Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, özellikle elektronik sistemin girdiği her yerde siber güvenliğe ilişkin tedbirleri almak durumunda olduklarını belirterek, "Klima da şöyle ki özellikle internetin altyapısıydı, bankaların finans merkezlerinin sistemleriydi hepsinde sistemlerin sürekli çalışabilmesi için belli bir sıcaklığın tutturulmuş olması gerekiyor. Dolayısıyla insanlar klimaya siber saldırıda bulunup onu devre dışında bıraktığında sistem çalışmaz hale geliyor" dedi. Bakan Arslan, siber saldırıların, 15 Temmuz’a yaklaşırken ve sonrasında yaklaşık 2,5 misli arttığını belirtti.
2016-2019 Ulusal E-Devlet Siber Satratejisi ve Eylem Planı Tanıtım Toplantısı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla gerçekleşti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
"Önümüzdeki süreçte de siber saldırıların her zaman artabileceğini düşünüyoruz"
Bakan Arslan bir gazetecinin,"Siber testlerin klimalara da yapılacağına dair haberler var. Nereleri kapsayacak? Hangi bölgedeki klimaları kapsayacak?" sorusu üzerine, "Özellikle elektronik sistemin girdiği her yerde siber güvenliğe ilişkin tedbirleri almak durumundayız. Sizin söylediğiniz klima da şöyle ki özellikle internetin altyapısıydı, bankaların finans merkezlerinin sistemleriydi hepsinde sistemlerin sürekli çalışabilmesi için belli bir sıcaklığın tutturulmuş olması gerekiyor. Telefon santrali de sanal santraller de buna dahil. Belli bir sıcaklığı tutturmak için de klima olmazsa olmaz. Dolayısıyla insanlar klimaya siber saldırıda bulunup onu devre dışında bıraktığında sistem çalışmaz hale geliyor. Bizim yapmak istediğimiz şu: Bütün sistemlerin birbiriyle ilişkisi var, hangi sistem olursa olsun buna bir siber saldırı olabileceği düşüncesiyle önceden tedbirleri almak, işleticileri uyarmak, gereğini yaptırmak. Önümüzdeki süreçte de siber saldırıların her zaman artabileceğini düşünüyoruz. Bu düşünce çerçevesinde de bütün kurumlarımız daha koordineli bir şekilde özellikle bu siber güvenlik eylem planı çerçevesinde daha koordineli çalışacaklar ve tedbirleri alacaklar. Klima da bunlardan biri" diye konuştu.
"Siber saldırılar, 15 Temmuz’a yaklaşırken ve sonrasında yaklaşık 2,5 misli artmış durumda"
Bakan Arslan, 15 Temmuz’dan sonra siber saldırıların özellikle hangi kurumları hedef aldığını, bu saldırıların yapıldığı merkezin neresi olduğunu, ve Türkiye’ye maliyeti ne olduğunu soran bir gazeteciye şöyle cevap verdi:
"Dünyanın her yerinden saldırılar yapılabiliyor. Bu sadece basit hacker saldırıları olabileceği gibi özellikle Türkiye’nin başarısını ve büyümesini çekemeyenlerin profesyonel saldırıları da olabilir. Dünyanın her yerinden yapılabiliyor, saldırıların yapıldığı yerler özellikle finans merkezleri başta olmak üzere, bankalar, kamu kurum ve kuruluşlarının sistemleri, her sisteme var. Bireysel değil özellikle kurumsal siber saldırılar çok daha yüksek seviyede ve 15 Temmuz’a yaklaşırken ve sonrasında yaklaşık 2,5 misli artmış durumda ancak her zaman artabileceğini düşünüyoruz ve ön görüyoruz. Önemli olan bizim gerekli tedbirleri alıp, kurumlarla koordineli çalışmaktır ki onu da yapıyoruz, bugüne kadar hiçbir başarı elde edemediler. Parasal bir boyut ortaya koymayalım, bir maliyeti var ama sonuçta sebep-sonuç ilişkisini düşündüğümüz zaman siber güvenlik, siber saldırılara karşı aldığımız tedbirlere harcadığımız para herhangi bir şekilde siber saldırının başarılı olması durumunda yapacağınız zararla hiçbir şekilde kıyaslanmaz."
"Bayramlarda yoğunlaşabilecek kaza noktaları ile ilgili de İçişleri Bakanlığımızla paylaşımda bulunduk"
Bakan Arslan, Kurban Bayramı tatili kapsamında kara yollarında alınan tedbirlerle ilgili de, "Bayram tatilinde tabii biz her sektörde, kurum ve kuruluşlarımızla özellikle trafiğin çok daha yoğunlaşacağını, yaklaşık 30 milyon insanımızın bu süreçte seyahat edeceğini düşünerek hem ilave tedbirler aldık hem ilave seferler koyduk hem de her zamankinden daha fazla teyakkuzdayız çünkü insanımızın canı bizim için önemli. İçişleri Bakanlığımızla koordineli bir şekilde kazaların yoğun olduğu, bayramlarda yoğunlaşabilecek kaza noktaları ile ilgili de İçişleri Bakanlığımızla paylaşımda bulunduk. Onlar da bütün illerde buna ilişkin tedbirleri alıyorlar. Bu gece yarısından itibaren özellikle bayram sonrası pazartesi sabah 07.00’ye kadar bizim işletmekte olduğumuz, KGM tarafından işletilmekte olan köprüler ve otoyolları ücretsiz hale getirildi. Buradaki amacımız 9 güne çıkarılan bayram tatili süresince insanların daha rahat tatil yapabilmeleri, özellikle bayramlaşma anlamında sıla-i rahim yapmak isteyen insanların da çok daha rahat bu seyahatlerini gerçekleştirebilmeleri ve yine hiçbir şekilde kaza olmaması ama ne yazık ki biz bunu her seferinde söylüyoruz ama her bayramda da kazalar oluyor" açıklamasını yaptı.
"Yolların kralı olmaz, kuralı olur"
Bugünden başlamak üzere iki tane de kamu spotu şeklinde film hazırladıklarını ifade eden Bakan Arslan, "Televizyonlarımız da yayınlanacak. Orada da vermek istediğimiz mesaj şu: Lütfen kurallara uyun, kurallara uymak çok önemli ve yine lütfen bir an önce erişeceğim yere gideceğim derken hiç gidememezlik edip ailelerinizi de, kazaya sebep olduğunuzda kazaya karışanların da hayatı çok önemli, onları üzme hakkınız yok. Kurallara uyarsak belki geç gideriz ama sağlıklı gideriz, bekleyenleri mutlu ederiz, bayramın amacına uygun olarak da bayram tadında bir bayram yaşarız. Sayın Başbakanımızın bir ifadesi var, ’Yolların kralı olmaz kuralı olur’, lütfen kurallara uyalım, sakin olalım, sabırlı olalım ve karşımızdakinin hakkına da riayet edelim" şeklinde konuştu.
"Bu kadar kötü olaylar yaşadıktan sonra buna rağmen 3.1’lik bir büyüme sağlıyorsak güvenin, istikrarın ve mali disiplinin bir sonucudur"
Bakan Arslan, TÜİK atrafından açıklanan yüzde 3.1’lik büyüme rakamı ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dünyadaki gelişmelere bakarsanız, gerçekten yüzde 3’ler 4’ler mertebesinde büyüme sağlayan istisnai ülkelerden biriyiz Türkiye olarak. Bence 3.1 büyüme kötü bir büyüme değil. Biz de büyümenin olmazsa olmazını yatırımlar olarak görüyoruz. Çünkü ülkeyi ulaşılabilir ve erişilebilir yaptıkça, ülke ekonomisine ve kalkınmasına katkı koyuyorsunuz. İnşallah bu dengeyi devam ettirerek, yatırımlara aynı hızla devam ederek ekonominin büyümesini ve Türkiye’nin büyümesini sağlamış olacağız. Bu kadar kötü olaylar yaşadıktan sonra buna rağmen 3.1’lik bir büyüme sağlıyorsak bu Türkiye’deki güvenin, istikrarın ve mali disiplinin bir sonucudur buna biraz böyle bakmak lazım."