konut projelerinin yapı denetim sisteminden muaf tutulması bizleri endişelendiriyor." dedi. Oğuz, ayrıca deprem toplanma alanlarının imara açılması, yerel yönetimlerin rant odaklı projeler geliştirmesi, deprem tehlikesinin görmezden gelinmesi, toplumsal duyarlılığın törpülenmesinin endişelerini daha da arttırdığını dile getirdi.