İş adamı Hamza Yoldaş, FETÖ/PDY’nin bir fotoğraf üzerinden ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla kendisini tuzağa düşürdüğünü iddia ederek, 6 yıldır dolandırıcılık suçunu işleyen kişinin kendisi olmadığını ispatlamaya çalıştığını söyledi.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ/PDY’nin, geçmişte kurduğu tüm kirli oyunları tek tek ortaya çıkmaya başladı. Ankaralı iş adamı, FETÖ’nün 6 yıl önce bir fotoğraf üzerinden ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla kendisini tuzağa düşürdüğünü iddia etti. Sağlık sektöründe çeşitli yatırımları bulunan iş adamı Hamza Yoldaş, o dönemde hakkında açılan davada masumiyetini ispatlamaya çalışırken, darbe sonrası kendisine kumpas kuran emniyet ve yargıdaki birçok ismin OHAL kapsamında tutuklandığını söyledi.
“Hiçbir benzerliğim yok”
İş adamı Hamza Yoldaş’ın verdiği bilgiye göre olaylar şöyle gelişti: 2007 yılında İzmir’in Bergama ilçesinde kendisini yüzbaşı olarak tanıtan bir şahıs, bir kadının güvenini kazanarak bin 250 lirasını çalıp kayıplara karıştı. Olayın ardından emniyet ekipleri şahsın bankadaki güvenlik kameralarına ve mağdur kadınla birlikte çekildikleri fotoğraflara ulaştı. Ancak şahıs hiçbir yerde bulunamadı. Olaydan tam 3 yıl sonra Burdur’da görevli bir polis memuru, dolandırıcılık olayını gerçekleştiren şahsın, Ankara’da yaşayan iş adamı Hamza Yoldaş olduğuna ilişkin bir tutanak tuttu ve dosya Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi, yargılama başladı. Yoldaş, 6 yıl boyunca bin 250 liralık dolandırıcılık olayından kendisini aklamak için bilirkişi raporları ve avukatlara 30 bin lira harcadı. Yoldaş’ın fotoğraf ve kamera görüntülerindeki şahısla hiçbir benzerliğinin bulunmadığına ilişkin bilirkişi raporlarına rağmen hakim tarafından Yoldaş’a 5 yıl ceza verildi."
“8 yaşındaki çocuk dahi iki fotoğraf arasında ilişki kuramaz”
FETÖ’cülerin kumpasına sadece kendisinin uğramadığını söyleyen Yoldaş, “2010 yılında Burdur’da bir polis memuru faili meçhul olayları incelerken bu dolandırıcılığı benim yaptığıma dair bir tutanak tutuyor. Dosyaya benim adımın karışmasına neden oluyor. Şahsın kamera görüntüleri de, fotoğrafları da var. Şahsın benimle hiçbir alakası olmamasına rağmen, bilirkişi raporlarına rağmen, 5 yıl ceza verildi. Bilirkişi bile sohbet sırasında, böyle bir dosyanın ilk defa başına geldiğini, 8 yaşındaki bir çocuğun dahi iki fotoğraf arasında ilişki kuramayacağını söyledi. Bilirkişi raporunda, şahsın hiçbir şekilde benimle alakası olmadığı belirtildi. Alın yapım, burun yapım, yüzüm hiçbir şekilde benzemiyor. Hatta kamera görüntülerinde dolandırıcılık yapan şahsın kolunun felçli olduğu görülüyor” dedi.
“Bin 250 liralık dolandırıcılık olayı için 30 bin lira para harcadım”
Mahkemede kendi suçsuzluğunu ispatlamak için hakime çok dil döktüğünü ifade eden Yoldaş, şunları söyledi: “Reddi hakim talebim dahi uygun görülmedi. Hakim beye fotoğraf ve görüntülerdeki şahsın ben olmadığımı, bana bakıp dosyayı yeniden incelemesini talep ettiğimde beni azarladı. Bunun üzerine dosyayı adli tıpa gönderdim, farklı bilirkişi raporları aldım. Avukatlık ücretleri de dahil bin 250 liralık dolandırıcılık olayı için 30 bin lira para harcadım. Hakim dolandırıcılık yapan şahsın ben olmadığımı mevcut delillerden görüyordu ama belki ki hakime verilmiş bir talimat vardı.”
“Kul hakkına girdiler, vebal aldılar”
15 Temmuz darbe girişiminin ardından davaya bakan hakimin, yargılamayı inceleyen ceza dairesinin tamamının ve tutanak tutan polisin tutuklandığını dile getiren Yoldaş, onun gibi on binlerce mağdur insan olduğunu öne sürdü. Adalet Bakanlığının, kendisi gibi FETÖ mağduru kişiler için yeni bir yargılama sistemi getirmesi gerektiğini belirten Yoldaş, “Tekrar yargılamayla dosyadaki mevcut delillerden yola çıkarak gerçek suçluların cezalandırılacağına eminim. Hakimin, polisin, ceza dairesinin tamamının şuanda cezaevinde olmalarına üzülmedim. Bunu hak etmişlerdi. Kul hakkına girdiler, vebal aldılar, insanlara iftira attılar. Belki de bu ülkenin laik, demokratik, üniter yapısını Haşhaşi terör örgütünün liderini Fetullah Gülen’e teslim edeceklerdi. Bu yüzden cezaevinde olmalarına üzülmüyorum, bilakis seviniyorum” ifadelerini kullandı.
“Haşhaşilere balyoz vuruldu”
Yaşadıkları nedeniyle zor günler geçirdiğini, çevresinden ve çocuklarından davayı sakladığını söyleyen Yoldaş, “15 Temmuz’dan sonra, Türkiye’de yapılan yargılamaların paralel yapıya biat etmiş ‘haşhaşi’ diye tabir edilen hakim ve savcıların, polis ve askerlerin, avukatların böyle bir suça iştirak ettikleri ortaya çıktıktan sonra ben ve benim gibi insanların masum olduğu kanaati hasıl oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Haşhaşi’ dedikten sonra insanlar bunu farklı yönlere çekti ama 15 Temmuz’da sağcısı, solcusu, Alevi’si, Sunni’si, Türk’ü, Kürt’ü, Roman’ı, herkeste Sayın Cumhurbaşkanımız için bu ülkenin güvenliği için elinden gelen her şeyi yaptığı, kendisinin bu ülke için bulunmaz bir nimet olduğu görüşü hasıl olmuştur. Cumhurbaşkanımızın başkomutanlığında, Haşhaşilerin bu ülkeden gitmeleri yönünde halk tarafından balyoz vuruldu” dedi.
Yoldaş, hiçbir ilgisinin bulunmadığı dolandırıcılık olayından kendisini aklamak için hukuk mücadelesini sürdüreceğini belirtti.