Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan FETÖ/PDY soruşturmalarıyla ilgili yaptığı değerlendirme toplantısında sert açıklamalarda bulunarak, "Bunlara destek olan insanlar bugün çıkmış ’Biz ahmakmışız. Biz bilmem neymişiz’ Öyle bir şeyi ben kesinlikle kabul etmiyorum. İsme girmiyorum. Ne dediğimi anladınız" dedi.
Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, 15 Temmuz askeri darbe girişimi, sonrasında yaşananlar ve OHAL ilanıyla ilgili olarak bilgilendirme toplantısı düzenledi. Manisa Adalet Sarayı Cumhuriyet Başsavcılığı makamında gerçekleştirilen toplantıda konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Şimşek, 15 Temmuz askeri darbe girişimi esnasında yaşananları anlattı. Başsavcı Şimşek, olay günü durumun kendilerine intikal ettirildiğinde Vali Mustafa Hakan Güvençer ile birlikte olduklarını ve gelişmeler üzerine Garnizon Komutanı Yavuz Ekrem Arslan ve Merkez Komutanı Murat Yıldız’ın gözaltına alınmasıyla ilgili yazılı talimat çıkardıklarını söyledi. Başsavcı Şimşek, "Bu gelişmeler üzerine Garnizon Komutanı Yavuz Ekrem Arslan ve Merkez Komutanı Murat Yıldız’ın yazılı olara gözaltı talimatı çıkartılarak gözaltına alınmasının uygun olacağını kendilerine ilettim. Telefonu kapattıktan sonra da Terör ve Örgütlü Suçlardan sorumlu olan savcımız Kazım Özsoy’u arayarak ’Sayın savcım en kısa zamanda yazılı bir gözaltı kararı çıkartıyorsun. İkisini de hızlı bir şekilde gözaltına alıyoruz’ dedim. Savcı bey de seri bir şekilde adliyede personeli harekete geçirerek yazılı gözaltı kararını aldı. Yeteri derecede polis kuvvetiyle birlikte batı kışlasının nizamiye kapısının ilgilileri gözaltına almak için gitti. Bu işlemler yapıldığında saat gece 23.30 sıralarındaydı" dedi.
Teslim olmak istememişler
Gözaltı kararı alındıktan sonra Garnizon Komutanı Yavuz Ekrem Arslan ve Merkez Komutanı Murat Yıldız’ın teslim olmayacakları haberini aldıklarını sözlerine ekleyen Şimşek, "İçeriden kendilerinin teslim olmayacaklarını bunun emir komuta zinciri içerisinde yapılır bir kanaatle gözaltı talebimizi reddettiler" dedi.
Manisa yönetiminden sağduyulu davranış
Gözaltı kararını ret eden komutanlarla ilgili izlenecek yollarla ilgili yeniden istişarede bulunduklarını belirten Şimşek, İstanbul ve Ankara’dan gelen haberlere bakarak darbe girişiminin kansız bir şekilde bastırılması kararını aldıklarını söyledi. Şimşek, “Biz daha sonra yeniden istişarede bulunduk. Çünkü İstanbul’dan gelen haberler olumsuzdur. Köprüde kan aktığı bombalanan yerlerde özellikle Gölbaşı’nda özel harekat polislerimizin şehit olduğu, bu çatışmalar sırasında darbe yanlısı subay ve astsubayların da zayiat verdiği ve bu kalkışmayı kanlı bir şekilde bastırmayı uygun olmayacağı kanaatine vardık. Yaptığımız istişareler neticesinde de kışla etrafında gerekli güvenlik tedbirlerinin alınarak teslim olacakları saate kadar herhangi bir yere kışla dışına çıkmalarına müsaade edilmemesine karar verdik. Sabah 7 sıralarında içeriden teslim olacaklarına dair bilgi geldi. Bunun üzerine ilgili yetkili Cumhuriyet Savcısı arkadaşımız Kazım Özsoy, şahısları gözaltına alarak daha sonraki yasal süreci ilimizde bu çerçevede başlattı" diye konuştu.
Manisa’da bir hakim firar etti
15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrasında başlatılan FETÖ/PDY operasyonlarında gözaltına alınan ve haklarında işlem yapan kamu görevlileriyle ilgili bilgi veren Şimşek, "Toplam şu ana kadar askeri erkan olarak 7 tane gözaltımız var. Gözaltı ve yasal işlem gören, akabinde de 5 tanesinin tutuklandığı ikisinin adli kontrolle serbest bırakıldığı askeri personel var. Ama oradaki çalışmalarımız devam ediyor. Hakim savcılar olarak ilçelerimiz ve mülakatlarımız toplam şu ana kadar 32 tane hakim savcı hakkında işlem var. Alaşehir’de toplam 5 tane hakkında işlem yapılan hakim savcı var. Bunların 3’ü savcı 2’si hakim hepsi tutuklandı. Akhisar’da işlem gören 3 hakim 2 savcı var. Akhisar’daki 5 şüphelinin de tutuklanma işlemleri gerçekleştirildi. Turgutlu’da 2 tane hakim savcı var, bunlar da tutuklandı. Salihli’de toplam 4 tane hakim savcı var. Bunlarla ilgili Salihli Sulh Ceza Hakimliği adli kontrol verip serbest bırakmış itiraz ettik. Manisa merkezde toplam 15 hakim ve savcı hakkında işlem yaptık. Bu hakim savcılardan 6 tanesi savcı olup 4’ü tutuklandı, 2’si adli kontrolle serbest bırakıldı. 8 tane idari yargı hakimi dahil hakim hakkında işlem yapıldı. 5’i tutuklandı. 3’ünün adli kontrol verildi. Adli kontrollere itiraz ettik. Merkezde görev yapan hakimlerden bir tanesi de ele geçirilemeyerek firar halinde. Onun hakkında da yakalama kararı çıkarttık" diye konuştu.
Manisa’da görevden uzaklaştırılan vali yardımcıları ve kaymakamlarla ilgili yürütülen soruşturmalar hakkında da bilgi veren Şimşek, "An itibariyle Vali Yardımcılarından açığa alınan iki Vali Yardımcısı bir merkez ilçe Yunusemre Kaymakamı, Kırkağaç Kaymakamı ve Ahmetli Kaymakamı hakkında yapılan açığa alma işlemleri neticesinde adli tahkikat işlemleri başladı. Şu an itibariyle ilgili şahıslar gözaltı ev arama ve iş yerlerinde arama delil toplama işlemleri devam ediyor. Bu gözaltına alınan vali yardımcıları ve kaymakamlar hakkında da sorgularının neticesinde yasal işlemleri neyi gerektiriyorsa onu yapacağız" dedi.
"Örgüt üyeliğini kabul etmiyorlar"
Örgüt üyelerinin evlerinde ve iş yerlerinde yapılan aramalarda örgüte ait çok sayıda dokümanın ele geçirildiğini söyleyen Şimşek, "Fetullah Gülen’e ait CD’ler var, kitaplar var, belli yazışmalar var. Örgüt üyeliğini kabul etmiyorlar. Fetullahçı Terör Örgütü mensubu olduklarını kabul etmiyorlar. ’Bize gelen emir doğrultusunda hareket ettik’ diyorlar" dedi.
"Ekonomik güce müthiş değer veriyorlar"
Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, yürüttüğü soruşturmalar kapsamında edindiği tespitlerini de paylaştı. FETÖ’nün ekonomiye büyük önem verdiği tespitinde bulunan Şimşek, "Ekonomik güce müthiş değer veriyorlar. Bunların için en önemli şey ekonomik güç. Sahada samimi sokaktaki inançlı dini inancı samimi olan insanların üzerinden müthiş bir din sömürüsü yapmışlar. Yıllardır. Benim vatandaş ve halk boyutunda yürüttüğüm soruşturmaya bakarak onun bana verdiği ayna çerçevesinde yorum yapıyorum. Gerçekten dini inançlı, ihlaslı ve suiistimal edilen insanlar gelinen çerçevede en çok üzüldüğüm insanlar. O insanlar kolundaki bileziğini çocuğu için gün gelir kullanırım diye kolundaki bileziğini veren insanlar. Çoluğunun çocuğunun rızkından keserek bunlara yardımda bulunan insanlar mevcut. Bu paralar onların verdikleri amaç ve düşünce çerçevesinde kesinlikle harcanmıyor. Belli bir çerçevede Bank Asya’da ’himmet’ adı altında toplanıyor ve o paraların büyük bir kısmı yurtdışına transfer oluyor. Vatandaşları inandırdıkları gibi bir hizmet amacıyla kullanılmıyor" dedi.
Vatandaşlara çağrıda bulunan Şimşek, "Lütfen insanlar kendilerine gelsin. Bunlarla irtibatı olanlar irtibatını kessinler. Vatanını milletinin devletinin yanında yer alsınlar. Bu ihanet şebekesinin amacının ne olduğu nereye hizmet ettiği artık herkes tarafından biliniyor" dedi.
"Herkes bunun hesabını verecek"
Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz işini son derece güzel, son derece dirayetli yapan bir emniyet müdürümüzü bu uğurda feda ettik. Ne yapmıştı ki adam? Ama o zaman bile alanda çok güçlüydüler. Bunlara destek olan insanlar bugün çıkmış ’Biz ahmakmışız. Biz bilmem neymişiz’ Öyle bir şeyi ben kesinlikle kabul etmiyorum. İsme girmiyorum. Ne dediğimi anladınız. Hiç kimse kusura bakmasın. Herkes bugüne kadar bu ülkeye ihanet eden insanların içinde yer alan, destek olan, bunlara suistimallerine göz yuman, bize saldıran herkes hesabını verecek. Bunun hiç şakası yok. Şartlar bu hale gelince ’Ben kenara çekileyim seyredeyim’ yok. Herkes hesap verecek."