Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan MGK toplantısının ardından yapılan açıklamada, "Ankara, İstanbul ve son olarak Brüksel'de yaşanan terör eylemlerinde farklı gayelerle de olsa aynı yöntemlerin kullanılmasının, terörün din, dil, ırk, mekan ve devlet ayrımı yapmaksızın tehdit oluşturduğu, terörün özgürlük ve hak mücadelesi olmadığı konusunda uluslararası kamuoyunda ortak görüş ve işbirliğine varılmasının hayati önemi haiz olduğu vurgulanmıştır." denildi.

MGK açıklamasında, "Türkiye'nin, çözüm için ısrarla önerdiği terörden arındırılmış güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge uygulamasının hayata geçirilmesinin ne kadar haklı ve önemli bir teklif olduğunun, sorunun çözümünde oynayacağı rolün, yaşanan hadiselerin neticesinde bir kez daha anlaşıldığı ifade edilmiştir." görüşlerine yer verildi.

Suriye müzakereleri
Açıklamada, "Suriye müzakerelerinde terörist grupların dikkate alınmaması gerektiği ve meşruiyeti olmayan yapıların tek taraflı tasarruflarının hiçbir geçerliliğinin olamayacağı yönündeki kararlılığımızın altı çizilmiştir." denilerek, şu görüşlere yer verildi:

"Ayrıca mülteci ve göç meselesinin Suriye içinde çözüme kavuşturulması maksadıyla ülkemizce gündeme getirilen Avrupa Birliğinin de siyasi desteğini haiz önerilerin bir an önce hayata geçirilmesinin önemi üzerinde durulmuştur."

"NATO'nun desteği memnuniyetle karşılandı"
Bildiride, NATO'nun, Ege Denizi'nde insan kaçakçılığının engellenmesine yönelik Türkiye tarafından alınan tedbirlere verdiği desteğin memnuniyetle karşılandığı da belirtildi.

Rusya'nın Suriye'deki rejimle birlikte yürüttüğü askeri ve siyasi faaliyetler sonucu ortaya çıkan durumun müzakere edildiği aktarılan bildiride, şunlar kaydedildi:

"Bölgede istikrarın tesisi için, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk üstlenmesinin önemi üzerinde durulmuştur. Türkiye'nin, çözüm için ısrarla önerdiği terörden arındırılmış güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge uygulamasının hayata geçirilmesinin ne kadar haklı ve önemli bir teklif olduğunun, sorunun çözümünde oynayacağı rolün, yaşanan hadiseler neticesinde bir kez daha anlaşıldığı ifade edilmiştir.