Çanakkale ve Balıkesir illeri sınırlarında yer alan efsanevi Kazdağları’nda bir Ar-Ge firması tarafından kurulan Kazdağları Bilim ve Sağlıklı Yaşam Köyü’nde üniversitelerin akademik saha çalışmaları devam ederken, merkez ödevlere de konu olmaya başladı.
Ülkedeki bazı üniversitelerin akademik saha çalışmalarını yürüttüğü, bitkilerin incelendiği ve yeni buluşların gerçekleştirildiği Kazdağları Bilim ve Sağlıklı Yaşam Köyü, akademisyenlerin yanı sıra öğrencilerin de gözde mekanı haline geldi. Faruk Durukan ve ekibi tarafından inşa edilen Kazdağları Bilim ve Sağlıklı Yaşam Köyü, Kazdağları’nın Hanlar mevkinde yer alıyor. Milli tohumların korunması için örnek olarak toprak altı seraların yer aldığı tesisin son ziyaretçileri, Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olan öğretmen adayları oldu. Öğrencilerin etüt alanı olarak kullanılmaya başlanan bilim ve sağlıklı yaşam köyünü ödev konusu olarak belirleyen öğretmen adayları, gün boyu tesiste incelemelerde bulundu. Tesisi ufuk açıcı ve yenilikçi bir alan olarak nitelendiren gençler, Faruk Durukan ve firma yetkililerine teşekkür etti.
Dışarıdan hiçbir destek alınmadan inşa edilen ve sürekli geliştirilmeye devam edilen Kazdağları Bilim ve Sağlıklı Yaşam Köyü’ndeki çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Faruk Durukan, tesiste yaban ineklerini bile koruma altında tuttuklarını ve yaşayışları hakkında araştırmalar yaptıklarını bildirdi. Şimdiye kadar tesiste çok sayıda üniversite ile ortak Ar-Ge çalışması yaptıklarını ifade eden Durukan, “Bilim köyümüzde birçok Ar-Ge çalışmasını bir arada yürütmekteyiz. Bazı çalışmalarımızı ülkemizdeki farklı üniversitelerle ortak şekilde gerçekleştiriyoruz" dedi.
"BOZ İNEK IRKI ÜZERİNE AR-GE ÇALIŞMALARI BAŞLATTIK"
Kazdağları’nda kendi başlarına yaşayan boz inek ırkı üzerine Ar-Ge çalışmaları başlattıklarını belirten Durukan, "Bu türün binlerce yıldır Kazdağları’nda yaşadığı iddia ediliyor. Bu inekler hiçbir bakım istemeden kendi başlarına dağda yaşamaktadır. Kendi başlarına ürüyorlar ve rahatsızlandıkları zaman doğal yöntemler ile kendilerini tedavi edebiliyorlar. Rahatsızlandıklarında farklı bitki türlerini bulup yiyorlar ve iyileşiyorlar. Çok sağlıklı bir biçimde hayatlarını sürdürmekteler. Verilere göre de dünyada en az hastalanan hayvan cinsi olduğu biliniyor. Tesisimizde 50’ye yakın boz ineği koruma altına aldık ve geniş arazimizde onların günlük yaşayışlarını incelemekteyiz" dedi.
Koruma altına aldıkları boz ineklerden ilk yavruları aldıklarını belirten Durukan, koruma altına aldıkları ineklerin hareketlerinden insanlığa faydalı olacak verilere ulaştıklarını söyledi. Durukan, "Tesisimizde kalan bir Alman ve bir Türk araştırmacımız tarafından bu inekler sürekli takip ediliyor. Mesela karınları ağrıdığı zaman hangi bitki türünü bulup yiyorlar gibi bu tip verileri topluyoruz. Bu şifalı bitkileri tespit edip insanlığa ışık tutacak yeni veriler elde etme fırsatı bulmaktayız. Bunun dışında yerli tohum çalışmalarımız var. Toprak altı seralarımızda bu çalışmaları yürütüyoruz. Asıl hedefimiz, Kazdağları’nı dünya bilim merkezi haline getirmektir. Yabancı bilim adamlarının da burada bizimle çalışma teklifleri var. Bilim göçü yapmayı değil, bilim göçü almayı düşünüyoruz. Akademisyenlerin ve gençlerimizin bilimsel çalışmalar için yurt dışına gitmelerini değil, burada yapmaları için çaba gösteriyoruz” diye konuştu.